Show tv de yeni başlayacak dizidir. Şimdi pis7 li tuttu ya artık kanallarda yığınla gençlik dizisi görebiliriz. Buda bir tanesi. Film çok tutmayacak bence.
Star ve bir kaç kanal satıldı galiba ya. Habire birbirlerinin reklamlarını yapıyolar. Belkide logo ondan değişmiştir. Ama bence orjinalliği kaçtı be. Tnt gibi olmuş.
Amerikayı büyük şirketler yönetiyor. Muhtemelen Türkiye de öyle. Tayyip erdoğan sadece bir gösterme. O sözde türkiyeyi yönetiyor ama hepsi yalan. Tayyip sadece laf sokmasını biliyor ekonomi sorusu gelince hemen konuyu değiştiriyor.
ilk bölümde tapınakçılarla savaştığımız bölüm mükemmeldi. Oyunun istanbulda geçmesi oyunu daha zevkli kılıyor. Ayrıca Sultan süleymanın tipinin öyle olduğuna inanmıyorum. Cinali ye benzetmişler.
Uludağ ve ekşi sözlüğü görüpte uludağ sözlüğü seçmek tembellik ve sabırsızlıktır. Çünkü ekşi sözlük te daha çok insan olduğu için yazar olmak daha uzun sürer. Ben bu yüzden uludağ sözlüğü seçtim mesela sizi bilemem.
1- Hürrem. Neden seviyorum diye düşündüğümde buldum "Hanedanın ağzına sıçıyor"
Süleymanı sevmiyorum. Adam gerçek hayatta ya çok gıcıkmış yada halit ergençin yüzü rolü vuruyor.
Başröldeki karakterlerin hepsi psikopat. Hepsinin psikiyatriye ihtiyacı var. Normalden dizimi çıkmıyor ne? Kuzey sinirli kıro serseri ama yakışıklı, güney bunalımda ve pişmanlıkta dolanıp duruyor. Cemre ise güneyin başarısına kuzeyin tipine aşık olmuş. Acı gerçek.
günde yaklaşık 30 km gidebildiğim ve bunun üstüne aynı gün içerisinde iş hayatımı sekteye uğratmayan kendime armağan ettiğim bisikletimin markasıdır. çok pahalıdır ama taksit taksit ödeyince o kadar koymuyor. hele bir de keyifle sürüşü yok mu; herşeyi unutturuyor.canım benim.
9:30 da taksimden başlayıp boğazdan devam edecek bisiklet turuyla güzel bir güne başlamamı sağladı. pazar sabahı bu saatte kalktığıma göre çevreciyim. mükemmel bisikletimle orda olacağım.
yaratıcı sokaklar festivali kapsamında yer alan uçan çim halı yı gittim gördüm. benim gibi hali hazırda köyü olan biri için pek de bişey ifade etmedi. üstelik bu desenli çim halı plastikten yapılmıştı. ben de gerçek çimleri şekilli ve renkli ekip bir platformun üstünde sergiliyorlar sanmıştım. ha diyeceksiniz ki o nun yapılış amacına bakıp bunu göz ardı edebilirsin ama edemiyorum işte.
üzerinde ki göstericilerin yaşlı amcalara teyzelere jonglör, akrobasi, flamenko dans, break dans öğretmeyi amaçlamaları pek hoştu doğrusu. bıyıklı amcaların çabalamalarını izlemekse ayrı bir keyifti. bu arada gelen katılımcılar arasındaki tinerciler de ilginç gösterilere imza atmadan edemediler. 'işte türk kızı budur' gibi sloganlar falan attılar mesela. bence onlar göstercilerden daha çok dikkat çekti. canlı heykel ve pandomim gösterileri, ateş şovları, kabareler, ve beden perküsyon etkinlikleri, seminerler, flash moblar gibi aktivitelerin olması da bu tür sanatların tanıtımı açısından güzel olmuş bence. dün akşamki pandomimcinin kasları iyi çalışıyordu bu arada. bir oyana bir buyana hiç titremeden havadaki uçuşunu sergiledi.
kısacası bir yandan çimde oturuyormuş gibi olup bu gösterileri izlemek fena sayılmaz, tabi yapacak daha iyi bir aktiviteniz yoksa. çekyatta oturmak da bazen iyi bir seçenek olabiliyor çünkü. sonuçta cadde bostanda da gerçek çimin üzerinde böyle etkinliklere nail olabiliyoruz.
yine de; olması gereken festivaldir. aferim.
gittikçe doğadan uzaklaşan insanları bir parça geri döndürme çabası güttüğünü düşündüğüm festivaldir. gidip katılımcıları arttırıp aslında bu tür etkinliklere ne kadar ihtiyacımız olduğunu göstermeliyiz. üstelik herkese açik herkesin festivali. ben şimdi (bkz: uçan çim halı) nın üzerine postu sermeye gidiyorum. istesem benim eve de bi uçan çim halı yaparlar mı acaba? proje sorumlusuna danışıcam bu konuyu, olursa size de bildiririm.
Şu an da beşiktaş barbaros meydanında. hadi koşun da biraz doğaya katılın.
eninde sonunda yasallaşacak olan 1 mayıs emek ve dayanışma bayramını sanki akp lutfetmiş de yasallaşmış gibi gösterilmesini esefle kınıyorum. ha keza akp nin yaptığı istatistiksel sonuçlar itibariyle çok ince hesaplanmış, işsizlerin katılma istekliliğinde olmayacaklarını da göz önünde bulundurarak sonuçlandırılmış olabilir. işsiz adam bu benim bayramım değil diyerek evde oturmayı ya da ordan burdan iş arama çabalarını sürdürmeyi tercih etmiş olabilir.
ekmeğini dahi elinden aldığı vatandaşın bayramı düşünecek hali de kalmamıştır ayrıca! önce yaşamsal ihtiyaçlarını gidersin ki siyasi olan bu bayramını kutlamayı kendine armağan etsin. kazanılmış hak olduğunu damarlarında hissetsin. kişiye kulluk etmek zorunda olmadığını bilsin. işte bu ve bunun gibi hakların bilindiği ve savunulduğu 1 mayıslar görmek dileğiyle...
" Aklımızı, mantığımızı serbestçe kullanmaktan bizi alıkoyacak her şeyden kaçınmalıyız; çünkü ruh özgürlüğüne ancak böyle ulaşabiliriz." böyle bir cümle sarfeden fakat bu cümlenin içini yaşamı boyunca dolduramayan werther in her platonik hikaye sonucu gibi hazin aşk ını anlattığı ve çok da beğenmediğim goethe romanıdır.
bir romandan beklentim, beni şaşırtsın, etsin bilmem ne olsun ben 'aaa' diyeyim gibi saçma isteklerde bulunmam. alır adam gibi okurum. ama bu roman bana yukarıda dediğim çok da önemli olmayan pek çok cümle kurdurtmuştur bilgilerinize.
bu adamın başka bir kitabı daha vardır ki fazlasıyla sapkındır. alın onu da okuyun bence.
(bkz: mantissa) john fowles (bkz: #5111929)