good bye blue sky
101 (çalışkan)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 7.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    özetle ben

    2.
  1. içimden geldi be

    1.
  2. tezgahta domates satan pazarcıyla fiyatta anlaşmak kadar kolay değil ilişkiler..ne pazarcının bitireyim de gideyim telaşı olur senin kalbinde,ne de ucuz olsun diye çürük sevdalar taşırsın içinde..sevmek zor, güvenmek mümkün değil..şimdi akşam pazarı ucuz birliktelikler kapış kapış bu devirde..birazdan biter herşey, yerler ezilmiş pişmanlıklar içinde..sonra mı? sonra sıra çöpçülerde...
    0 ...
  3. erite erite

    1.
  4. funda arar'ın seslendirdiği müthiş parçadır.

    gönlümü erite erite yaşamam bu aşk iki sevdalı için
    hasrette tektir zaman aklımdan geçse bile
    bir an için başkası
    bekle dediğim yerde bekleyemem duramam
    sana başka bir aşktan kaçıp geldim unutma
    orda bıraktım almadım bütün anılarımı
    bana aynı şüpheyi aynı acıyı yaşatma
    seven ya affeder ya affetmez böyle hatayı
    yüreğimin sesini dinledim bütün gece
    seni o sevdiğim güne aynen bırakıyorum
    bir aşk bazen bir gün sürer bazen senelerce
    ben bu aşkı bir yaz sayıyorum
    2 ...
  5. hem kimselr dymasın hmde cümlealem bilsn istyrm

    6.
  6. o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar

    1.
  7. son umut ışığı da sönmüş olmasaydı eğer...

    can yücel şiirlerinden bir alıntı.

    o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    o kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

    gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya canım ellerini tutmak isterse...

    evet sevgili,
    kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer.
    0 ...
  8. beraber olmanın ne anlamı var

    1.
  9. (bkz: acı çekeceksem beraber olmanın ne anlamı var)
    (bkz: seni seviyorum ama sen sevmiyorsan ne anlamı var)
    ... bu cümleler böyle akıp gider milyon tane kelime , cümle eklenebilir başına.
    0 ...
  10. aşk öldürmez süründürür

    1.
  11. sözlükte tavan yapan kız erkek kıyaslaması

    1.
  12. sonu hayır olmayan kıyaslamadır.
    aklıma ne kıyaslamalar geliyor da neyse susayım ben *
    1 ...
  13. sinema tarihindeki en kötü türk filmleri

    1.
  14. asla izlenmesini tavsiye etmediğim;
    zeynep'in 8 günü.

    not: sakın abi ya sakın. film bitiminde ekrana böm böm bakakalırsınız. öle birşey ki filmin saçmalığını zaten ilk başta farkediyorsunuz. çok sıkıcı ama şöyle de birşey var ki merak da ediyorsun ne çıkacak bu saçmalığın altından diye. * *
    4 ...
  15. üniversitede zil çalmasını beklemek

    1.
  16. -hocam tenefüs ne zaman?
    +ne tenefüsü lan burası ilkokul mu
    3 ...
  17. can yoldaşım efes

    1.
  18. can yoldaşıdır eğer yalnızsanız.
    herkesle içebilirsiniz.kankalarınızla, sevdiğinizle..
    ama yalnız içerken bi başkadır o..
    0 ...
  19. ünlülerin en sevdiği diziler

    ?.
  20. sevgilinin saba tümer gibi kahkaha atması

    ?.
  21. seks yaparken ne kadar tahrik edici olabilir diye düşündüğüm olaydır.
    3 ...
  22. küçük olmak ne kadar güzeldi

    ?.
  23. küçük olmak ne kadar da güzeldi...
    Sevdiğini öp kaç, aşk şarkıları dinlemek yok!!..
    kutu kutu Pense oynarken ne kadar da mutluyduk..?
    saklambaçta birbirimizin yerini söylemeye çalışırdık..
    şimdiyse kendi saklandığımız yeri bile bilmiyoruz..
    düştüğümüzde dizlerimiz kanardı şimdiyse kalbimiz...
    Reddedilme korkusu yoktu bi kez ağlasak bizim olurdu çünkü..
    şimdi günlerce ağlıyoruz ama bizim değil başkasının oluyor..
    Aşk filmlerindeki en acı karakterle değil çizgi filmlerdeki en mutlu karakterle kendimizi özdeşleştiriyorduk..
    büyümeseydik de hayat hep aynı kalsaydı herşey zorlaşmasaydı..
    A/B/C/D şıklarına E eklenmeseydi..
    muamma olsaydı
    hep gülseydik
    sahte gülüş nedir bilmeseydk..
    ne güzel olurdu değil mi?
    3 ...
  24. pişik kremini yüzü için kullanan sanatçı

