cennet vaat edilmiş kadar mutlu olmaya sebep bir olaydır. öğrenciler pek anlamaz bu durumu ama okulu bir bitirip iş hayatına girin de o zaman dediğimi anlarsınız.
nba e gönül vermiş iki oyuncunun halter kaldırmada ki kapışmasıdır. shaq her ne kadar 160 kiloyu kaldıramayıp üzülse de adam gönlümüzün kahramanı arkadaş.
denizli'de bulunan forum çamlık içindeki meksika usulü yiyecekler yapan yer. yalnız şu var logosunda el turco kocaman yazarken el'in yanında veys kısmı ufacık bırakılmış. çakal türk zekası böyle bir şey herhalde.
bir nesil almancayı "alman pornosu"ndan ibaret sandığından hoş görebiliyoru. ama şu son zamanalarda almanca ile dalga geçen geçene. bir kaç video vardı bulmaya üşendim şu an ama diğer dillerde ne kadar nazikçe söyleniyor, almancaya gelince kavgaya adam toplamaya çalışan bakkal mehmet amca moduna giriyorsun. neden bu kadar kaba bir dil bu anlamak da mümkün değil. insanı da suratsız almanların. bir şey rica edersin surat beş karış sanki başına silah dayamışsın da zorla alıyormuşsun gibi verir, bişey söylersin cevap vermez, verirse de "kavga mı istiyorsun c'moon" modunda tepki verir. değişikler kısacası. onlara göre de bizim dil mi kaba acaba?
çocukluğumdan kalma espri. sene 90lar. bildiğin doksanlar. malum o zamanlar internet yok, televizyon desen barış manço'nun sunduğu adam olacak çocuk'tan başkası yalan... böyle bir durumda ne yapacaksın? sokağa inip top peşinde koşturacaksın. eh bunun yanında da büyüklerinden duyduğun şeyleri kafana göre yorumlayıp espri üreteceksin.
o değil de çocukluğumu sevmesem de çocukluğumun geçtiği zaman güzeldi. ucundan yakaladık neyseki o güzel çağın bitişini.
--spoiler--
Fotoğraf sanatçısı Carl Warner, doğa ve manzara fotoğrafları çekerek kariyerine başlamışken, aklına bu orjinal fikir gelmiş. Foodscape adını verdiği projesinde çeşitli yiyecekleri kullanarak doğa ve manzara fotoğraflarını kendisi yaratmış.
--spoiler--
hayır arkadaş sen 35 yaşındasın, para kazanmaya 20 yaşında başladın. 15 yıldır bildiğin içmiyorsun sigara. hala otobüslerde "akbili olan var mı" diye soruyorsun. neyin kafasını yaşıyorsunuz .mına koyayım ya. sizene lan benim paramdan. geberip gidersem de giderim allah allah. yeter be.
6000 bin motor hacime sahip, 450 beygir gücündeki bmw'ye ait danadır. yakıt tüketimi max hıza ulaşıldığında 100 km başına 19 litredir. türkiye'de kullanmak ne kadar mantıklı bilinmez ama imkan varsa kullanılması gereken bir arabadır.
kadınların makyajla imtihanı diye bir durum söz konusudur malum. ama cefasını ne hikmetse her zaman onları bekleyen erkekler çeker. işin kötü yanı bir kısım makyaja saatler harcıyor, ortaya çıkan görüntü ilkini aratıyor. kimisinde de hiç bir değişiklik olmuyor. "ne yaptın bu kadar saat" diye de soramıyorsunuz, sorduğunuzda tersleniyorsunuz "hiç mi dikkat etmiyorsun bana" diye. ne yapacağımızı şaşırdık. neyse, bir kaç örnek verelim;
nerede ne zaman sesini çıkaracağını bilmeyen büyüklerin dikkate alması gereken sözdür. twitter'da erkan can, benim hatırladığım rolüyle mahallenin muhtarları'nın kahveci temel'inin paylaşımıdır.
casper'ın markasını yapıştırıp piyasaya sürdüğü telefon. xoom olması gerekiyor yanılmıyorsam telefonun aslının. he özelliklere gelince ilgimi çekti. özellikle fiyat-performans olayı gerçekten iyi duruyor. tabi kullanmadan bilemiyor insan yine de. o yüzden siparişi verdik, bakalım. deneyip tekrar yorumu yazarız buraya.
*4.7 inc ekran
*720p hd çözünürlük (720x1280) 321pp
*intel atom 2ghz işlemci
*8mpx arka kamera, 1.3mpx ön kamera
*1080p hd video kayıt
*8gb dahili hafıza (32gb a kadar arttırılabilir harici hafıza)
*1gb ram
benim canımı sıkan tek özelliği şimdilik arka kapağın çıkmıyor, dolayısıyla pile müdehale edemiyor olunması. 1900mah lık pil kullanmışlar. günü götürür duruyor ancak pilin değişiminin olmaması yine de insanın canını sıkmaya yeterli bir sebep.
not: demeden edemeyeceğim. logoyu arkaya basmışlar. dolayısıyla ön kısım tamamen size kalıyor. tuş takımı telefonda yok. herşey dokunmatik ekran üzerinden yapılıyor. dolayısıyla ön panelin neredeyse tamamı dokunmatik ekrandan oluşuyor. bu da ayrı bir güzelliği.
editditdit: fiyatı şu sıra 850 lira civarında. bunu demeyi unutmuşum. ram konusunda yanılmıyorsam 350-400 mb lık bir kısım kullanıcıya kalıyor ki dediğim gibi fiyat-performans ilişkisi göz önüne alındığında gayet uygun duruyor telefon. ayrıca teknik destek bazında da casper'ın yaygınlığı söz konusu olunca... denemek lazım dedirtiyor insana.
müslümanın müslümanı kırdığı şu dönemde ortadoğu'da yaşayan babanın dramıdır bu. özellikle müslüman kardeşler adı altında kurulmuş terör örgütü sayesinde de her gün masum yüzlerce kişi hayatını kaybediyor, kaybetmeye de devam edecek gibi duruyor.
allah korusun ya böyle bir durumdan. babanın feryadı insanın gözlerinin dolmasına yetiyor da artıyor.
"Babacığım Allah rızası için uyanın. Ben sizsiz ne yaparım? Allah için söyleyin. Ben bu acıya nasıl dayanırım ?"
sakal traşının zoraki yaptırılmasından dolayı söylenebilecek sözdür bu. iş hayatına giriyorsan elin mahkum diğer bir deyişle. sakal olunca ne oluyor anlamıyorum ki arkadaş. bütün enerjim sakallarıma mı gidiyor? işi mi yavaşlatıyorum? ne yani? dert ne .mına koyayım?
neyse bugün "hacı mı olmaya karar verdin" lafını yedikten sonra bildiğin soyulmuş hıyara döndüm. mutlu musun lan *veren?
büyük ihtimal arkadaşının gelmesini bekleyen kadıncağız kapıyı aralamış o kadar insanı işinden gücünden edecek süre orada öyle mal gibi bekliyordur. gel gör ki anlayışsız bir birey gelip o hamleyi yapana kadar.
not: hala gülüyorum arkadaş ya. metrobüste yapılır mı ki bu? gerçi hangi birini iteceksin.
ne sözü vardır ne bir şeyi bilinen tek şey melodisidir şarkının ve bulunması da dolayısıyla fazlasıyla zordur. arkadaşını ararsın, mırıldanırsın telefonu açar açmaz "ne diyorsun olm, manyak mısın nesin" diye tepki alır, ses çıkarmadan telefonu kapatırsın. insanı kanser eder bu durum resmen.