Az önce evlerine geldik. Oğluma meyveli kefir verdi. Deden bunları bana aldı, dedi. Bana hiç sormadı bile. Canım çekti nedense. Saat 23. Bana karşı hep böyle. Bende mal gibi her akşam onlara yiyecek bir şeyler veriyorum.
13 yıldır kayınvalidemle altlı üstlü oturuyorum. Bir süre sonra delirdim. Ömür boyu tedavi göreceğim. Kayınvalidem sürekli eşiyle kavga ediyor ve onu boşanmakla, evden gitmekle tehdit ediyor. Adam engelli ve yaşlı. Kadın giderse adam direkt başıma kalacak yani. Çünkü eşim kendisine doğru düzgün babalık yapmadığı halde babasına çok düşkün. Eşimde normal değil. Kendinizi bir benim yerime koyar mısınız? 5 dakikada daralırsınız. Anlatacak çok şey var da insan buralarda bile anlatamıyor.
Bugün okulun önünde oğlumu bekliyordum. ilk tenefüse çıkmadı. Film izlediler belki dedim. ikinci tenefüsede çıkmadı. Sonra bir sınıf arkadaşı geldi yanıma "Ben oruçluyum" dedi. Ah kıyamam yüzü kireç gibi bembeyaz olmuştu. "Ateşim var mı bakar mısın?" Dedi. Baktım "pek yok" dedim. Oğlumu sordum ona ama yabancı uyruklu olduğu için Türkçeyi tam konuşamıyor "belki içeridedir belki dışarıdadır" dedi. Evet gördüm sınıfta dese paniklemeyeceğim. Kafamda neler kurduğumu yazsam... Betim benzim atmış olacak ki gülümseyerek bir kız çocuğu geldi "ne oldu?" Diye sordu. Zorla gülümsedim "oğlumu bekliyorum" dedim. Tekrar zil çaldı çocuklar içeri gitti. O 35 dakikada anksiyete nöbeti geçirdim. 3. Tenefüse yine çıkmadı ve güvenlikten rica edip sınıfına çıktım. Çıkmadan önce öğretmenini aradım açmadı. Oğlumu gördüm "Anne biz tüm sınıf ceza aldık" dedi. Ondan sonra eve dönebildim. Öğretmen geri dönüş yaptı. işte benim gibi bir veliyle de uğraşmak zorunda kalıyor kadıncağız. Tüm sınıf cezalıyken 3 - 5 öğrenci kaçak tenefüse çıkmasa bu kadar paniklemezdim belki. Mutluluktan ağlayacaktım neredeyse. Eve döndüğümde öyle yorgun hissediyordum ki korku insanı çok yoruyor.
Haklılar. Eskiden kızıyordum zengin koca arayan kadınlara. Şimdi üst katımda yaşayan kaynanam bana mobing uygularken sosyal medyada kuzenlerimin porsche'e vs. Binip yatlarıyla deniz aşırı yolculuklar yapmalarını izliyorum. Türkiye'ye geldiğinde bir kuzenim bana 100 dolar harçlık bıraktı biliyor musunuz? O kadar ama o kadar zengin ki. Tamam çok şükür bizde fakir fukara değiliz ama daha ülkenin dışına hiç çıkamadım bile. Onların çocukları ingiliz okullarında okuyor, tenise gidiyor. Düşünün işte kuzenim canı sıkılınca dubai'den paris'e gidiyor üç geceliğine. Bu kadar özgür olmak istemez miydiniz? Sonra ülkesine döndüğünde de çok mutlu. Benim zenginliğim oğlum. Oğlumun güzel bir hayatı olur umarım.
Ömrümde bir kere iftar çadırına gitmedim. Sırf meraktan bir kere gideyim istiyordum eşim vazgeçirdi. Eşimin tecrübelerine göre gidilecek bir yer değil.
Akşam kayınvalidem eşimi arayıp yemekte ne yiyeceğimizi sordu. Eşim de ona kurufasülye pilav var yemekte, dedi. Kayınvalidemde aynı yemekleri pişirmiş. Sonra ne oldu dersiniz? iftara beş dakika kala elinde salata tabağıyla gelip eve girdi ve bildiğiniz yemek masamızda ne var ne yok diye bakındı. Sanki biz kebap vs. Yiyoruz da ona yalan söylemişiz gibi bir paranoyaya düşmüş olacak! Ben bu şeytan kadınla ne yapacağım allah'ım hiç bilmiyorum. Gerçekten her gün bir şey yapıp canımı sıkmayı başarıyor.
Zorla yemek yedirmesi (sulu köftesi bir başka güzel) akşam erkenden uyumamız için baskı yapması, televizyonda istediğimiz programları izletmemesi hep haber açar ve izlemez. Genellikle annemle çatışma halindeydiler en son annem ağır bir hastalık geçirdi ve anneannem anneme 80 yıllık ömründe ilk kez "ben seni çok seviyorum" dedi.
