ya varsa ? sorusunun bir agnostik sorusu olduğu temelini boşverip düşüncelerimi paylaşmak istediğim güzel başlık.
ya varsa ? şahsen ben hayatımı kötülüksüz,yalansız,şerefli,edepli,ahlaklı yaşamakta olan bir ateistim.tabii ki öncül olarak nüfus cuzdanından başlayan bir semavi dine tabi olmuşluğum vardı ne yazık ki.fakat düşüncelerimi hep arka plana attım, o zinciri kıramadım, büyüklerime dahi sorsam kurcalamamam söylendi hep.fakat büyümeyi ve özellikle olgunluğu çok erken yaşadığım acılar sonucu elde etmemin verdiği avantajla zihnimdeki tabuları ve beni kısıtlayan tüm zincileri kırarak adeta kendi zihnimi serbest bıraktım.
gelelim ya varsa ? ya üstte yazdıklarım gibi eğer sözde tanrının istediği sözde emir ve yasaklara göre yaşamışım değil mi ? kendi değer yargılarım ve kendi seçimlerimde olsa onun kendine tabi olanlardan istediğini yine onun kendini hiçe sayan sözde kullarından çok daha iyi yapmışım ve buna binaen eğer sadece ha eyvallah deyip in nomino patris,eşşedü gibi 2 cümle söyleyip geçinenleri benim yerime cennetine alacaksa alsın ve bu paradoksa kıçıyla gülsün.fakat zaten olmayan o sözde ebedi hayatınızda hiç gözüm yok.
ama ya yoksa ? siz hiç bunu düşündünüz mü ? ettiğiniz onca ibadet,uyguladığınız onca emir ve yasak,onca inanç,onca karşılıksız dua,onca yakarış ki bunun sonucunda öldükten sonra -Kazıklandık ulan yokmuş tanrı niyazi mi olduk şimdi biz ?. diyecek şansı dahi bulamayacaksınız.o yüzden korkuyorlar ya inançları temelsiz,araştırmadan,bilmeden,körü körüne inananlar.zaten sahip oldukları tek şey bu dinleri ve zora girince bir tanrıdan gelecek mucize yardımlar silsilesi.veya ya islam yanlışsa ya aslında hristiyanlık,musevilik,budizm,şamanizm veya mısır güneş tanrısı ra veya vikinglerin ay tutulması fenomenine uydurdukları hikayedeki skoll gerçek tanrıysa ?
Soru en başından tuzak soru her türlü varlığınızın içinde tuzağa yakalanmış ve zincirlerle yıllarca kısıtlanmanın dışına çıkmanızı isterdim.ama maalesef.düşünme ve doğruları kabul etme cesareti olanlar çok çok az.
call of duty gibi ölünce kaldığın yerden devam etme opsiyonunun var olduğunu da sanıyordur bunlar. bu akli denge sorunu sadece sözlükte değil tüm ülkeye hakim. grip gibi birşey lan. dört tarafı akli dengesi bozuklarla çevrili kara parçası gibiyiz.
yazılacak çok şeyin olduğu fakat ne olursa olsun sonuca ulaşılamayan konudur. potansiyel bir ateist ve herhangi bir semavi dine inanan kişi arasında çıkan en genel tartışmanın baş rol oyuncusu konudur.
şu an olay sıcak. bombayı atanın veya atanların kimliği bilinmiyor. belki bir komplo teorisi belki kasıt olmadan toprağımıza düşmüş bir bomba. bize düşen ölenlerin ailelerine baş sağlığı dilemektir. savaşa evet ve hayır gibi basit indirgenecek bir olay değil. savaşta sadece kaybetme opsiyonu vardır. sonuç hep kan ve nefrettir.
ülkemizde kimin ve neyin ünlü ve sanatçı kelimeleri dahilinde tabir edildiği ve buna binaen sanatçı olma niteliklerinin ülkemizde ne kadar aşağılara düştüğünün kanıtı gereksiz insandır.
savaşta kazananın olmadığını ve sadece kaybetme opsiyonunun olduğunu ve değer verdiği bir insanı kaybetmenin ne demek olduğunu bilmeyin aciz yaşam formudur efenim.
twitter'da da sordum. buradada sorayım. tezkere kelimesi direkt ve radikal bir kelimedir, şakası olmaz. acaba bu haberin gerçeklik payı nedir arkadaşlar ?