sinema filmini sinemada izlemeyi alışkanlık haline getirmiş bünyelerin film başlamadan önce çıkan kısa fragmanlardan birinde dikkatleri çekilen konudur.
hani yok mudur?
işte bir gün sinemaya gidilir.isim de veriyorum zeytinburnu olivium.
takva filmi vizyona yeni girmiş,büyük yankı getirmiştir.heyecanla filmin başlamasını beklersiniz.tek başınıza toplumsal bir filmin gerçekleri yansıtışına şahit olacaksınızdır...
ayrıca filmdeki erotik sahneleri de sağdan soldan duymuş meraklanmaktadırsınız.
önden 3.sırada oturuyodursunuz ve ilk sırada 5-6 kişilik kanı canı yerinde bir grup dikkatinizi çeker.
lise henüz bitmiş üniversiteyi kazanamadığı belli olan bu grubun bişiler yapacağı açıkca bellidir.
işte o fragman çıkar...
aynen aktarıyorum:
+cep telefonu çalmazsınız.. *-çalarızzzz...
+çanta çalmazsınız...
-çalarızzz...
araba çalmazsınız...
-çalarızzz..
+korsan da bir hırsızlıktır..suçtur yapanları dıt dıt dıta bildiriniz..
-bildirenin de mına koruz.
ee şimdi kardeşim...öyle de,
yes man gösterime girmeden 1 hafta öncesinden alt yazısını kendisi yapıp orjinal kalitede dvd olarak 2 liraya satan adam var.
alınmaz mı?
hep bi ağızdan gençleri duyar gibiyim..
alırızz..mına bile koruz.
puma ayakkabılarla aynı kaderi paylaşan gözlüklerdir.
öyle ki,çakmaları o kadar yaygın ki yolda gözlüğüne bakan insanlara açıklama isteği yapmak isteyen mimikleri görmek bile mümkündür.
büyük bir sektör açmıştır lakin ülkemizde.özellikle beşiktaş-üsküdar başta olmak üzere istanbulda..
vapurdan iner inmez hemen sebze kasasından bozma tahtaların üzerine dizilmiş gözlüklerin yanından sizlere seslenen işportacıları duymanız mümkün.
bir deney aracıdır hatta.baknız efendiler.
beşiktaştan gözlüksüz bi halde üsküdara motorla geçiyorsunuz..
iner inmez.kara yağız hep aynı siyah yeleği giyen orta yaşlı bi adam çıkacak karşınıza..
gözlük fiyatına 25 lira diyecek ve gerçek olduğunu kıbrıstan daha bu sabah getirdiğini söyleyecek.
onunla konuşun biraz.
-hoca harbi kıbrıstan mı getirdin..orjinale de benziyo ha..
+abi orjinal tabi..biz bunlar için sürekli gidip geliyoz kıbrıza..daha bu sabah geldim..
elinizde gözlükle oynarken..
-öyle mi..hangi şirketle gittin..
+şey..pegazuz..
-orjinal gibi ha..ucuza veriyosun vallaa.hee.uçuş kodu neydi ya pegazuz un..tk dimi.
+evet abi.
-evet tabi..xq da türk hava yollarıydı.ben de şenez erzik..nerde üretiyosunuz allasen dayı bunları.
başlık dahilinde 3 entry dışında tüm entrylerin inşaat işçisini desteklediği olay.
şimdi 4 sayfa dolusu yazı var..görüyosun başlığı aha tartışma var ..mevzu varr..hemen anlıyosun başlıktan.kaka adamın biri emekçiye laf atmış şimdi ayran kavuttur burası diyosun..
yuppi hanım sen çekirdek getir ben de tang yapıyım diyosun..
akşamüstü akşamüstü bir heyecan,adrenalin..
yook arkadaş..
herkes iyinin tarafında.
öyle de ateşli bi tartışma havası var ki..
arto stüdyodan ayrıldıktan sonra "sen miydin ben miydim" tartışmasını devam ettiren ajdar olayı gibi.
tezin sahibi belki de sözlükten ayrılmış,aksine konuşan adam yok.ortada kurumuş bir sonbahar ağacının ince dalı herkes taşlıyor.
başlığı açan kişiye de söz verilse de hatta hatta onun yakınları,akrabaları ya da devlet tarafından atanmış bi avukat da ona gönderilse de..
biz de bu kadar hazırlık yaptık kum torbası dövenleri izlemesek.
hem melek hem de şeytan larla yatmış yakışıklı bi kardeşimizdir...zevkin her türlüsünden haberdar psişik şeylerine sahiptir..
babasına biraz fazla trip atmıştır ama o da hak etmiştir çok da küfretmemek gerekir.
son bölümlerde abisinden çok şey saklamakta şeytan kanı içip önüne gelene çaktığını artık anlatması gerekmektedir.
