En temizidir karşındaki kişi seni tanımaz etmez direkt olduğu gibi söyler neyin yanlış neyin doğru olduğunu sonra belki bir daha konuşmazsın ne olacak ki zaten tanımıyordun.
Kız olarak tüm cesaretini toplar uygun anı beklersin kabullenmişsindir ama bu red olayını baştan gidip hoşlandığını ve sadece bunu bilmesini istediğini söylersin o da sadece gülümser ve konu değişir ve sonra hayat sanki sen unutma bunu dercesine 3 yıl boyunca türlü yerlerde karşına çıkarır onu, sende iyi ki söyledim içimde kalmadı en azından diye mallığına doyamazsın.
dibi dibi rek adlı kullanıcı gayet net açıklamıştır olayı ayrıca haklı eylemlere diyecek bir şey yok ama zamanlama biraz manidar değil mi bunun için seçim öncesi komplo teorileri sevmem ama , umarım kötü sonuçlar doğurmaz.
Öne sürdüğünüz her veriye çirkef bir cevabı vardır hatta baktı olmuyor ama siz de yaptınız ama herkes yaptıya getirir, uğraşmayınız. (bkz: Yasal uyarı)
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanan otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi aferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım.
(bkz: Turgut Uyar)