"Kaybettiğim şey benim için o kadar büyüktü ki ilk önceleri bunu bir türlü anlayamadım. Ne de hayatımdaki neticesini ölçebildim. Sade içimde simsiyah çok ağır bir şeyle dolaştım durdum. Sonra bu haraplığa daha başka bir duygu, bir çeşit kurtuluş duygusu karıştı. Bir baskıdan kurtulmuştum. Emine bir daha ölemezdi. Hatta hastalanamazdı da. Orada zihnimin bir köşesinde olduğu gibi kalacaktı. Hayatımda birçok şeyler daha beni korkutabilir, başıma türlü felaket gelebilirdi. Fakat en müthişi, onu kaybetmek ihtimali ve bunun korkusu artık yoktu. Her an onun hastalığının arasından etrafa bakmayacak, o azapla yaşamayacaktım.''
'Olabilecek şeylerin en kötüsü olmuştu. Artık hürdüm.'
Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
Arkadaşlar az önce bir arkadaşım whatsapp grubundan yazdı 'beyler istihbarat geldi, bedelli çıkıyor' dedi. Hadi lan falan dedik, sonra anlattı durumu; bu çocuk büyük bir bankanın genel müdürlüğünde çalışıyor, bunlara demişler ki, bedelli çıkacak krediler üzerinde bir çalışma yapın hazırlanan falan. Dediğine göre 27 yaş 25.000TL. Ben de onun yalancısıyım.
"insan gerçekten hayret ediyor" bu kadar iyi bir oyuncu kadrosu ve yönetmenle bu kadar kötü bir film nasıl yapılır diye? 1-2 tane orijinal öldürme sahnesi dışında hiç bir şey hatırlamayacağınız film. Kurgu zayıf, bağlantılar kopuk, zorlama felsefi diyaloglar yerleştirilmeye çalışılmış, tam bir hayal kırıklığı.
filmin son sahnesi, (spoiler değil)matrix reloaded'ın sonu ile aynı neredeyse. devam filmi çekmek için illa böyle mi bitirmek gerekiyor.baş karakter sedyede uzanmış kameraya bakıyor ve son.
Ayaktaki adamın aklında herzaman böyle bir ihtimal vardır ancak otobüs şoförlerinin eşsiz yetenekleri sayesinde mutlak sizi devirir, savurur. En çok yukarıdaki demiri tutan eli değiştirirkenki 0.5ms'lik zaman diliminde adamı gafil avlarlar.