sürrealist ressam salvador dali'nin ispanyol yönetmen ve aynı zamanda deneysel sinemanın babalarından sayılacak luis bunuel ile nasıl tanıştığını, dali'nin resme olan sürrealist bakışının sinemaya aktarılışını, fikirlerini ve birlikte çalıştıkları filmlerin ayrıntılı bir şekilde irdelenişini geniş çapta anlatan ansiklopedidir. Türkçesi henüz basılmamıştır. Dileyen olursa, istanbul modern sanat müzesi kütüphanesi'nde bulabilmektedir. Amazon.com'dan da satın alınabilir.
1952 doğumlu yazar, senarist, sosyolog olan çok yönlü kişi. Sorbonne üniversitesinde sosyoloji eğitimi almıştır. Sinema, televizyon senaryoları dışında birçok romanı bulunmakta. Ama bunlardan biri var ki elden düşmez. Modern sanatın doğumunu ve paris sokaklarındaki bohem sanatçıların hayatlarını edebi bir dille anlatan kitabı: bohemler. Sel yayınlarından çıkmıştır. Okuyun, okutturun efendim.
leos carax'ın adeta beyninin fışkırdığı ve denis lavant'ın mükemmel oyunculuğuyla sizi düşündürmeye hatta 'anlaşılmazlığa' götüren film.
ilk bi ne oluyor diyorsunuz ama son sahnesiyle taşlar sanki gökten üç elma düşer gibi pat pat yerleşiyor.
ayrıca eva mendes ve kylie minogue kısa da olsa filmde yer alıyor. fransız yeni akımın etkilerini yine bu filmde görebiliyoruz.
bugün itibari ile gerçekleştirdiğim eylemdir. düğün sırasında sevgili tarafından kinayelere maruz kalabilme olasılığınız vardır. tatlı şeyler tabi bunlar.
gelin ya da damat tarafından yakın bi akrabayı oluşturuyorsanız, sevgiliyi aile ile tanıştırma törenine bile dönüşebilir o düğün. hoştur efendim. böyle heyecanlar yaşanması gerekmektedir.
içerisinde 6 cd bulunan iyi ve başarılı tasarlanmış klasik müzik albümü. aradığınız tüm müzisyenleri bulabilirsiniz. klasik müzik sevenler için tavsiye edilesidir.
cdler konu dizimi olarak şu sıralama ile bulunmaktadır;
kuantum fiziğinden sonra anlayamadığım ikinci şeydir. misafirler gelir, yemekse yemeklerini yer, çaysa çaylarını içerler. ama bir türlü gitmezler. akrep ve yelkovan birbirini kovalar ama misafirlerde hala bir kımıldama yoktur. muhabbet, tatlı derken misafirler saatlerdir koltuğa yapışmış gibi kalkmazlar. ayakta uyursun, esnersin hala gitmezler. aslında böylelerini sınır kapısına koymalı. bak bakalım onları kim geçebilir. yapışıyorlar efendim çünkü.
evet efendim...
genellikle mutlu çiftleri kıskanan bir takım ayak bağcıkları vardır etrafta. Onlardan biri de bu şahıstır. gözünüzün içine bakarak sevgilinize sarkar fakat arkadaş ayağı yapmakta üstlerine yoktur.
kimi zaman en güvendiğiniz, en sevdiğiniz kişi olan sevgili tarafından güveninizin zedelenmesine yol açacak olan durumdur. ne kadar da güvenseniz asla onun içinde neler olup bittiğini bilemezsiniz. öğrendiğiniz taktirde de büyük bir düş kırıklığı yaşarsınız kimi zaman.
"bu benim sevdiğim mi?" der, sessizce düşünürsünüz.
ona karşı hissettiğiniz şey sade ve bir tek ona özel olduğu için, onun sizi hayal kırıklığına uğratması içinizi acıtabilir ve yaralanırsınız.
aşk kelimesinin onunla anlam kazanmasıdır. o müthiş duyguyu onunla hissetmektir.
özeldir o. herkese karşı sevgi saygı hissedersiniz fakat ona duyduğunuz tutku bambaşkadır.
sadece ona muhtemeldir.
kimi zaman o sizin tek başına bir aileniz olur.
yüzünüzdeki gülümsemenin nedeni.
sonunda bu da oldu dedirten olaydır. başlı başına kötü örnektir. küçük yaştakilerin etki altında kalmasına neden olur.
--spoiler--
"hangover-felekten bir gece" filminin başrol oyuncularından zach galifianakis, california'da esrarın yasallaşması için yapılacak oylamanın tartışıldığı real time with bill maher programında canlı yayında esrar içti. galifianakis eylemi abd'de büyük yankı bulurken, yaşananların dünya televizyon tarihinde bir ilk olduğu söyleniyor.
--spoiler--
öyle anlar gelir ki, aklınızın içine küçük bir düşünce bir o yana bir bu yana koşturuverir.
Ne kadar da emin olsanız. "ya sevmiyorsa?" ...
ne düşündüğünü,ne hissettiğinden tam olarak emin olamazsınız.
Bazen bu durum can sıkıntısı halini de alabilir. mazallah ilerlerse paranoyaya bile sebep.
sonra çocukça gülümser, "o beni seviyor" diyerek düşünceyi kovarsınız.
unutulmamalı ki; onun da bir kişiliği var. ve hiç bir zaman tam olarak bilemezsiniz.
Genellikle, flört ederken sizden hoşlandığını belli etmek amacıyla;
"şu şarkıyı dinlemelisin. çok seviceksin."
gibi, tavsiyelerde bulunur. genelde bu şarkılar yabancı olur o da cabası tabi.
tabi zamanla siz mesajı çözersiniz o da ayrı konu.
güzel ve etkili bir yöntemdir.
Eğer ki; gerçek aşk ve güven varsa,bu yolların hiç bir etkisi olamaz aşkın üzerine.
fakat herkes sevgilisini yanında ister tabi ki. bazen hayat şartları pek mümkün olammamkta.
günleriniz onu biraz daha fazla özlemekle geçer. ama onun varlığı bile sizi mutlu eder.
hatta nefes alışını bilmek dahi...
Rüyalarınzda da sizinledir. uyandığınızda ilk akla da o gelir.
arada sıra da, "şuan napıyor acaba" gibi düşünmekten alamazınız kendinizi.
her ne olursa olsun, bazen uzak kalmak,araya kilometreler girmesi, sevginizi arttırır.
seviyorum seni desem sever misin sende bilmem.
tutar mısın ellerimden sana doğru düşersem.
gözümün nurusun desem sever misin sende bilmem.
tutar mısın ellerimden sana sonsuz güvensem.
orhan ölmezin en sevdiğim tam benlik satırlarıdır.
(bkz: sevdik be napalım)
O KADAR SEVDiM VE SEViYORUM Ki ARAYA MESAFELERiN GiRMESi UMRUMDA DEĞiL. BiLiYORUM BiR YERLERDE iHTiYAçIN VAR BANA.TIPKI BENiM SANA OLDUĞU GiBi. KIYAMIYORUM SANA, iŞTE BEN O KADAR SEViYORUM. iÇiMDE YAŞIYORUM. BAŞKASINA BiLE SÖYLEYEMiYORUM. YA YOK OLURSAN DiYE.YA GiDERSiN DiYE.KıYAMADIM, KıYAMıYORUM...