bi de küçükken okulda fena karizma yapmış,sonradan gördük yoksa daha çok saygı duyardık.
kongrelerde genelde kıytırık saatlerde düzenlenen soru cevap şeklindeki toplantılardır.
konunun uzmanı sahnede olayını anlatır..oturanlar da mikrofonu kapıp yorumlar yapıp sorular sorarlar.
genel oturumlara göre biraz daha az tercih edilir.sabah 7 de yapılanları organizasyonu düzenleyenler tarafından lanetlenmekte olup,bazen de katılımcı olmadığından iptal edilebilir ki...konuşmacı çok üzülür.ağlayabilir.
bilumum tıp kongrelerinde "uzmanına danış" oturumlarına ya da iş ve özel sektör kongrelerinde "interaktif oturum" adlı toplantılara katılan bünyelerin çok iyi anlayabildikleri hadisedir.
şöyle ki bu ifade iletişimde kaynağın alıcıya gönderdiği mesajın doğru ulaşıp ulaşmadığını,etkisini ölçmesi gibidir.alıcının kaynağa geri bildirimidir.tepkisidir.
alkışla ölçülebileceği gibi daha sağlıklı olanı soru cevap usulüdür.
-anlattığımı anladık mı sevgili nefrolojisever doktorlarımızzzz?
+anladıııııkkkkkk..
gibi.
oluşum aşamasındaki kız insanıdır.
bi sonraki aşaması olan "aşkım"a oranla canım daha kabul edilebilirdir.
çok yaygın olmasa da örnekleri toplumumuzda mevcuttur.
öyleki az önce tanıştığınız bi bayan,aşkım şu makası uzatabilir misennn?diyebilir.
ben denk geldim birine..şaşkınlıktan bişi de diyemedim cem yılmazın babası gidip kanatlanıp uçuverdim ordan.
sohbet sırasında senkronize sorulara senkronize cevaplardır.
+slm
-selam bağyan mısın?
+selcan ben siz?
-sizinle danışmayı arzulayan susuz bi bedevi..bulmacalarda su gabına matara yazabilen ama daha o mataradan su içememiş bir talihsizim ben.
+copy paste yerine kendinizden bahsetseniz..?ne iş yaparsınız..adınız ne..medeni durumunuz ya da..
- heee avukat avukatım ben..amed amed...amed adım ..bekarımmm..meseneni versene..
güzel yurdumun güzel insanlarından parlak zekalı birinden çıkmış öyle kendi halinde bir ifade.
esnaf bu insanımız..camına yapıştırmış bir kağıt aynen şöyle:
"şok şok şok bayanlar mücde...pembeli alacalı özel yapım bayan sandaliyeleri geldi.."
erkeklere sandalye kadınlara sandaliye...
güler misin ağlar mısın..
babaları milli takım reklamlarında el ele dans edesi semih şentürkle yaptıkları olayı anlatış tarzıyla kırıp geçiren yeni nesil mizahsel * insanımız.
"semih abi arkadan kafama vurdu..çok vurdu ama..ben de ona vurdum sonra ama o çok vurdu..arkandan ya"
lan ne adamsınız be.
oysa siz milli takım kampında ertesi gün izinli olduğunuzda gece 12 de sky türk ün kayıtlı olduğu kanal touch tv ye döndüğünde beraber ayar vermediniz mi uzayan geceye..
lan ne adamsınız be. *
bakmakla görmeyi ayırt edemeyen güzel istanbullularımızın bu saflığını daha önceden görmüş olan bayındırlık ve iskan bakanlığının yeni yaptıkları adalet sarayı için yaptırdıkları nacizane tabelanın üzerindeki ibretlik ifadenin ta kendisidir.
böyle metrobüsle halıcıoğlunu geçtikten sonra mecidiyeköye gelmeden önce sol tarafta kalan afilli bir yapı vardır efendiler.kocaman bi yapı.
öyle han gibi kervansaray gibi bir görüntüsü var.henüz inşaat.
e tabi haliyle merak ediyor insanlar,nedir buradaki bu beton yığını.!
evet...
avrupanın en büyük adalet sarayıdır o sevgili vatandaş.
öyle bir ayrıcalıktır ki sizlere,kocaman bir adliye binası yükselmektedir orada.onlarca mahkeme salonu,yüzlerce ofis,belki bir o kadar da istihdam demektir.ve adalet bakanlığı-bayındırlık bakanlığı ortak çalışması milyonlarca türk lirasına oraya dikilmektedir.
önünde de bir pano vardır.projenin birmiş halinin temsili resmi ve kocaman puntolarla başlıktaki ifade...
ulan hiç mi utanmıyosun deyyus.
marifet gibi koymuşsun oraya...avrupanın en büyük şeysi..
neye yarar adliye?
ne içindir mahkeme?
