Bu akşam "bu defa engel olamayacağım" dediğim durumdur. Saatler boyu konuşmak kâr etmedi. Mantığın düz gitmediği tek yer sanırım kızgınlık anları. Anladım ki gerçekten küçük darbeler büyük ağaçları deviriyor.
Vatanı milleti resmi yollardan sömürmeleri için yapılan propagandadır.
Niye özerk arkadaş?!
maçaları yiyorsa oraları alsınlar, yemiyorsa adam akıllı bu memlekette yaşamayı öğrensinler.
Türkiye etinden, sütünden yararlandıkları inek bunlar da kene.. hem yerleş toprağına hem kanını em.
Irkçı mırkçı değilimdir de yani değildim ama insanı zorla düşman ediyorlar kendilerine.
Şu topraklarda kardeşçe insan gibi yaşamak varken bu zırtapozluk niye?!
Bunlar özerk yada bağımsız olunca o topraklarda rahat edecekler zannediyorlar. Kimlerin gözü var oralarda. Ortalama ms 5. Yydan beri kimler kimler peşinde.
putinin meydanda istediğim gibi at oynatırım dediği durumdur. abd, almanya bilmem kim ben tanımıyorum demiş etmiş ne olur ki? Rusya da senin lafına bakıyordu zaten.
Ancak böyle ık mık der köşeye çekilirsin.
Niye?
Adamlara kafa tutabilecek bir dünya ülkesi henüz oluşmadı çünkü.
her şey bir tarafa adamların topraklarında ne kadar atom bombası gömülü bilemiyoruz. Bu bile tek başına yeterli bir nedendir.
Tuhaf bir şekilde yarısından itibaren izleme şansı yakaladığım filmdir. Film öyle "oooo şahane , mütthişş" söylemleri sarfedilecek bir film değildir lakin...... bazı şeyler sıradan olmasına rağmen kalıcı izler bırakabiliyorlar.
Şair'inde dediği gibi "sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar". Konuyla çok alakalı olmadı farkındayım ama söyleyesim varmış ki çok da bağlamı olmayan bir yerden bağlamışım. Aslında filmle de ilgili, bu şairin söylediği aşk...
Güzeldi film işte. Bir izleyin. Bakın tadına, eminim pişman olmazsınız.
- kocam beni neden aldattı?
+ kocan seni değil kendini aldattı. bazı erkekler nedensizce kendilerini aldatırlar; sevdikleri kadın olmadan yaşayabileceklerini düşünerek.
Üzerinden provakosyonların yapıldığı, belli ittifakların nasıl yürütüldüğünün ortaya koyulduğu çocuktur.
Provakosyonun bu kadarı!!
Allah rahmet eylesin yurdum çocuklarından biri öldü belli olaylar çerçevesinde.
(ki nereye, kimlere mensup olduğunu es geçerek söylüyorum, yani o gezi eylemlerinde gerçekten ekmek almak için çıktığını düşünerek)
sözde Vatanını, milletini seven insan evlatları sokaklara dökülmüş, sözde tepkilerini göstermek adına geçtikleri yerleri yakıp yıkıyorlar. Madem bu kadar tepkilisiniz sandıkta gösterin tepkinizi.
Matem dediğin, yas dediğin yırtına yırtına değil sükut içerisinde tutulur.
HEr yıl bilmem kaç tane şehit verdik biz, hangi şehit ailesine böyle destek verdiniz?
Hangi şehit ailesinin böyle yırtındığını gördünüz?
Eğer bir çocuk öldüyse bu aynı zamanda gezi eylemlerindeki taşkınlıkların da sebep olduğu bir durumdan dolayıdır.
Ne akpciyim ne yandaş ne yoldaş. Vatanını, milletini seven bir yurttaşım sadece.
Özgürlükler adı altında kimsenin bu devleti kaosa sürüklemeye hakkı yoktur.
Kapitalist ve emperyalist sistemin dayatmış olduğu özgürlük kavramının altındaki bu çirkefçe ve bölücü, sözde halk hareketinden vazgeçilmelidir.
Berkin için konuşan insanları görüyoruz televizyonlarda, orada burada; agos gazetesi bilmem neyi vs vs..
Kimin neye hizmet ettiği ortada.
Bu memleketi beğenmiyor musunuz arkadaş çekin gidin.
Batının her şeyini çok beğeniyorsunuz istiyorsunuz ya, sizin o çok beğendiğiniz batının polisi bir kusurlu harekette neler yapıyor görün.
Donanım eksikliğinden kaynaklanan bir durumdur. Insanı özelliklerini ya zamanla yitirmiştir kişi yada yetiştirilirken bu özellikten yoksun büyümüştür. Her ikisi de iticiliğe neden olur.
Ya bir de kendini bir şey zanneden hadsizler var ne komik. He evet pardon bursa tam olarak bundan bahsediliyordu.
40 hesabıyla beni benden alan, sevdiğim parti başkanıdır. Yaptığı bu hesapla, azmin öyküsünü de anlatmıştır. Insan istesin her şey mümkün demiştir adeta.
He birde kürsüden vekillere yada meydanlarda halka seslerken dili dolandığında bir düzeltiverse, çok tatlı amma lakin ki, o kelimeler anlaşılmıyor.
Eokdem gibilerin bu hayatta olduğunu, o ve onun gibi bir neslin yetiştiğini, değerlerimizin yitip gittiğini, ileride dünya düzeninin şimdikinden çok daha kötü hale geleceğini düşündükçe yaşadığım durum.
Bitti diyorsan, tükenmiştir.
Bitti dedikten sonra hala dönüp dönüp laf geçirmek de neyin nesi, hangi kafanın fesi?!
Zehir zemberek laflar ediyorsan sen zaten zehir biriktirmişsin demektir. Devam etseymiş de insanı, ilişkini zehirlermişsin demektir.
Zehir zemberek laflar etmek bir yana, karşındakini dürtüyorsun da "az bana bak" diye. Madem söylenecek lafların var, delikanlı ol çık karşısına söyle.
Delikanlılık cinsiyette değil cesarettedir. Karşısına geçip konuşamayan, arkasından da eko yapmasın.. bir süre sonra insan gürültüsünden rahatsız olup sayıp sövmeye başlıyor.
Gizli edit: iş bu yazı bir arkadaşın yaşamından analiz edilmiş olup, sinir harbiyle buraya yazılmıştır.
Hani rüyanda yüksekten düsersin ya.. ya da hani araba yüksek bir yerden hızlıca inişe geçtiğinde nefes alamaz gibi olursun, için bir garip olur, kalbin de..
hep öyle hissetmek istiyorum. . Biri öyle hissettirsin. Karşımdakinden gideceksem de, giderken deliler gibi canım yansın... yaşadığımı ancak böyle hissediyorum.
Saatimin bulunduğu elimde kocaa bir bardak içeçek var iken, ansızın saatin kaç olduğunu öğrenme isteği ile birlikte gelen müthiş ve dayanılmaz bir ıslaklık vücutta vukuu bulur, an itibari ile.
Dört nala gitmesi yürek isteyen bir iştir. Özellikle ormandaysanız. Oradan buradan çıkan bir dala çarpıp düşme ihtimaliniz yüksek olur. Ya da atın sizi atması. tırsta gidin sakin sakin.