sevgili bill;
sana içimde büyüttüğüm nefreti nasıl anlatacağımı bilemiyorum. bir türlü hesaplayamadığın dosya aktarım süreleri, sürekli verdiğin mavi ekran, ctrl+alt+delete yaptığım zaman önüme sunduğun saçma sapan seçenekler*. bugüne kadar yaptığın bu ve bundan başka saçma sapan şeyi göz ardı ettim ama bu son yaptığın unutulacak bir kazık değildi. bill senin nasıl bir mantığın var anlamıyorum. türkçe bir işletim sistemi yapıyorsun, bilgisayara koyulan şifreye türkçe karakter koymama izin veriyorsun ama bilgisayarı açtığımda şifre ekranına türkçe karakter yazmama izin vermiyorsun. "ö" yazıyorum "," geliyor. hadi söyle şimdi bana ben şifremin içindeki "ö"yü nasıl yazacağım, hadi tamam yazma diyorsun eee ozaman nasıl açacağım bu bilgisayarı bill allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın senin yüzünden format atıyordum bilgisayarıma.
edittobello: bill gates'e olan nefreti aktarma aracıdır miscrosoft tekelinden kurtulamasak da bir nebze acılara ilaç olur.
bugün gelen editto: bu yazı aynı zaman da aracilar.wordpress.com'da bulunabilir. belki de bulunmayabilir, bakmak lazım arada.
efendim çeşitli barlar sayıları 1den başlayıp barın kapasitesine oranla artabilecek adam tipidir. ya rutkay aziz tadında tok ve söylediği herşey şiir etkisi yaratan bir ses tonuyla ya da daha yeni konserden geldim, sesimi çok yordum biraz kısık imajı veren bir tonda konuşan, gözlerinden ben her akşam farklı kadınla yatmaktan yorgun düşmüş bir playboyum ve ben ciddi ilişki arıyorum bakışlarını etrafa yayan; mutlaka elinden bir kadeh viski bulunan adamdır.
demek isterdim; ama işte bu adamlar ne rutkay aziz gibi tok seslidir ne de playboyluktan yorgun düşmüş bir savaşçıdır. özünde abazalıktan kuruyan ve her akşam bilgisayarda hollywood filmi izlemekten kendini kaybetmiştir. hollywood filmlerinin hiç değişmeyen bardaki yalnız adam olarak bilinen karaketerine bürünür ve bu şekilde kız tavlamaya çalışır.arada türk filmlerine uğrar ıssız adamın başrolüyüm ben dermişçesine bakar. kimi zamanda daha sevgilimden yeni ayrıldım o kadar çaresizim ki bilemezsin şefkate ihtiyacım var tavırları takınır.
her zaman da ezberinde birkaç tane ilginç anektod, birkaç tane şairden* şiir tutar. her an kullanıma hazır pimi çekilmiş bir el bombası gibi zulasında bekletir ve her fırsatta kullanır.
ne yazık ki filmelerde oluyor efendim o barda sap gibi oturan adam kim gelir. bunları hepsi hazırda bekler ama hiç biri kullanılmaz ve bir gün gelir elde patlar.
edith piaf:uzun entrylere resim eklemek huyumdur ama işte bulamadım. bu dediklerimin fotoğraflanmış haline bir türlü rastlayamadım. eğer ki birgün sartlayan olursa haber etsin koyalım şuraya.
gereksiz bir espri olmuştur ancak hakkaten uğraşılıp yapılmış türk icadı bir alet. kendisi şu an sahibinden.com'un efsane ilanlar kategorisi dahilinde sergilenen bir üründür bakılması şiddetle tavsiye edilir.
uzun süredir piyasada bulunan nazım hikmet kayıtlarının ne kadar yanıltıcı olduğunu gösteren kitaptır.
1961 yılında nazım hikmet ran ve bedri rahmi eyüboğlu paris'te bir araya gelip bir şiirlerini kaydettikleri bir makara bandın kayıtları yanında veriliyor.
kayıtları bu entry'yi girerken dinliyorum açıkçası yeşilden mordan pembeden diyerek girdiğinde geçmişte internette gezen o kayıtların ne kadar kötü olduğunu anladım. sesi gerçekten gür ve etkileyici, eğer ki nazım hikmet şiirlerinden hoşlanıyorsanız 56 tane nazım hikmet şiiri bulunuyor. iki tanede bedri rahmi eyüboğlu şiiri bulunuyor biri başta biride sonda. bu şekilde olmasının sebebi kaydın nazım hikmete ait olduğunun öğrenilmemesi ve kayıtlara zarar gelmemesiymiş.
bana böyle öğretildi arkadaş... padişah dediğin adam sevişmez. devletini yönetir oynaşla işi olmaz padişahın.
şu sırlara televizyonda bir dizi var neymiş efendim muhteşem yüzyıl. çoook yanlış bir dizidir efendim ne o öyle padişah gülüyor. padişah haremindeki kadınlar sevişiyor, şarap içiyor filan.
ben size padişah nasıl olur tarif edeyim. padişah; sürekli devlet yönetmekle meşgul, savaşan, gülmeyen, sürekli ciddi, kurduğu cümleler vurun kellesini tarzında olan insandır.
televiyonda bir dizi var adı muhteşem yüzyıl. o dizideki adam padişah diyorlar inanmıyorum amca ben ona. babam bana anlattı padişah sevişmiyormuş. ama dizideki padişah olduğunu iddia eden abi ordaki ablayı azından öpüyor. nasıl oluyor bu şimdi, babam yalan söylemez bana. lütfen davut amca o diziyi yapanlara birşey söyle o abi azından öpmesin o ablayı.
davut amca bir başka sorum olcak padişahların nasıl çocuğu oluyor. babam dedi bana sevişmiyor diye nasıl çocukları oluyor peki. bunlara bir açıklık getir amca.
--spoiler--
basılıp tüm türkiyeye bedava dağıtılması halinde ironinin nasıl bişey olduğunu bir nebze olsun türk halkına öğretebilecek kitabın adı.
rahat anlaşılması amacıyla basite indirgenerek anlatılırsa yararlı olur mesela konuya resimdeki arkadaştan girilebilir https://galeri.uludagsozluk.com/r/105271/+
gayet anlaşılır olur
hatta işin boku çıkarılabilir ilköğretimlerde zorunlu ders haline getirilebilir, ismini bile düşündüm ironi bilgisi böyle küçük şirin kitaplar basarız adı da ayşegül ironi öğreniyor olur. ne kadar şeker demi?
ana karnındaki yazar adayı serzenişi.
nasıl bir yerdir burası ya.
sürekli suyun içinde culuk culuk biryere gittiğimizde yok daracık yerde bekliyoruz.
kabul ediyorum içerisi gerçekten iğrenç böyle arada bakıyorum çevremdekilere dicem çevremde insan yok ki bir sıvının içindeyiz ya nereye bakıcam.
dışarı çıkınca karı kız varmış diyorlar annem sözlük okurken duymuştum belki çıkınca oraya da üye olurum diyorum ama dışlıyorlarmış orda adamı bakacaz artık.
sözlükte entry girmeyip biri yazsada okusak diye bekleyen tiptir. gayet normal görünebilir ama sen yazmazsan ben yazmazsam nasıl okucak bu adamlar. ayrıca an itibariyle online 90kişisiyle tüm sözlüğün durumudur.
bitip bitmediği muammadır. server'ın ip adresi almanya görünüyor, server durumu diye bakıyoruz sözlüğün içinden hiç birşey yazmıyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/73742/+