    1.
  25. yüzünü bebek götü kadar güzel isteyen sanatçıdır.
    3 ...
  26. yarından itibaren bahar havası geliyor

    1.
  27. kocakarı takvimine göre hesaplanan hava durumu.
    3 ...
  28. aşk oyun değildir

    ?.
  29. yaramaz çocuklar gibisiniz. aşkı bir oyun, sevgiliyi de bir oyuncak gibi görüyorsunuz. önce her çocuk gibi o oyuncağa sahip olmak için herşeyi yapıyorsunuz. hatta yalanlar söylüyorsunuz. kendinizi değiştirip olmadığınız gibi görünüyor, oyuncağı elde etmek için her yolu mübah sayıyorsunuz.

    oyuncak sizin olduğu anda oyunda başlıyor. elde etmek için söylediğiniz yalanları, değiştirdiğiniz kişiliğinizi en azından bir süre için devam ettirmek zorundasınız.

    ama bir süre sonra bu oyunun böyle devam etmeyeceğini anlıyorsunuz çünkü sıkılıyorsunuz, yalan söylemek başka biri olmak kolay değil elbette. başta elinizden hiç bırakmadığınız o oyuncağa ayırdığınız zaman giderek azalıyor. birşey olmasın diye hep baş köşeye koyduğunuz, koruduğunuz oyuncağınızı hor kullanmaya, kötü davranmaya başlıyorsunuz.

    daha da ileri gidip bir süre sonra görmeye tahammül edemez hale geliyorsunuz. orada bir köşede sessizce durması bile rahatsız ediyor sizi. sonunda 'en iyisi kaldırmak' deyip , kırıyor ve atıyorsunuz oyuncağınızı.

    sonra yeni bir oyuncak bulmak için yeniden aynı şeyleri yapmaya başlıyorsunuz.
    sonucunun yine aynı olacağını bilmenize rağmen aynı sıkıcı oyunu tekrarlamaktan hiç vazgeçmiyorsunuz. hayatınızı oyunlarla süslerken kendinizi korkunç bir yalnızlığa mahkum ettiğinizi farkına bile varamıyorsunuz.. kıran döken siz olduğunuz için kimsenin sizi kırmayacağını düşünüyorsunuz; amayanılıyorsunuz. kullandığınız silah mutlaka bir gün geri tepecektir. ve siz, asla yerinde olmak istemediğiniz o oyuncağa döneceksiniz. birileri de sizinle oynayacak, sıkılacak, kıracak ve bir kenara atacak. o zman hayıflanmak için ne yazık ki çok geç olacak.

    aşk sizin yaşam kaynağınız olmalı, ciddiye almalısınız. önemli olan elinizdekinin kıymetini elinizdem gitmeden bilmektir. bunu başarabiliyorsanız, mutluluğun formülünü de bulmuşsunuz dmektir. Başaramıyorsanız, sizin için üzgünüm..

    uzun yazı okumayı sevmeyenlerin ilgilenmemesi önemle rica olunur.
    3 ...
  30. içimizdeki kadın

    ?.
  31. her erkeğin içinde bir kadın vardır. bunu sadece ben söylemiyorum. bilimsel verilerde benim görüşümü destekliyor.

    kadın xx kromozomu diye erkekse xy kromozomu diye adlandırılır. kadınına ait diye bilinen yumuşaklık, şefkat, duygusallık, duyarlılık, detaycılık, koruma güdüsü gibi özellikler aslında erkekte de var.

    bir kadın bir erkekten ne bekler? işte bu sorunun cevabını erkeğin içindeki o 'x' kromozomu verebilir;ama dinlemek gerekiyor. zaten aslında kadınla erkeğin birbirini anlayamamasının en büyük nedeni de birbirlerini dinlememeleri değil mi?
    1 ...
  32. birbirine gıcık yazarlar

    1.
  33. birbirinin yazılarından pek haz duymayan yazarlardır.

    (bkz: ben kimseye gıcık olmuyorum diyen var mı)
    1 ...
  34. teknolojinin gelişmesiyle sosyalleşmenin azalması

    1.
  35. ne kadar görmezden gelmeye çalışsak da buna uyum sağlamadan yaşamanın imkansız olduğu durumdur.
    0 ...
  36. paranoyak sevgili

    1.
  37. yeteeerrrr diye çığlık attıran sevgilidir.
    1 ...
  38. keşke yapsaydım demektense iyiki yaptım diyebilmek

    ?.
  39. kadın neslinin sonu

    1.
  40. sevgilisinin hamile olduğunu öğrenen erkek

    1.
  41. benden olduğu ne malum. ben kendimi biliyorum öle bir hata asla yapmam diyen fakat g.tü yusuflayan erkektir.
    2 ...
  42. © 2025 uludağ sözlük