Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın..
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki..
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın..
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder..
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin..
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın..
2010 yılında şilide meydana gelen maden kazasında uygulanan ve 33 işçinin kurtulmasıyla başarılı sonuçlanan operasyondur.
bu operasyon kapsamında kurtarma planından önce madencilere ulaşacak tünel çökmemesi için metalle kaplanıldı ve sağlamlaştırıldı. akabinde amerikalı bir teknisyenin tasarladığı 4 mm. kalınlığında, 2.5 m. uzunluğunda, 54 cm. yarı çapında ve 250 kilo ağırlığındaki çelik kapsülle kurtarıldı.
ne yazık ki soma da gerçekleşen kaza neticesinde incelenmesi, uygun ise aynı yöntemin kullanımı düşünülmelidir.
edit: bir arkadaşımın belirttiği üzere şilide meydana gelen kaza cevhere değil yüzeye yakınmış.yaklaşık olarak 700 mt civarı. soma ise derinlik 2 km. buluyormuş. yani durum daha da vahim. muhakkak bir çözümü olmalı.
daha önce belirtildi mi bilmiyorum ama mahsur kalanlar için kurtarma operasyonu olarak şilide meydana gelen maden kazasında uygulanan aziz lorenzo operasyonu incelenmeli ve gerekirse operasyonda bulunan tüm teknik ekip ve ekipman ülkeye getirilmelidir. tek bir can için dahi ne gerekiyorsa her şey seferber edilmelidir.
edit: bir arkadaşımın belirttiği üzere şilide meydana gelen kaza cevhere değil yüzeye yakınmış.yaklaşık olarak 700 mt civarı. soma ise derinlik 2 km. buluyormuş. yani durum daha da vahim. muhakkak bir çözümü olmalı.
spoiler olarak görmesem de yine de ne olur ne olmaz diye uyarımızı yapalım.
--spoiler--
önceki serilerden farklı olarak bu filmde, haşerenin new york sokaklarında kız kaçıran misali oradan oraya zıplarken amerikan bayrağının asılı olduğu direğe konma hastalığından vazgeçilmiş.
--spoiler--
filmden yeni çıkmış olmama rağmen sıcağı sıcağına gelip entry girmemi sağlayan onur ünlü filmidir.
filme değinirsek gayet tabi beğendim. eksikler ve hoşuma gitmeyen durumlar yok muydu? tabi ki vardı. özellikle sırrı süreyya önder denen varlık nazarımda en büyük olumsuzluktu. lakin neticede olumsuzluklar filme gölge düşürmemekte. şayet buradan bakıp filme gitmeyi düşünenler için belirtiyorum; mutlaka gidin.
son söz olarak, yine de ne kadar mühim bilinmez ama benim için güneşin oğlu filminin yerini tutmamıştır.
bugün yapılan sınav da var olan bir soru şıkkında 'dil sonsuz yaratıcılığa sahiptir' cümlesi ile takiben yine bir soru da 'evrim teorisi' ile ilgili bir soru görmemle 'ateist aöf' diye bağırdığım fakülte. sonrasında ne mi oldu? bırak sınıftan atmayı elimdeki uludağ üniversitesine ait diplomamı bile aldılar.
jamont gordon'un sakatlığı sonrası zorunluluktan takımı arroyo'nun üzerine kurmamız ve onun da bu maçta oynayamaması final four için zaten az olan şansımızı bir hayli düşürmüştü. ilk yarı itibariyle görülüyor ki farkın açılmasıyla beraber oyuncular dahi kazanmayı akıllarından geçirmiyor. tabi rakibin barcelona olması da etken değil desek yalan söylemiş oluruz.
bu düşüncedekiler var ya kardeşlerim. işte bunlar darbeci, vesayetçi. zamanlama ise manidar. sorarım sana kimsin sen, kim oluyorsun? ağa babalarını yendik senin. merak etmeyin ininize girmeyi de iyi biliriz biz.
başbakan ve hükümet tarafından merkez bankasının faiz oranlarını düşürmesi yönünde yapılan telkinlere istenildiği gibi karşılık vermemiş merkez bankası başkanıdır. zira bu tutumunun altında geçtiğimiz sene için ' bu sene sonunda doların 1.93 seviyesini aşmayacağını düşünüyorum' beyanatından sonra doların bu seviyenin çok üstüne çıkması yatmaktadır. anlaşılacağı üzere yoğurdu üfleyerek yemektedir. faiz konusunda ise ani bir düşüş yapmama niyetinin önümüzdeki zamanda fed tarafından yapılacak tahvil alımının azaltılması kararınını beklemesidir kanımca.
şayet bazı yazarların belirttiği gibi her alanda liberalizm olduğu takdirde vergi inceleme görevini üstlenen vergi müfettişlerinin kim olması gerektiği ayrı bir muamma. zira kendin incele kendin öde mantıktan ne gibi bir yarar elde edilir bilinmez.
ayrıca serbest meslek veya ticari kazanç gibi alanlardan elde edilen gelirden alınan vergiler bu sene itibariyle türkiye cumhuriyeti tarihinin en fazla olduğu senedir. buradan da anlaşıldığı üzere vergi denetim kurulu başkanlığının belirlediği vergi kaçakçılığıyla mücadele meyvesini vermeye başlamıştır.
edit: liberalizm konusunda yazdıklarımın, bu konu ile ilgili entry nin yazar arkadaş tarafından silinmesi sonrası pek önemi kalmamıştır.
