burada yazmak, bulunmak, eleştirilmek ve oylanmak aslında bir varoluş yani kendini var etme çabasıdır. genelleyemem fakat asla bir alfa olamayacaksınız, hüküm sınırlarınız bu siteden ibaret.
kalkın ve kendinize gelin, burada olacak kadar boş değilsiniz beyler.
Sohbet programlarını anımsattı bu başlık.
Nasıl oluyor yani? Seviye seviye mi ilerliyor levellı mı yoksa karşılıklı saygı içerisinde mi diye düşündürdü.
Gerçi saygılı nasıl olacaksa.
“Yavaşça mabadınıza yaklaşıyorum..”
insanız. Bizi yaşatan şey gayelerimiz. idean ne ise, hedef neyse ister istemez ona tutunursun. Bu bazen aşk ile ilgili olur, bazen iş ile ilgili bir hedef olur..
Şikayet etmek eleştirmek her zaman en basitidir. Lakin bunun üzerine gitmek ve çözüm üretmek herkesin harcı değildir, iyiliğe bir yerden başlamak gerek.
Genel kanıdan dolayı kendimi layık görmemiştim. Baya yüceltildiği için, içeride bir davarlık yapmayım aman benim kahvemi sen söyle gibi komplekslere girdiğim doğrudur.
Ama artık alıştım, ays vayt çaklıt moka yumuşak içim diyebiliyorum.
Grup terapisi için teşekkür ederim daha iyiyim...
insan sosyal bir varlık, yalnızlığı ne kadar sevsekte o değerli düşüncelerimiz karşımızda biri olmadığında değersiz ve anlamsızlaşabiliyor. Hayatımızın belirli dönemleri haricinde her insanın içinde biraz da olsa monofobi bulundurduğunu düşünüyorum.
Yalnız yaşayan biri olarak düşüncem bu.
her şeyine kızmaya başlıyorum. mükemmel olmasını bekliyorum, her hareketi gözüme batıyor. siklemez biri olarak ben, birine bu denli taktığımda takıntı derecesinde aşık oluyorum.
beni ben yapan nacizane bilim. varoluşu, hayatı, insanları öğretir. bilinç kazandırır, farkındalık yaratır. öğrendikçe bir şey bilmediğini farkettirir, insanın karmaşıklığını beynin mucizevi işlevlerini öğretir. olmazsa olmazdır.
bilmem ki. üzerine düşündükçe çıldırtabilir, tatlar ve kokulardan vazgeçiş, koparılış.. bilinmeyene ve sonsuza yolculuk. sevilen renk ve hobilerin yokoluşu. sessizlik.
yoktur. birbirini ne kadar değiştirebilirsin sorusuna aşk denir. ne kadar tahammül edebilirsin, neyi boş yere feda edersin, ne kadar üzülebilirsin?
bunların hepsi aşktan. aşk aptal işidir.
aşk yoktur libido vardır..
aslında gecenin değil, içinde bulunulan ruhsal durumun şarkısıdır. değişkendir. kimi varoluşsal bunalımlarda, kimi yeni flörtünün tatlı heyecanında.
ha benim şarkım?
paylaşıma her zaman kapalı kalacak.
bilmiyorum. bazen anlamsız gelse de, en açık olduğun zamanlarda bile anlaşılamıyorsan kendini nasıl ifade edersin ki?
susarsın ya da söversin.
içime dert etmeyeceğime göre...