soğuk bir cumartesi gidilmesi gereken bir film. ama gel gör ki sıcak bir cumartesi gitmiş bulunmaktayım.. yaptık bi hata ne yapalım.. *
gelelim yorumaa.. kendimden tiksindirdi bu film.. * tiksindirdi çünkü kendimi filmin başlarında filmi değilde mahsunu izler buldum.. eleştirmek için kollar buldum, ay burda resmen kameradan kaçmış, burda duyguyu verememiş, ne bu komikmi şimdi, bilmem nee.. gibi eleştiriler.. * jüri gibi de değilim hani şu yemek yememe programları varya hehh aynı ordaki hırslı yarışmacılar gibiyim..
sonra yönümü değiştirdim.. bakış yönümü.. köye baktım.. köyün sahiciliğine, dedenin sahiciliğine, dedenin sesinde hırıltının sahiciliğine baktım, o kötü ortamın o korkunç ortamın içinde hep akılları oyunda olan çocukların sahiciliğine baktım.. bi dolu sahiciliğin içinde, bi güzel sahici sahici film.. baktım..
recep ivediğin agresifliği güzeldi.. birazda ayılığı tabii.. tv 8 de güzeldi.. ama bu filmde değil.. her gördüğü adamın şeyinin muhabbetini yapan bi gerizekalının hiç bişeyine gülemedim ben..
tanım: recep ivedik 2 de ki recep eski recep değildir **
sonradan parayı bulan çocuğunu diğer çocuklarından daha çok sevmesi.. "sevmek" derken nasıl yapmacık bir sevgidir, nasıl insanı insan dan soğutan bir sevgidir, anlatılmaz..
belkide yaşadıklarından ders almış bir "erkek"dir.. hem madem tek bi şeyle "kaçılası" olabiliyo ee sende adı koncak bi ilişkiyi hakediyomusun ki bak bi bakalım kendine.. o değilde "ad" ne ki ya??
ne demiş iskender pala "aşk ki vardır.. gerisi vesairedir.."
iki yıl sonra sözlüğe dönüp yaşanan onca şey varken daha doğrusu sözlüğüme dönünce şunuda paylaşıyım diyip durduğun "şeyler" varken bi anda bi boşluk hissi.. belkide nerden başlanılcağını bilememek.. garip bişii..
hafta sonu için yapılan güzel bir programa ev sahipliği yapabilir.. ilk önce camiye ulaşmak için o dar yollarda yürünür.. sonra gelinir caminin karşısındaki kuru fasülyecide o ihtişamı izleyerek güzel lezzet tadılır.. camiye gidilir.. o muhteşemliği yere uzanarak tüm ayrıntılara bakılmaya çalışılır.. binbir hayretle çıkılır camiiden.. artık manzara eşliğinde bir çay içme vakti gelmiştir.. bunun içinde ağa kapısı ısrarla tavsiye edilir.. çay yudumlanırken vapurların denizdeki dansları izlenir..
çok komik olucağı kesin olan dergidir! şimdilik şöyle gözükmekte, iki ana karakter vardır biri burnunu karıştırır biri yellenir.. hahaha ne kadarda komik öyle bir gülmek ki kusmak..
son günlerin popüler kalıbına muhteşem bir giriş yaptırılan yazar insan.. yazdığı 3000 entryden "yobaz" sonucuna nasıl ulaşılmıştır.. bu nasıl bir sığ görüşlülüktür.. ne zamandan beri "5 vakit namaz kılan" yobaz olmuştur..
allah diyen yobaz.. atam diyen çagdaş..
atam görse yüzünüze tükürür.. allahı hiç karıştırmıyorum bile.. *
ama ters açıdan bakarsak.. bu adamlar ak parti sempatizanımıdır nedir diye düşündüren karar.. siyasette mağduriyetin rolünü bilmeyen kalmamıştır.. rte kedi karikatürüne kızmıştı ama cidden bu insan dokuz canlımıdır nedir..** erken seçimde toplıycak yine mağduriyetinin meyvalarını..
erkem seçimde o sandık yazık insan baykalın kafasına gümliycek ya ben ona acıyorum.. insanın hayatının başarısızlıklar silsilesi olması çok kötü birşey olsa gerek..
bu ülkede hakkını istemenin nasılda suç olduğunu bugün bir kez daha kavramamızı sağlayan bir "kadın" dır.. evet evet tek suçu hakkını istemektir.. ama hakkını savunmanın adı kavgalı kafalılar gibi şeylere dönüşmüşken kime neyi anlatıcaksın..
7 den 70e herkezin okuması gereken kişisel gelişim dergisi.. alınıp, okunup, okunduktan sonrada hediye edilmesi tavsiye edilir.. size geri dönüşü "iyi ki verdin ya, tiryakisi oldum" cümleleriyle olucaktır.. **
kişilik bunalımlarının tezahürüdür.. ergen dönemdelerdir.. kategorize etmeye gerek yoktur.. tıpkı yaşıtları "açık" *** gibi arayış içindelerdir.. açık kapalı değil "kız" çocuğudur..