mürdüm eriğini herkes yer, herkes sever ama kimse hakkında konuşmaz.
arkadaşlar mürdüm eriği fight club değildir. ondan bahsedebilirsiniz.
biliyorum seviyosunuz.
çekinmeyin.
erasmus ile ülkemize okumaya gelen kamboçyalı arkadaşıma da dinlettim. o grogi konusunda tereddüt yaşadı biraz ama ezhel ve ben fero best minvalinde bir şeyler söyledi.
inanılmaz saran oyun. steam'de ücretsiz indirebilirsiniz. müzikler ve arkada sürekli hipnoz etmek istercesine dönen şekillerle birlikte adamı geren yapısı oyun sonuna kadar devam ediyor. sıkılanlara şiddetle tavsiye edilir.
genelde sinema salonlarında karşılaştığım durum. kesin boşa gitti diye içten içten fısıldamalar. afişe aldanıp bilet alındıktan sonra akıl hep o bir yandaki filmde kalır.
sanırım sadece ilk iki haftanın başlığı olabilecek cümle. öyle bir adam aldılar ki yanına bizim yabancı aşkımız onun da önünü kesecektir. sezon sonu almanya ikinci liglerinden bir takıma 4 milyon'a satarlar artık.
ramazanla birlikte güzel ülkemde baş gösteren kargaşadır. beyler bayanlar kimse yorum yapmak zorunda değil. adam oruç tutmuyor diye tutanlar şöyle böyle diyor. tutanlar tutmayanlar için konuşuyor. ve iki kesimin beklediği de aynı şey. saygı. tutan tutsun, tutmayan da tutmasın. bu kadar basit.
bolca olan tezatlıklardır. mesela birisini hoş bir işle gördüğünde şov yapma ulan diyerek kişinin gösteriş peşinde olduğunu iddaa eder sonra açar televizyonu yan komşusuna yardım eden bankacı reklamında tüyleri diken diken olur ve sempati duyar. reklamların duygularını sömürmesine kesinlikle karşı çıkmaz. bebek bezi reklamlarında çıkan bebekleri oyy deyip sever ama mal satışı için kullanıldığı ayırt edemez. gerçek hayatda ise her iyi işe gösteriş hep bunlar diye bok atar.
akıllı adamın kazanacağı versustur. akıllı adam hayatın farkına erken varır. ve okulun o kadar önemsenilecek bir şey olmadığını daha liseden anlamıştır. diplomasına değil beynine kasar.
hiçbirimizde olmayandır. istanbulluluk kelime olarak bile çirkin gelebilir kimine. şehri en çok seven bile yeri geldiğinde ulan istanbul breeeh diyebiliyor. belki de şehrin gerçek sorunu sevgisizliktir. sahiplenilmemiş olmaktır. bir insan evi olarak görmediği bir yere yeterince iyi bakmaz. belki de her sabah otobüste suratı asık, asabi abilerin sorunu budur. istanbul'u sahiplensek belki hepimiz birbirimizi koruyup kollamaya başlardık. düşünsenize koskoca bir aile olgusunun yerleştiğini. bu ortak kültürün tadını hep birlikte kol kola çıkardığımızı. aksanı hafiften bozuk diye ay köylü diye dinlememek yerine seni yerim dayı ya dediğimiz zaman belki de bir şeyler yerine oturacak. biz istanbullu olmak için herkesi aynı görme şartı koymuş insanlarız. neden mutsuzuz sorusunun cevabına bir de buradan başlamak gerek belki de.
tamamen müzik ve film sektöründe ki kadınların suçudur. kadınları sürekli sex arayışı içindeki varlıklar olarak gösterilmesi bizim insanımızında böyle düşünmesine sebep oluyor kanımca.
merak ettiğimdir. mesela acaip merak ettiğim bir konu birbirlerine cinsel organlarından bahsederken (eğer bahsediyolarsa tabi dhd) onu nasıl adlandırıyolar abi.