Bugün kafede otururken pat diye masama bir kadın oturdu. 60 yaş civarındaydı tahminim. iki şemsiye vardı yanında. Torunu geziden dönecekmiş onu bekliyormuş. Aceleyle evden çıkmış çanta almamış. Çay ısmarladım kabul etti. Neyse biraz konuştuk. Sonra konuşmadık. Sustu kadın. Gözleri felfecir okuyor gibi geldi bana. Sanki aralarda kinle, nefretle bakıyordu. Cinli Türk filmlerindeki büyücüler gibi düşünün. Bir ara telefonuna baktı ama telefonu masanın üstüne tutup bana doğru çevirmişti. Sonra bir arkadaşım geldi yanıma. Onunla konuşurken bile kadının kötü bakışlarını üzerimde hissettim. Ben mi paranoyağım anlamadım. Gerçekten değişik bir olaydı. Sonra kalktım gittim onlar kaldı.
insan sahilde oturup bir termos çay içerekte mutlu olabilir sevdikleriyle. Mesele yanında kimler olduğu. istanbul gerçekten iyi değil.burada kalabalık yüzünden nereye kaçacağımızı şaşırdık birbirimizi duyabileceğimiz çok az yer kaldı.
Kanseri atlattık sonuçlar iyi geliyor her sene diye sevinirken omurilik kanalında daralma başlamış. Yıllarca tekstilde hep ayakta ve başı önde çalıştı güzelim benim. Doktor felç kalabilirsin, ameliyatta çok riskli masada kalırsın demiş. Rabbim imtihanlarımızı kolaylaştırsın. Hala daha da çalışmak zorunda annem. Hayat bazı insanlara acımıyor.
Bir parka girmiştim dinlenmek için. Akşamüstüydü henüz. Parktaki ağaçlar güneş ışığını tamamen kapattı. Bir anda bir karanlık oluştu. Yanıma tam dört tane sokak köpeği geldi. Hepsi kocamandı. Köpeklerden ikisi patilerini dizlerime koydu. Burun burunaydık. Korktuğumu belli etmemek için hepsini tek tek sevdim, okşadım. ilerideki bankta çok yaşlı bir çingene kadın vardı; tek gözündeki katarakt bir hayli ilerlemişti. \"Yaa!\" dedi. \"Yaa, hayvanlar onları seveni nasıl da biliyor.\" Garip bir sessizlik vardı. Yalnızca ağaçların hışırtısı. Bir bankta oturan karı koca bana yan gözlerle baktı çok saçma bir şey yapıyormuşum gibi. Daha sonra köpekler gitti. Çantamda yalnızca kitaplarım vardı. Neden öyle üzerime geldiklerini bilmiyorum.
Allah ın adaletinin tecelli ettiğini görmek sevindirici. Gerçekten dindar bir insanın herhangi bir insanın ölümüne sevineceğini düşünmüyorum ama abd vatandaşlarının remember gaza yorumlarına verdikleri tepkileri görünce müslümanlar mı barbar yoksa onlar mı anlar mısınız? Hala daha ama gazze deki çocuklar büyüyünce terörist olacaktı yazıyorlar. Çocuktu onlar yalnızca çocuk.
7 aydır sarışınım ama siyah saçı çok özledim. Yaza kadar işlem yaptırmayıp yazın siyaha dönmeyi planlıyorum. Ölmezsem tabi. Sarı saç gerçekten zor. Bir yıl ara verdiğimde saçlarım öyle güçlenmiş ve uzamıştı ki. Sağlıklı ve güçlü siyah saçı yıpranmış sarı saça tercih ederim.
Bir arkadaşım annesinin vefatından sonra tırnaklarını yemeye başlamış istemsizce. Sonra bir çözüm aramış ve jel tırnak yaptırmış. Şu an istese de yiyemez. Çok kötü kokuyormuş. Böyle bir sorunu olan kadınlar deneyebilir.
Geçen gün bir kafede oturuyorum ve arka masada oturan ufacık çocuklar şunları konuşuyordu "silahı annenden nasıl saklayacaksın?" , "o motoru sürecek ben dükkana kurşun sıkacağım, yapamayacağım sanıyor o", "kayra'yı döveceğiz" , "çakallarla dans 7'yi izledin mi? Dur anlatma bende izleyeceğim" , "abi ben namaza başlayacağım."
Gençlik nereye gidiyor? Gerçekten içlerinde bir iyilik var görüyorum hepsi de güzel çocuklar ama neden böyle işlere özeniyorlar ? Aileler ilgilenmiyor bence. Çok üzücü.