öyle bir hale gelmişsin ki..boka bulaşmış insanların o kadar çok ki..onları yargılayacak beton yığınların yetersiz kalıyor sen de kıtanın en büyük yargılama merkezini açıyosun ve bundan gurur duyuyosun.
haklısın ama..
o tabelayı görüp de "salihhh abbbeee..bağk hele avrupayı skıp atmışız..birinciyiz adalette.en güzel en böyük yabı bizde..bi de çalışmıyo diyollar devlete..gısgananlar çatlasın mına goyim yüzde gırkiki.!"
diye düşünüyor insanlar.
göğsü kabaranlar var..
ne kadar habersisiz.
ne kadar cahiliz..
ne kadar körüz.
he ya körüz biz.
aslında bakabiliyoruz.
ama göremiyoruz.
sıçın ağzımıza ..
yağar bi gırkiki yağmuru..
yiyip içmiyoruz biz zaten..malız.
dexter şerefsizidir.
sen git torbacıyı öldüreyim derken savcının kardeşini de öldür.sonra da cenazesine katıl.
gerçi onun da pek bi suçu yok savcı onu oraya davet etti.
hem şu da varki onlar kanka da oldular.
hem bi de namaz da yoktu o cenaze de ama neyin ne olduğu da pek belli olmadığından sorun teşkil etmez.
bir de o sesi çıkartan inşaat olmak vardır ki o da bambaşkadır.
düşünsenize siz hala yatağınızdasınız ama o 12 katlı bir binanın tepesinde kalıp çakmak zorunda.hem de haftasonları hobisi olarak inşaat işçiliği yapmamakla beraber o küfürleri yemesi de cabası.
(bkz: al bir de burdan yak)
diğer illerimizde bulunabilirliği daha kısıtlı olan,özellikle üretim yeri olan kapadokya göreme civarında temin edebilecek kaliteli bir şarap markasıdır.
göreme,üçhisar civarında 20 liralık fiyatının marmara bölgesine gelindiğinde 50 ytlye kadar çıkması da gariptir.
adamın canı toptan getirip pazarlamak istiyor.
bir kaç aşamadan oluşan deneyimin ta kendisidir.
ilk aşama "hadi ya benden mi..demek öyle..ee vahşi cazibe işte."
ikinci aşama "napsak bilemedim ki..zayıflayacak bir hali de yok "
üçüncü aşama " seninle ilgili değil prenses diana gelse ben bu işlerden soğudum"
dördüncü aşama "siktirsin git ya ona mı kaldık"
hoşlanılmak...
hoştur.inkar edilemez.
karşılık verilmeyecekse bile,karşındakine ızdırap olacaksa bile..hoşlanılmak hoştur.
(bkz: ailecek hoşlanılıyoruz)
hoşafız hışafsız hoşaf.
meyhanede akşam haberleri izleyen bir zümre varsa * ilk anda sorun oluşturacak daha sonra sorunun yerini güvene bırakcak bir hadisedir.
"nuri abi sen böyle kıtıbiyozluk yapmassın heralde.güveniyoz da içiyoz yani yanlış olmaz değ mi?."
ayrıca:
(bkz: meyhanede discovery tv acıp ne nasıl yapılır programını izleyen kitle)
yıllardan beri bir türlü anlam veremediğim kelimedir.
sezen aksu,
mahsun kırmızıgül,
ibrahim tatlıses,
küçük emrah *
cengiz imren,
edip akbayram,
zeki müren hatta...
bu kelimeyi şarkılarında kullanan tanınmış şarkıcılarımızdan sadece birkaçı..
işte adama sorarlar..tamam anladık belalım..
da nedir bu belalım?
belası olan kişilerin edilgen yapıda sahiplenme eki almış hali..
yani bir belalı insan var,biri de bunu sahiplenip adına şarkılar diziyor.
sadece bana mı mantıksız geliyor acaba?
karşısındakine belalı ya da belalım diye hitap eden bir insan evladı mevcut mudur bu gezegende?
ben mi aydan geldim?
"belalım yaa..süper çıkmışsın fotoda bu arkadaki kim saldıray mı?"
"belalı,biz ramçonun kaaaveye kaçıyoz,gelirsin yemek yiyince"
"doğum günün kutlu olsun belalım,12:00 olur olmaz aradım,bak ilk kutlayan benim.imza belan."
ben mi acayipim allahım yoksa p değil de b mi olcak...
cevizlibağ metrobüs istasyonundan tramvay durağına geçerken üst geçitte topkapı yönündeki trafiği süzen insandır kendisi.
derinlerde sebebi kendine ait bir taşıt ı olmamasıdır.
saatin öğleden sonra olmasından kaynaklanan göze çarpan güneşe inat alttan vızır vızır geçen taşıtlar zoruna gitmiştir.
kendi kendine şöyle bir düşünüp;
"ulan arkadaş sadece şu yolda binlerce araba var,ben de araba yok.ne skim bi iştir bu."demiştir önce sonra da bu isyanı haklı bir nedene bağlamak isteyip doğaya,börtüye böceğe verilen zararı seçmiştir.
