Recep ile Fetullahin yıllardır suregelen isbirliginin bozulmasiyla meydana gelen, kendileri gibi samimiyetsiz ve saçma bir olaydir. Senelerdir devlet icinde yapılanmasına izin verilmis cemaat bozmasi bir örgüt ile senelerdir onu destekleyen hükümet bozması oluşumun eseridir bana gore 15 Temmuz, fazlası degil. O yüzden bizden değildir, bizim değildir.
Cok istiyosan siktir git intahar et dedigim önerme. Bu kadar zulmün içinde hala insan yaşamaya çalışıyorsa, bence hala bi umut vardır. Güzel güneşli günlere az kaldı.
(bkz: 2023)
ahlakın giderek düştüğünü gösteren beyan.
demeye çalıştığım "bakire olmayan orospudur" değil elbet.
ama bir insan bekareti kaybetmenin onurlu bir şey olduğunu düşünüyorsa yazık bize.
not: ne kemalist ne muhafazakarım. sadece toplum ahlakının korunması taraftarıyım.
adına 2. kez entry girdiğim iss'sı vampir kurum.
adil kullanım kotasını geçmeden 29 gb ta 3 mbps interneti dayarlar.
bu vampirler sormasanız interneti bile kesip üstüne "ne interneti ?" derler.
arayıp ta kota arttırmak için beklenilen süre ise 20 dk.
Güya "güvenlik için" sorular soruyorlar. Yok "bağlanıyorum","kontrol yapıyorum". Ulan nerede benim hızım ? Aramak zorunda mıyım sizleri ?
ben bir mallık yaptım. 2 senelik kontrat imzaladım. değil 2 senelik 2 saatlik anlaşma bile imzalamasın aklı olan.
1) günlük 10 lira harçlık (haftasonu gezme parası yok, sigara içki yok) 5x10 = 50x4 = 200 TL
2) günlük 2 lira toplu ulaşım araçları gidiş geliş (hadi aktarma cacık yapıyorsun diyelim günlük maksimum 4 lira) 4*5 =20*4 =80 TL*
3) kişisel harcamalar kesinlikle yok. ancak 6 ayda 1 olur da ayakkabın yırtılır vb..(bu da zorunlu kişisel harcamaya girer) = ? TL
4) aktivitelere katılmak yok. oldu da katıldın, o ortamında elini cebe atmak yok(ot gibi bakın, öyle yeme içme yok). = 0 TL
5) kız arkadaşı yapmak yok(bu çok önemli). oldu da yaptın, zaten bırakır gider.* = 0 TL
sonuç: 3. maddeyi (zorunlu kişisel ihtiyaçları) göz dışında tutarsak aylık 280 tl ye 'gül' gibi geçinir gidersiniz.
ha bide "ama ben şehir dışındayım, yurt, zurt" muhabbeti var. madem memur babanı o kadar çok düşünüyordun götünü kastırıp da şehir içi üniversite kazanaydın, yurt parası yerine akşam bir tabak daha eklenirdi masaya. boşa çıkan yurt parasını da aylık harçlığına katıp lord gibi yaşardın.
ve anafikir: yokluğu yaşamayan yokluğun ne olduğunu bilemez.
çocuk ve trollün kaynadığı oyun...
700 saati aşkın oyun süremle vardığım sonuç budur. support alıp da kill çalan mı, teamspeak dan küfür eden mi, 1v5 giren mi, takımın carrysine yardımcı olmayıp da oyun sonunda onu suçlayan mı... ne bok ararsanız var bu boktan oyunda.
ırkçılık, küfür diz boyu. komünist misin yoksa müslüman mı diye soran orospu çocuguyla karşı karşıya kaldım. buyrun siz düşünün.
4-5 kere silip geri yüklemişimdir bu oyunu. dahada yüklemem artık. iş stresini atmak için giripte daha stres yüklü birisi olarak çıkıyorsunuz.
ayrıca ne lol müş ne dotaymış başlamayın. ayrımcılık yapan, insana değer vermeyen, küfür etmeyi alışkanlık haline getirmiş ve sizi sinirden çıkartmak için yapmayacağı şey kalmayan en aşşağılık insanları görmek istemiyorsanız başlamayın.
fenerbahçe taraftarı olarak "mal" olarak tanımlayacağım insandır. Genelde magandadır.
Sevgiliz aziz...
defol git artık takımın başından lanet olsun fenerine de kulübüne de.
şerefsizim futboldan soğudum be. takımın başında bir cenabetlik var gitmedi bitti anasını satıyım. bu kadar ezik fenerbahçe görmedim ben hayatımda. yüz yıllık tarihinin en kötü anlarını yaşattın fenerbahçeye...
taşşak geçen burger firması.. tamam burgerler lezzetli olabilir ama lezzette bitmiyormuş herşey. müşteriye hizmette önemli, öğrenmeleri lazım bu arkadaşların...
telefon sipariş hattında verilen siparişe 30 dk da oraya gelecek diyorlar. 50 dk geçmiş ne gelen var ne giden. yok yani istanbul un sapa mekanı da değil ki cevizlibağ.
bundan sonra ne yerim ne yediririm arkadaş.
