babamın karısının beni zorlaması sonucu saçlarım belime kadar uzamıştı. yalvarıyordum kısacık, teyzeler gibi kestireyim diye. o evden kurtulunca hemen kestirdim tabii. rahatım artık.
her tarafın ağrıyorken ve halsizken sıcak suyla duş almak ve tüm o ağrıların gitmesi. sonra da mışıl mışıl uyumak.
böyle bir şey yaşamıştım diye hatırlıyorum. o günden beri her yerim ağrıdığında hep bunu yapmayı düşünürüm ama mantığım beni durdurur.
belki de hayal kurarken aklımda gerçekten yaşanmış gibi kalmıştır. hiç gerçekçi gelmiyor çünkü.
edit: her şizofren paranoyak değildir. eski kitap dsm-4'teki şizofreni türlerini okursanız görebilirsiniz. o türler yok olmadı, sadece isim olarak kaldırıldı.
gerçektir.
ilaçlarını kullanmayan şizofren kişisi başka bir hastalık için kan tahlili yaptırmaya hastaneye gelir.
şizofren koltuğa oturur. alakasız bir şekilde şerbet hakkında saçmalamaya başlar. bu sırada iğneyi hazırlayan hemşire kolunu tekrar açmasını söyler. şizo hiçbir şey duymamış gibi şerbet monoloğuna devam eder. hemşire onun ruh sağlığının pek yerinde olmadığını anlamıştır. onun yerine kendi açar. damarı bulamaz. başka bir hemşireyi çağırır.
2. hemşire şizofrene sol kolunu işaret ederek,
h2: kolunu uzat.
ş: uzun değil.
h2: efendim?
ş: uzun değil. nasıl uzasın?
h2: ???
h1: (hemşireye) ben de bu yüzden çağırdım seni zaten.
2. hemşire de hastanın kolunu açar. iğneyi batıran hemşire şizofrene bakmamasını söyler ama şizofren kan görmeye alışıktır.
kan şırıngaya dolarken,
ş: vişne suyuna benziyor. acaba vişne suyu mu var içimde?
ekonomik durumu iyi olmamasına rağmen kedi köpek için para harcayanları garipsiyorum. kaliteli mamalar o kadar pahalı ki. ucuz mama yedirsen sanki hayatı boyunca abur cubur yemiş gibi oluyorlar ve hastalanıp ölüyorlar zaten. yazık.
evrim teorisini kabul ediyorum ama şu konu kafama takıldı: gelişmiş canlılar evrimleştiyse ilkel canlılar neden günümüzde de var? onlar neden aynı kaldı?