acınmamalıdır, taviz verilmemelidir hatta üstüne daha çok gidilmelidir. gidilmelidir ki fenerbahçeli olmak gibi bir utançtan kurtulsun. mutlu, temiz, dürüst bir geleceğe doğru yol alsın.
yavuz ve kanuni döneminde idris i bitlisi önderliğindeki kürtlerin "9 kızılbaş türkmen kafası kesenin cennete gideceği" fetvalarına dayanarak tüm doğu ve güneydoğu anadolu'da yaşayan alevi türklere karşı yapmış oldukarı soykırım ve asimilasyonlardan dolayı dilemeleri gereken özürdür. insan vicdanı bunu gerektirir.
1878 berlin antlaşması'na bile konu olan, 1915'de ermeni techiri sırasında doruğa çıkan , kürtlerin yüzyıllarca ermenilere yaptıkları baskı ve katliamlar için bir an önce yapmaları gereken özürdür.
bundan sonra yavuz ve kanuni döneminden itibaren güneydoğu ve doğu anadolu'da alevi türklere karşı yapmış oldukları katliam ve asimilasyonlara karşı türklerden dilemeleri gereken özürler vardır ki bu başka bir başlığın konusu.
arda turan bu boşluğu doldurmak için ispanya'ya gitmiştir. zira galatasaray'ın en iyi top toplayıcılarından biriydi zamanında. a. madrid'te bu yıl hevesini alacak sonra top toplayıcı olarak barcelona'ya transfer olacak.
olarak devam eden göztepe trübünlerinin karşıyaka maçlarındaki klasik olmuş tezahuratıdır. bu akşam ki karşıyaka maçında atatürk stadı bu tezahuratla tekrar inleyecektir.
hollanda'dan 10 belçika'dan 5, karşılaştığı her futbol takımından fark yiyen san marino futbol takımının yılmaz bir azimle hala sahaya çıkabilecek yüzü bulabilmesi sonucunda hakettiği sıfattır. taş olsa çatlar, dağ olsa çöker ama san marino'yu hiçbir güç sahada ne kadar rezil ederse etsin deviremez.
türk milli takımı dışındaki tüm avrupa takımlarında random olarak bulunan özellik. hollanda 10 atar, belçika 5 atar. bize gelince san marino'nun ilk korner kullandığı takım, ilk gol attığı takım, ilk berabere kaldığı takım olabiliriz sadece. her takımın güle oynaya gol attığı bir takımın bakirliğini bizim karşımızda yitirmesi, her anlamda onun ilkleri olmayı başarmamız inanılır gibi değil. canımı acıtıyor, içimi sıkıyor bu durum..
uludağsözlük de kimi yazarlarda sıksa görülen durumdur. efendim bunlar ömürleri boyunca bir baltaya sap olamamamış, edebiyat, kültür, sanat dünyasına zeka seviyeleri ve eğitim durumları nedeniyle ilgisiz kalmış, yüksek zevklere sahip olamadıklarından dolayı içlerine düştükleri ruhi boşluğu bir takımın taraftarlığına, bir film starına, şarkıcıya ya da futbolcuya körü körüne bağlanarak, hayranı olarak aşmaya çalışan tipler oluyor genelde. kendi bireysellikleri o kadar az gelişmiş ki, kendilerine o kadar güvensizlikler ki neredeyse deli gibi taptıkları bir takıma ya da yıldıza en ufak laf ettiğinizde analarına sövmüşssün gibi tavır alıyorlar. hemen saçma sapan bir savunma ihtiyacı içine giriyorlar putlarını. en komiği de sunduğunuz argümanları cevap verecek birikime sahip olmadıkları için kimi zaman olayı kişiselliştiriyor kimi zamanda asla savunmadığınız fikirleri ya da kişişeri savunuyormuşssunuz gibi sizin hakkınızda yargılarda bulunmaya çalışıyorlar. işin en kötüsü de bunu yaparken yazdıklarına söylediklerine kendileri de inanıyorlar.
sonra verdikleri tepkinin saçmalığı ve ciddiyetsizliğini yüzlerine vurup ergen zekasına sahip oldukklarını söyleyince de güceniyorlar. 30 yaşında koca adamlar olduklarını iddia ediyorlar. tamam 30 yaşındasın ama bu sana o yaşın adamlığına, zekasına , olgunluğuna sahip olduğunu göstermiyor be kardeşim. 30 yaşına gelince o özellikler random olarak gelmiyor insana.
hadi biraz daha akıl, biraz daha fikir, biraz daha ciddiyet, biraz daha yaşına göre davranış.
bir de şöyle bir şey var. "sen buna karşısın o zaman heykele ot püfürü niye tapıyorsun" falan filan zamazingosu. vallahi şu ana kadar hiç bir heykeli inancımın temel direği, dinimin sembolü olarak bakmadım. bakan varsa da aklından şaşarım.
böyle kişisel eleştirilere uzun uzun cevap yazmak gerekmez.
sadece..
heykelde keramet arayan da kılda keramet arayan da beynini iki lobu kıçında olan kişilerin ortak özelliğidir.
senin heykelde değil de kılda keramet araman bu gerçeği değiştirmez. aynı yolun yolcususunuz ikiniz de..
Hakkari'de yaşanan olaydır. askerliği 24 gün önce bitmesine rağmen yollarda güvenliği sağlayaman bir ordunun neferi olduüu için birliğinden evine gönderilemeyen askerlerin bulunduğuna bakarak devletin ve ordunun terör konusunda ne kadar acz içinde olduğunu görebiliriz.
yüce başbakanımız tayyeep erdoğan'ın üstün zeka ve birikimi neticesinde ağzından çıkmış olan özlü sözlerin toplamıdır. biz aciz kullarına bu sözler herzaman bir yol gösterici olacaktır.
işte bu yüce insanın yüksek zeka gerektiren vecizelerden bazı örnekler..
akp'nin gerçek yüzünü tekrar görmüş olmamızı sağlayan anlaşmadır. akp iktidarını devam ettirmek için şeytanla bile işbirliği yapacak kadar ilkesiz ve bu ülke için tehlikeli olduğu tekrar gün yüzüne çıktı. ha biz buraya yazıyoruz am biat kültürüyle yetişmiş cahil ve aptal akpli fanlar bundan anlarlar mı anlamazlar tabi. hadi siz kıç yalamaya devam edin.
bir tayyip erdoğan aforizması. kılıçdaroğlu'nun alevi olması nedeniyle kullanmış muhtemelen. mitinglerde iki yanına koydurduğu camlardan okumayıp anonim takılınca içindeki canavar ortaya çıkıyor demek ki.
tarihe iyisi ve kötüsüyle damgasını vurmuş birbirine taban tabana zıt iki liderin karşılaştırmasıdır.biri faşizmin diğeri ise pasif direnişin simgesidir.