kendini ''muhalefet'' olarak nitelendiren ittifakın en stratejik hatasıdır. Yerel seçimlerin Kürt seçmeninin oylarıyla kazanıldığı unutulmamalıdır. Türkiye muhalefetindeki heterojenik bu çizgi, tamamen iktidar cenahının işine yarar/yaramaktadır. Türkiye halkları ve muhalefeti ortak değerlerde birleşmelidir. Kürt realitesi kabul edilip, diyalog yoluna gidilse ve kürt siyasetine sahip çıkılsaydı, bu bir problem olmaktan çıkacaktı; ancak sağ tandanslı her iktidar, Türkiye'nin kanayan bu yarasına tuz bastı, böylelikle kendi milliyetçi tabanlarını beslediler ve popülist, palyatif söylemlerle iktidarda kaldılar.
Din ve milliyet üzerinden yapılan siyasetin, üretilen politikaların hiçbir zaman halk için müspet sonucu olamaz. Demokrasi çoğulcudur. Tek sesin, tek fikrin, tek dinin, tek milliyetin olduğu parlamento demokratik değildir.
Türkiye muhalefeti rasyonel ve kapsayıcı olmalıdır.
Sorunlara çözüm olmayacak proje. Koridor, Türkiye ve Azerbaycan cephesinden avantajlı görülse de bölgesel olarak ileride doğacak yeni problemlere gebe olacaktır. Birinci dünya savaşı bunun en açık örneğidir. Yenilgi sonucunda imzalanan ağır antlaşmalar, büyük huzursuzlukların akabinde ikinci dünya savaşının müsebbibi olmuştur.
Eğer bir çözüm olacaksa bölgede tam bir konsensüs sağlanması gerekir. Bu koridor hem Ermenistan, hem de iran tarafında yeni problemler yaratacaktır.
Türkiye sosyalist hareketinin, özellikle sosyalist tabanlı Kürt siyasal hareketinin kilit isimlerinden biri. Adıyamanlı Türkmen bir aileye mensup olmasına rağmen, azınlık psikolojisini özümsemiş, içkin adalet anlayışı ile haksızlığa, zulme karşı durmuştur. Ankara Üniversitesi SBF'de bir süre eğitim gören Önder, dönemin çalkantılı siyasal zemininde eğitimini tamamlayamamıştır. 12 Eylül darbesi ile beraber hapse girmiş, yoğun işkence ve baskıya maruz kalmıştır.
Türkiye halklarının barış ve demokrasi içinde yaşaması için kendi gibi dava arkadaşlarıyla ağır bedeller ödemiştir; fakat Türkiye'deki mevcut iktidarlar hiçbir zaman Kürt gerçekliğini kabul etmemiş, çözüm hususunda kararlı davranmamışlardır.
''her bildiğini,gördüğünü herkese anlatma'' der ve üç nokta koyar şehname'sinde firdevsi, sonra elindeki kalem ile sen doldurursun orayı ''çünkü bilgi güçtür.''
Heterojen bir hristiyanlık olurdu, doğrudan kitabı bir hristiyanlık yani ortodoksi olmazdı, kaldı ki türk islamiyeti de heterojendir, edilgendir, Arapların mevali'yi( arap olmayan müslümanları) ümmetten saymamaları protest tavrı oluşturmuştur; türk ve fars islamiyeti buna örnek teşkil eder. Tıpkı germen, latin, slav kiliselerinin ayrışması gibi...
Gagauz hristiyanlığı, bahsi edilen konuya güzel bir örnektir, onlar da kurşun döker saçı saçarlar tıpkı bizim gibi, dininiz ne olursa olsun gelenek ardınızdan gelir, edindiğiniz dini doğrudan kabul edemezsiniz onu kendinize yorumlarsınız.
''dilde,fikirde,işte birlik'' diyen büyük eğitimci ismail Gaspıralı'nın ahlakıdır.
Milletini, Türk Milliyetçiliğini her ideolojinin üstünde tutan Sultan Galiyev'in ahlakıdır.
Kendine ait bir evi dahi olmayan Sadrazam Talat Paşa'nın ahlakıdır.
türk basmacı hareketinde rus filibelerinin önüne kılıçla atlayan çılgın türk enver paşanın ahlakıdır.
Ulus devleti düşüncesinin fitilini ateşleyen yeni lisancıların, ittihatçıların ahlakıdır.
ve son olarak "ben her şeyden önce bir türk milliyetçisiyim. böyle doğdum. böyle öleceğim. türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. yarının tarihi, yeni fasıllarını türk birliğiyle açacaktır. dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. türk' ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.'' diyen Mustafa Kemal Paşa'nın ahlakıdır.
1- Türkün Türk'ten başka dostu yoktur.
2- Türkün Türk'ten başka dostu yoktur.
3- Türkün Türk'ten başka dostu yoktur.
4- Türkün Türk'ten başka dostu yoktur.
kültürel bellek temizlenmedikçe, nefret devam edecektir; bu adeta gelenek gibi sonraki kuşağa aktarılıyor, ve onların doğu dünyasına tavrını oluşturuyor.
barış içinde yaşamak varken bilavasıta bunu etkisiz kılan bu söylemleri ile alevi körükleyenler bilsinler ki, onlar ne kadar kürtse, biz de o kadar türk milliyetçisiyiz dişe diş kana kan.