Erzincan'lı müslüm koca 1962 yılında bir iftiraya uğramıştı. kurtulunca ilk doğacak oğlunu allaha kurban adamıştı. 2 aylık oğlunun gözlerini bağlayıp boğazını kesti. adağını yerine getirmişti. bu gerçek bir olaydır ve din adına yapılan vahşetlerden sadece biridir. tarık akan'ın canlandırdığı, adak isimli bir filmi de vardır.
Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine, mezhebe ser inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk , farkı gözetmeyen eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik, demokrat, eiştlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, zalime ve zulme karşı gelen, mazlumun yanında olan, şeriatın bağnaz kuralllarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, islam dinini kendine göre ve sunni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvası sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, yaradan ile yaradılan ikiliğinen Varlk Birliğine varan, edep ve ahlaklığı yaşamın temeline oturtan, insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hemde irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’den gelen neslin imametini teberra ve tebelle ilkesi ile sahiplenen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batını özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir.
tıp fakültesi, eczacılık fakültesi boşuna kurulmuş. bunca bilim adamı boşuna kıçını yırtıyor. muhafazakarlar kitaba gömülmüş kutuplaşırken, çoluk çocuğun beynini yıkarken, bilim adamları en akıl almaz en imkansız hastalıklara çare bulmaya çalışıyorlar. kimileri şeriat peşinde koşarken, onlar uzayda hayat var diyorlar, ne yaparız da biraz daha gelişiriz diye uyku nedir bilmeden çalışıp çabalıyorlar. onların geniş ufku, hırsları ve zekaları sayesinde rahat yaşıyoruz. kaç tanemiz bunları yapabiliyor, birşeyler üretebiliyor, adını her zaman yaşatacak şeyler yapıyor? çok azımız.
devlet dairelerinde bu karşı masaya başvurmalar hiç bitmez, 3. kata 5. kata gidinler, bu işe ben bakmıyorumlar. bir gününüzü o binada öldürürsünüz tabi kendiniz kalpten ölmezseniz.
bütün serserivari saçma sapan şeyler sadece istanbul'da olurmuş gibi ve gençlerin yanlış yaşam tarzlarını onaylarmış gibi, burası istanbul derken sanki çok matah birşeymiş gibi lanse edilen, bu kadar büyük bir markaya hiç yakıştıramadığım açılım.
Söz ağzınızdan çıktımı size hakim olur. Söylemedikçe siz ona hakim olursunuz. John Christian.
Duygularınıza dikkat edin
davranışlarınıza dönüşür
Davranışlarınıza dikkat edin
alışkanlıklarınıza dönüşür
Alışkanlıklarınıza dikkat edin
değerlerinize dönüşür
Değerlerinize dikkat edin
karakterinize dönüşür
Karakterinize dikkat edin
kaderinize dönüşür
mel gibson'un muhteşem filmi Apocalypto'da konuşulan maya dillerinden biridir. mel gibson, bu dile kaybettiği popularitesini yeniden kazandırmak amacıyla, filmin tamamını bu dilde çekmiştir ve dublaj yapmamıştır.
hayatı, herşeyle dalga geçmek sanan, aklı donunun içinde olan, sözlük kelimesinin anlamını bilmeyen, insanların buraya merak ettiği birşey hakkında bilgi almak için girdiğini unutan yazarlardır.