Şimdiye kadar hiçbir şekilde fatura sürpriziyle karşılaşmadım, akıllı tarife kontrolüne sahibim, paketim bitmeden ve bitiminde uyarıyor bu şekilde hiç aşmıyorum yüksek meblağlar ödemiyorum. Hat kullanmayı bilmeyen insanların yüksek faturadan şikayet etmesini de anlamıyorum. Turkcell gibi bir isme sahip olup şikayet etmek bence lüks bir şey.
meclisteki 4 partiden biri olan, siyasi hedefleri özerklik, hatta tam bağımsızlık olan hdp'nin halka hitap etmek için düzenlediği mitinglere kimsenin katılmaması durumudur.
bu durum gayet normal. hdp 7 haziranda türkiye partisi olacağız vaadiyle sadece kürtlerden değil, bazı türklerden de oy aldı. ancak meclise girdikten sonra 180 derece dönen hdp birdenbire özerklik ilanları yaptı, terörist cenazelerine katıldılar, pkk'nın önüne siper oldu.
doğal olarak bunları yaptıkları için de hdp'ye oy veren seçmen hdp tarafından kandırıldıklarını düşündüler ve hdp'ye destek vermeyi bıraktılar.
15 yaşında olup mutlu olduğunu belirten bir kişinin kuracağı cümledir.
bundan daha doğal ne olabilir ki? hayatının en rahat dönemini geçiriyorsun. paranı baban veriyor, ergenlik çağında olduğun için kimse sana karışmıyor, teog'u atlatmışsın, ygs'ye daha 3 yıl var... sen mutlu değilsen kim mutlu olsun?
genellikle başlık yazmak için veya kamu kurumlarında imza atmak için kullanılan, henüz silgisi icat edilmemiş kalemdir.
açıkçası benim çok hoşuma gider tükenmez kalemle yazı yazmak. bazen bir oturuşta otuz sayfa falan yazdığım olur. hikaye yazarım, deneme yazarım. bunları bilgisayarda daha kolay ve pratik bir şekilde yazabilirim ama ne bileyim ya hoşuma gidiyor tükenmez kalemle yazmak. kendimi orta çağ avrupasının aydınları gibi hissetmeme neden oluyor.
20. yüzyılda almanya'nın en farklı şansölyesi olan adolf hitler'in türkiye'ye saldırmamasının sebepleridir.
bu konuda bir çok kişi adolf hitler'in yeni bir cephe açmamak için türkiye'ye saldırmadığını iddia etmektedir. ancak bence durum öyle değil. bana göre adolf hitler duygusal düşündü ve birinci dünya savaşında omuz omuza savaştığı türklere zarar vermek istemedi.
yeni bir cephe açmaktan korkma fikrine gelince aynı anda ingiltere, fransa, rusya, polonya gibi büyük develtlere savaş açmaktan korkmayan hitler; ekmeğin bile karneyle verildiği bir ülkeden mi korkacaktı? güldürmeyin.
vücuda yaptırılan dövmenin iğrenç bir şey olması durumudur.
dövme orantılı bir şekilde, abartıya kaçmadan, vücudunun her hangi bir yerine yapılırsa gayet güzel ve şık duruyor. ancak bazı dövme tutkunları vücudunun her yerini dövmeyle kaplıyor ve gerçekten çok kötü gözüküyor. işte her şey gibi dövme yaptırmada da aşırıya kaçılmazsa güzel bir şey oluyor.
bir öğrencinin sorumluluklarını terk etmesi durumudur.
ders çalışmayan öğrencileri hayatım boyunca anlayamadım. ben kendimi bildim bileli ders çalışırım, çalışmak zorundayım. çünkü ailemin umutlarını boşa çıkarmamam gerek. ayrıca vatanımızın dersini çalışan, sorumluluklarını bilen akil öğrencilere ihtiyacı var. öyle kız peşinden koşup, orada burada gezip de vatansever olunmuyor işte. her şeyin bir bedeli var.
allah'ın neden insan ırkını birbirine öldürttüğünü soran cümledir.
isra suresi 33. ayet der ki: 'Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur.'
bu ayette görüleceği gibi allah insanların haklı olmadıkça birbirini öldürmemesini emretmiştir. peki bir kişinin başka bir kişiyi öldürme hakkı ne zaman olur sorusuna gelince; islam kısasa kısas uygulamasını esas aldığı için ancak bir cana kıyan kişinin canı alınabilir.
sokakta, parkta, boğaz köprüsünde, kirli ve küçük ellerinde mendil satıp üç beş kuruş kazanmaya çalışan çocuklardır.
okul sırasında oturması gereken, ailesi tarafından sevgiyle büyütülmesi gereken bu çocukları ne zaman görsem içim parçalanır. hele onların yerine beş yaşındaki kardeşimi koyunca gerçekten çok etkilenirim. gerçekten hayat acımasız. ayrıca bu işin bir de sosyolojik ve toplumsal boyutu var. bu çocuklar büyüyünce muhtemelen potansiyel birer suçlu olacaklar. bu da bütün toplumun bir sorunu demektir.
yunan askerleri izmir'i işgal edince izmir'in yerli halkının ne yaptığı ile ilgili sorudur.
öncelikle şunu bir şeyi düzeltelim; yunanlar izmir'i işgal etmedi etmeye çalıştı ama başarılı olamadı. bu yanlışı düzelttikten sonra soruyu cevaplamak gerekirse yunanlar izmir'e saldırınca izmirliler hasan tahsin'in başlattığı direnişle yunanları denize döktü. tabii mustafa kemal ve ordusu da izmir halkının bu zaferi kazanmasına oldukça yardımcı oldu.
kişinin evlenmemesi için öne sürdüğü kabul edilebilir gerekçelerdir.
1. evlenip bir ömür geçirilecek kişinin henüz bulunamamış olması.
2. evlenmek için gereken maddi imkan olmaması.
3. doktora, yüksek lisans gibi eğitim öğretim hayatının kişiyi evlilikten alıkoyması.
4. kişinin aile kuracak sorumluluğu kendinde bulamaması.
evlenmeyen kişilerin öne sürdüğü gerekçeler genelde bu beş maddeden birisidir. hayat onların, bize sadece saygı duymak düşer ama iki gönül bir olunca bu maddelerin hepsinin üstesinden gelinebilinir.