Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri, şeref ve onurudur. O'nun ve silah arkadaşlarının bize armağanı olan bu ülkede yaşayacaksa 10 Kasım'da onu anmak için bir araya gelen insanlara saygılı olup haddini bilecek. Özellikle provake etmek adına yaptıkları şeyleri yemiyoruz. Kusura bakmayın, 10 Kasım lekeleyebileceğiniz bir tarih değil.
Chp'li olmaya gerek yok. Az biraz kafası çalışan kişi ekonomik krizin sebebinin sadece iktidar olabileceğini bilir zaten. Kontrol kimdeyse sorumlu odur. Basit algılar oluşturmaya çalışırken komik olmayalım lütfen.
12.000 TL alan sıradan bir uzman doktor görmedim daha. Şu doktor maaşı takıntısı da baydı artık. Yok arkadaşlar öyle rakamlar yok Türkiye'de. Doçent ya da profesör olmalısınız onun için.
Yıllar yılı Norveç'li balıkçıların yaptıklarını bilim diye yayınlayan gazetelerin manşetlerini ciddiye alacak değiliz herhalde. Tıbbi makaleler gazetelerde yayınlanmaz. Yayınlansaydı bile tıbbi tedaviler kişiye özeldir. Herkesin hastalık hikayesi kendisine özeldir. Örneğin yüksek potasyum değeriniz varsa o çok faydalı tabir edilen ıspanak, havuç, patates ve her türlü et tüketimi sizin için zehirdir. Tüm sisteminizi bozar. Bilim denilen tabir sadece gazetelerde yayınlanan 3-5 satır değil, ucu bucağı olmayan blr okyanustur ve tek gerçektir.
ikisinden de hazzetmem ama bu Burcu az önce resmen azize'ye iftira etti. Dedikoduyu yapan azize değil rabia çıktı. insan bir utanır ama utanmadı bile. Tüm gün kafadan kuruyor, mağdurum da mağdurum. Mide bulandırdı artık tayfa takıntısından. O tayfanın içine girebilmek tüm derdi. Orda olsa ne tayfası, arkadaşlarım onlar diyecek. Tek olayı kıskançlık. Evet burcu evet. Sadece yemeklerin konuşuyor doğru.
Eğitimi olan ve eğitimin değerini bilen kimse doktor hedef almaz. Hedef alan ancak hayatını tembellikle geçiren ama armut piş ağzıma düş zihniyetiyle hareket edendir. taleplerini devletinden isteyeceğine gelmiş doktorun, öğretmenin, mühendisin ekmeğine ortak olmaya çalışıyor.
Açılan başlıkları görünce muhafazakarlıktan çok düşünememe olayı daha baskın. Adam tuvalete gidip oradaki manzaraya bile başlık açmış. Başka bir icraatı olmayınca.
Yok sen irdeleme de yuvan yıkılmasın. Kocan arada eski karısıyla arada da eski sevgilileriyle tatile çıksın. Bir gün geri gelmeyebilir ama gelme ihtimali seni biraz daha idare eder.
Doktorluk maliyetli bir eğitim gerektirir. 6 yıl tıp fakültesi eğitimi sonrası 3 ile 6 yıl arası değişen uzmanlık eğitimi almaları şarttır. Bunun yanında pek çok eğitim ve seminerlerde almaları gerekiyor. Zaman zaman 24, zaman zaman da 48 saatlik nöbetlerle mesleği icra etmek zorunda kalıyorsunız. Her gün yüzlerce hasta ve hasta yakınlarıyla ilgileniyorsunuz. Bazılarına tedavilerinin iyi geçtiğini, maalesef bazılarına da tüm müdahalelere karşı ölüm haberi veriyorsunuz. Her hasta karşısında iyi bir doktor bulmak ister. Yan gelip yatıyor muyuz bir daha düşünün. Bir sistem sorununu sadece doktorlara yüklemek cehaletten başka bir şey değildir. Sağlık sistemi doktor, hasta ve yönetimden oluşur. Olay sadece randevu alıp muayene olmakla bitmez. Siz mesleğinizi ekmek parası kazanmak için yaparken doktorları sadece amme hizmeti yapan kişi olarak göremezsiniz. Bizim de geçindirmemiz gereken aileleri var ve sizden farklı olarak bir de hayat kurtarma misyonumuz var. Randevu alamayınca doktora değil, randevu veren sağlık sistemine giydirin. Sapla samanı karıştıran zekanın kimseye faydası yok. O taktığınız doktor maaşları da sandığınız gibi değil, yüksek olan o rakamları sadece ünvanlı doktorlar alır.