doğrusu memurun ödediği verginin sadece devletin elde ettiği vergi gelirleri içerinde vergi kaçaklarının olmadığı stopaj vergi gelirleri içerisinde yer alması ve vergi kaçırma olanağının bulunmamasıdır. ülkemizde stopaj üzerinden elde edilen gelir yüksek olsa da bunu sadece memura indirgemek doğru olmaz. zira bu kapsamın içinde asgari ücretli ya da maaş üzerinde gelir eden herkes girebilir. bunun yanında eline geçmeden ödendiği için ödememiş olmak ya da eline geçse ödemesi zor olur gibi bir yaklaşım ödendiği gerçeğini değiştirmez.
tüm bunların yanında stopaj ile vergilendirilenlerin üzerindeki vergi yükünün adaletsizliği ya da ülkemizde bulunan vergi kaçakçılığının boyutu ve bununla mücadele sonucunda elde edilecek gelir ile bazı kesimler üzerindeki vergi yükünün azaltılabileceği ayrı bir tartışma konusudur.
son olaylar neticesinde toplumu aleni bir şekilde haddini aşarak tehdit etmiş varlıktır.
bunun yanında(#22582686) ilgili entry de belirtildiği üzere kendisini savunan kesimler hala mı savunacak diye düşünürken gayet tabi sonrasında fazlasıyla iyimser bir yaklaşım içine girdiğimi fark ettim. zira ne dersen de kendilerine ezberletilen laflar dışında birşey bilmez ve söylemezler.
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; bu terör yandaşını, dünkü çocuklar ve türk siyasi tarihine hakim olmayan kişiler laf ebesi olarak nitelendiriyorlar. laf ebesi sıfatının yanından geçemeyecek bu kişiye bu sıfatı yakıştıranlar gayet tabi osman bölükbaşı kimdir ve nasıl bir hazır cevaptır bilmez.
işin özü yapmış olduğu tehdide şaşırmak ve şaşıranları görmek hayli ilginç. zira bebek katili ile görüşen, sözünden çıkmayan ve fotoğraf çekinen bir varlıktan ne beklenir ki?
edit: sebebi anlaşılamayan sebepten ötürü imha olmuş bu entry tekrar girilmiştir.
kırım parlamentosunda alınan rusyaya bağlanma kararı neticesinde tatar milli hareketi, fikirlerinin alınmamasından dolayı bu kararı tanımadıklarını belirtti. ayrıca kırımın etnik nüfusunun destabilize edilebileceğinden endişe duymaktalar. geçmişte sovyet rejiminin yaptıkları düşünülünce haksız da değiller aslında. zira endişe sebebi olarak bireysel açıdan mustafa abdülmecid kırımoğlunun yaşadıkları örnek teşkil edebilir. yine de kırım nüfusunun yüzde 58,32 si rus olduğu için şahsi görüşüm referandumdan farklı bir sonuç çıkacağını sanmıyorum.
beyin not found bu yazar için ne demiş bakalım; (#22785063)
daha sonra kurdzm abdullah öcalan hakkında yazdığı entry bakalım; (#22785038)
peki bu entrysini yazmasında ki kışkırtıcı olabilecek entry ise; (#22785014)
ilgili entry de kürt kelimesi geçmezken bu adam kışkırıyorsa kusura bakma da ta skime. zira kürt halkı ile ilgili bahsedilmemişken siyasi görüşünü kürt halkının arkasına saklarsa bir inandırıcılığı kalmaz. sonuçta adam terörist başını savunsun. sen de çık kışkırtmayın diye olayı basite indir. hadi canım sende.
edit: kurdizm abdullah öcalan hakkında yazdığı enrtyi silse de hafızalarda yerini almıştır. neyse hatırlatmakta fayda var. abdullah öcalan şerefisizi için 'bebek katili değildir' demiştir.
edit2: ey pkklı terörist. sadece merakımdan soruyorum. apo piçine 'şerefsiz' dediğim için mi eksiledin yoksa
beyninizin olmadığını söylediğim için mi? neyse sonuç itibariyle ikisinde de haklıyım değil mi?
yapılmaması gereken bir eylemdir. zira o genç kızlarımızın da psikolojini göz ardı etmemek gerek. en nihayetinde vakti zamanında bu gözler şahsımın 5 aldığı bir sınav neticesinde 97 aldım diye ağlayan bir kız gördü. düşününce böyle bir olaya ağlayan bir kızın belirtilen durum da ne yapacağı kestirilemez.
gerçekçi olmak gerekirse bu sene şampiyon olması imkansız olmasa da zor olan takım. şampiyonluğun elden kaçmasında ki en büyük etken, terim-mancini değişikliğidir. kast ettiğim ise mancininin kötü bir hoca olması ya da terimin dört dörtlük bir hoca olması değil. sadece lig ortasında yapılmaması gereken bir değişiklik. sudan geçerken at değiştirilmez sözü bu konu için söylenmiş adeta. şunu da belirtmek gerekir ki; şayet şampiyonluk gidecekse bile bursaspor maçındaki gibi güzel oyunla gitsin.
gayet tabi önümüzdeki günler ne gösterir bilinmez. söylediklerimin aksi olursa gayet tabi bu entry afiyetle ve memnuniyetle yenilir.
aktörler farklı olunca ne hümanistler kalır, ne demokratlar, ne de ana akım medya. adalet beklentisi ise fazla iyimser bir yaklaşımdır. mekanı cennet olsun.
Çaylak yapılmış kalemi güÇlü yazar. Çaylak yapılmasının nedeni merak konusu olsa da sözlükte ki keyfiyeti bilenler iÇin şaşırtıcı bir durum olmamıştır.
bu adamı sevenlerin büyük bir kısmı; tatlı su sosyalistleri, kimlik arayışı içindeki ergenler ve terör örgütü yandaşlarıdır. mümkün mertebe bizden uzak olsun.