--spoiler--
"Eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın."
göğüslerini büyük göstermek için destekli ve gerekenden büyük - seneye de kullanılasıdır- sütyen takmış kızın sevgilisi olan yazar söylemi olması olasıdır.
sadece sağlık düşünmeyip içinde bir gıcıklık, bir hırs taşıyan arkadaş aktivitesidir. zira paket bütün olarak çöpe atıldığında da arkadaş içemeyebilir, tek tek kırmak da ne hacı.
hemcins olmaktan utandığım, muhtemelen asenalık yapmaktan veya asena yalakası olmaktan dolayı burayı da okul sanıp, her sözü kaba şekilde söylediğinde üste çıktığını sanan yazardır.
ben olimpiyat kazandım kürt bayrağı istiyorum, kürt marşı okunsun deseydi aynı sevinç kıçına sokulacak olan atletin, aynı ırktan olduğu diğer nankör köpekler gibi davranmayıp türk bayrağını gururla taşıdığı için servet tazegül'e sevinmek gayet doğal, olağan ve olasıdır.
madem ki öğretmenlikte kontenjan vardır, o halde üniversitelerin bölümlerindeki kontenjanlar da ona göre düzenlenmelidir. bir üniversitede eğitim fakültesinin açılabilmesi için sınıf öğretmenliği bölümünün açılmasını şart koşup, her eğitim fakültesinde bu bölümü açtırıp sonra da senede 2000 atama yapmak karşısında öğretmenlerin "mızmızlanmaları" azdır. daha fazlasını yapmaları gerekir. hiç olmazsa bu insanlar "öğretmenlik mezunu" olup da işsiz kalmazlar. eleme lise sonrasında olur, tanımda belirtildiği gibi kazanamadım der oturur bu insanlar da. ve tüm fakülte kazananlar iş sahibi olur.