Uzun süre sonra tekrar girdiğimde açılan başlıklar oldukça yavan geldi. Eskiden çok daha ciddi konular konuşulurdu. Başlıklar sanki 10 yaşında çocuklar tarafından açılmış. Yok mudur bunları kontrol eden? Yoksa her hesap açan anında yazar mı oluyor?
Normaldir. Ülkenin 31,41,51'leri de işsiz. Yaş ilerledikçe bulma şansı da yarıya düşer. Hala ekonomi şaha kalktı diyecek biri varsa utansın. Millet borç içinde, açlıktan kıvranıyor.
Bizi kıskandıklarındandır o, çatlıyorlar. Yahu az akıl fikir. Bir süredir iş gereği yurtdışındayım. Her şey istikrarlı, kimsenin stoklarında azalma falan da yok. Benim burada göremediğimi orada evinden bile çıkmayan adamlar ne güzel ahkam keserek anlatıyor. Sallama bedava tabi. Neden? Çünkü ağa öyle dedi değil mi?
Bu sezon logan ve kendall baba-oğul iktidar savaşını tepeye taşıyacaklarmış gibi görünüyor. Girişi muhteşem yaptılar zaten. Uzun süredir bir dizide böyle güzel diyaloglar izlememiştim.
Ne kadar liz'den hoşlanmasakta hikaye liz ve reddington'dı. Son sezon daha ne kaldı acaba anlatacak? Katarina Rostova'nın dönüşümünü izleyeceksek tadından yenmez ama o iyiliği yapmazlar bize.
Başrollerde Michael Keaton ve Robert Downey Jr.ın yer aldığı 2005 yapımı film. Michael Keaton filmde aynı anda bir beyzbol fanatiği olan Nicky Rogan isimli tiyatro oyun yazarını canlandırıyor. Oyunun galasının yapılacağı gün onun için çok şanssız bir gündür. Çünkü kendi oyunu ile Red Socks ve Mets arasında oynanacak ve şampiyonu belirleyecek kritik beysbol maçı aynı akşam aynı saatte başlayacaktır. Bir diğer şanssızlığıda yazdığı oyunu izlemeye gelecek olan ünlü tiyatro eleştirmeni Steven Schwimmer'dır. Zira Steven Schwimmer(Robert Downey Jr.) hiç bir oyunu beğenmeyen, yazdığı yazılarla da bir daha oynanmasına kadar ileri giden bir yazardır.
Film gerçek olaylardan beyaz perdeye aktarılmakla birlikte 1986 yılında bütün Amerika'yı televizyon başına kilitleyen Red Socks ve Mets maçı sırasında geçmektedir.
gerçek adı philip arnold heseltine olan 1894-1930 yılları arasında yaşamış iskoç kökenli ünlü ingiliz kompozitör. Aslında her iki isimle de yaşamış denilebilir çünkü çok kişilik bozukluğundan dolayı her iki kişiliğinin birbirinden haberi yoktur. philip heseltine olarak dönemin en ünlü müzik eleştirmenidir ancak diğer kişiliği olan peter warlock olarak ise ünlü bir besteci. Yıllar yılı kendiside dahil kimse öğrenememiştir. peter warlock'a en kötü eleştiriyide çalıntı eserler ürettiğini söyleyerek yıllar yılı philip heseltine yapmıştır.