Teknoloji mağazasıdır, doğrudur ama bunlar hizmet vermemelidir ki zaten verememektedir.
tek kelime : yüzsüzler abidesi ( yüzsüz dediysem hakaret anlamında değil hani, mağazaya girersin ya, bir hoş geldiniz derler felan. sizi gördü mü gülümserler. işte bunların olmadığı, yüzün muşmula gibi tepkisiz ve somurtkan olduğu yüzsüzü diyorum).
bugün 2 bin tl nakit yaptığım alışverişte pişman ettiler beni. bizim tayfa ile artık son kararları veriyoruz, oradaki bir güvenlik ( güvenlik değil ama polat alemdar) bize bir bakıyor uzun sürece, sanki kendi aramızda "hangi malları ceplesek" diyologu yaşıyormuşuz, hırsızmışız gibi. kesinlikle sakin bir adamım, ama adamın öyle bir bakışı var ki; sanki karşısında anasının babasının katili varmışcasına. çok rahatsız olduk gittik kasaya şikayet ettik. mağaza yetkilisi yokmuş, en üst yetkili geldi yanımıza. hep beraber tartışma ortamı yarattık. işin sonunda bir "özür dileriz beyefendi, siz haklısınız" diyemediler, evet. nerede " müşteri daima haklıdır", "müşteri velinimetimizdir" politikası ? hadi haksız olsak tamam da be birader öyle ne bakarsın düşmanın gibi ? ortada hiçbir şey yokken ? öylece arkasını dönüp gitti, diğer tüm elemanlarda onun yanına gitti, makara yapıyorlar " ya siktir et ibneleri" gibisinden... ( bu lafları söylemediler de muhabbet laçkalığı bu şekildeydi).
velhasıl 2 bin tl nakit para veripte böyle piç gibi kalmamıştım. teknosaya 100 lira verdim, bin güler yüzle uğurladılar beni.
orada 2 binlik malı bırakıp gitmediğime pişmanım. aynı paraya diğer marketlerden de alabilirdim oysaki....
siz siz olun eğer güler yüz, hoşgörü bekliyorsanız, en azından para veripte ezilmek istemiyorsanız. bu mağazalardan uzak durun.
çok iyi satış danışmanlarına sahip olan firmadır. en azından bakırköy marmara forum teknosa öyledir.
tüm elektronik mağazalarını dolaştım, neredeyse üstüme yürüyecek olanlar vardı. fakat bu elemanlar gerçekten iyi ve mütevazi adamlar.
eğer müşteri memnuniyetine önem veriyorsanız dikkat ediniz : (bkz: satürn)
trajikomik durumdur. yani ankara belediyesi başkanının bu duruma düşmesi.
şunu bizim mahalleki hüseyin abi paylaşsaydı tamam derdim, adam yaşlı, cahil. Ama bir belediye başkanına cidden yakışmamış...
Hayata bir kere geliyorsun, sadece hayallerinin peşinden git şu dünyada. sana dayatılan şeylere ömrünü harcama. hayal ettiğin şey zor belki, ama imkansız değil. neden istediğin, düşlerini kurduğun şeyi yapmak yerine şu hayatı zorunlu olduğun şeylerle doldurasın ? istediklerini çevrendekiler beğenmeyebilir, izin vermeyebilir, laf yapabilir. Ama onların hayatı değil bu, senin hayatın.
Ölümünü bekleyen hastalara sorarlarmış: "bu dünyadaki en büyük pişmanlığın ne" diye. "hayallerimin peşinden koşamadım, keşke yeniden başlasam, hayalimin peşinde koşsam, mutlu olsam" derlermiş. insan ömrü kimine göre kısa kimine göre uzun. Hayat zengine de zor, fakire de zor. Önemli olan tek şey var ki şı dünyadan ayrılırken "Allah'ım sana şükürler olsun, hayalini kurduğum her şeyi elde ettim" diyip yaradana şükretmek.
Ayrıca çevrenden, büyüklerinden dolayı ahlaklı olma, kendin için ahlaklı ol. O küfürü kendin için etme. Bak günah demiyorum. Kendine saygı sadece.
boşaltım ihtiyacını hemencecik karşılamak isteyen insanlardır. yaşadığım durumdur ve zor değildir. şöyleki:
bazen insan sıçarkene aradan osuruk kaçar(halk arasında tipi diye adlandırılır). e bunları yaparken işemekte çok zor değil hani. burada anda sıçan, kusan ve boşalan insanın bahsini yapmıyoruz ki, rekorluk, sirklik olsun. herkesin istese yapabileceği olaydır.