şu hayat dedikleri ne garip yav..vapurlar falan yani..
jacobs yakup peygambere;
benjamin de oğlu bünyamin e tekabul ediyormuş,
yusuf peygamber mısırdaki kıtlığı halledip rahmi koç müzesinin önündeki denizaltıyla adaya ulaşacak lost da dinler arası diyalogda yeni çığırlar açılacakmış.*
10 11 nisan 2009 Dünya Türk Girişimciler Kurultayı nda etkin rol oynayan tobb başkanı zat-ı şahanedir.
10 nisan günkü interaktif oturumda organizasyonu düzenleyen firmanın teknikçilerine davranış biçmi ile şaşırtmıştır.
herşey yolunda gitmektedir,toplantı başlamış 6 masada 5 bakanla beraber insan gibi oturup sohbet etmek varken sataşacak birilerini aramıştır adeta.
daha önceden bakanlara sorulması öngörülen soruları dile getirdiği esnada arkadaki ekranlara soruların slayt halinde geç verilmesine dellenmiştir.
"bana bakmayın,benim yüzümde değil düzeltin şunu"
"mikrofonlara kim bakıyo yav,şu slaytı yapın bu nası iş " *
ayrıca oturumlarda bakanlarla konuşma tarzı da dikkat çekicidir.
ulan karşında devlet bakanı var,adam kırk yıllık arkadaşı gibi muhabbet ediyor.
"demi yazıcıoolu gardeşim."
yaşlandıkça testere filmindeki şimdi adını veremeyeceğim yaşlı katil adama benzemektedir.
bir de klibi var badem-geceyedir küsmelerim.. diye.
böyle her an bana
"merhaba gombi,domuz maskemi takmayı unutmuşum,neyse şimdi bir oyun oynayacağız,boşlukları doldur bakalım.."
neler oluyor bizeee..bizeee....
baş yapıtlarımızdan biridir.
şimdi cüneyt arkın var banko.
bu katil.aynı zaman da ağlıyo.
banu alkan var,cüneytin vurarak sakatladığı mafyanın kızı.
cüneyt in kardeşi var eroin işi yapıyo ama modacı banunun kankisi.
nuri alço var cüneytin hapis arkadaşı,banunun manitası..
cüneytin oğlu var zıpkın polis,alayını silip süpürmeye çalışıyo.
cüneytin anası var ,namaz kılıyo,pirzola yiyo falan işte.
öyle yani herkes bir biri ile bağlantılı..tek bağımsız anne..zaten onun da kimseye ziyanı yok kenarda oturup filmin başından sonuna pirzola yiyo.
bir ismi utanmadan sıfatmış gibi kullanmaktan geri kalmazlar.
vicdansızdırlar,anarşist bile sayılabilirler.
katildirler hatta.
ama unutmamak gerek katiller de ağlar .
her görüşümde bana fütursuzca hazarfen ahmet çelebiyi hatırlatan bayan insanıdır.
böyle sabah ya da akşam bi yerde görünce hemen aklıma o geliyor..böyle galata kulesinden süzülüyor cihangire el sallayarak üsküdara doğru.. ama paraşütle..kocaman bi paraşüt sırtında..
artık ne alakaysa ben tam bağlayamadım.bilinçaltımda ne şeytanlıklar dolaşıyosa ya da belki de zeplin içinde perpanın 11. katına tırmanmaya çalışan her bayan insanını görmek böyle çağrışımlara gark olabiliyor.
uyanıklık yapayım da lime wire dan filmi,bi yerden de alt yazı uyuşturup izleyim diyen bünyelere şok etkisi yaratan filmdir.her ne hikmetse bu paylaşım programında bu isimdeki 699 ve 704 mblık avi dosyalarından porno film çıkmaktadır.
şaka maka filmi bulduk bir iki saate iner izleriz diye sevinen bünyeler için başta hayal kırıcı olabiliyor lakin dosyadan çıkan diğer filmler de hiç fena olmadığından teselli armağanı gibi geliyor.
celebrity poker ve jimmy fallon showprogramları takip edilesi bir televizyon kanalıdır.
özellikle öğlen uyanan bünyenin televizyonu açar açmaz jimmy fallon un gece yarısı şovunun ard arda tekrarlarına rastlaması hayata tekrar bağlanma,belki sigarayı bırakma,kahvaltı yapma gibi insancıl hareketlere sevkedebilmektedir.