vallahi böylesiyle karşılaştım. sen kurtların arasına kuzuyu gönder, bundan en ufak bir rahatsızlık duyma sonra da utanmadan çık namus kavramını diline dola olacak şey değil?
bütün bunları samimi duygularla yazıyorum, lütfen böyleleri gerçek hayatta karşıma çıkmasınlar canlarını yakarim. o kadar.
edit: trolluk değildir. en içli duygu ve düşüncelerimin tezahürüdur. ahlakı temeller üzerinde yükselen gerçek bir medeniyet inşa etmek istiyorsak bu rezillik ivedilikle sonlandırılmali.
nie hassasiyet kesildiğini anlamadığım olay. eğer bir kız birinin altına yatiyorsa en az erkek kadar suçludur, erkekte kullanıp atarsa benim için bu normaldir. hayatın akışına göre bu olağandır genelde böyle oluyor, kız aklını kullansaydı şeriata uysaydi kendini patlattirmasaydi olay bu.
bir sorudur. evlenmek istiyorum bu konuda kendi içimde ciddi bir çatışma içerisindeyim islama göre kadının elleri ve yüzü avret olmadığı için görülebilir ama diğer taraftan bu ruhsatın günümüz kadınları tarafından da ciddi şekilde istismar edilmesi canımı sıkan bişey. islamin kadınlar hakkında cizdiği sınırları az da olsa ihlal eden kapalı bir kadınla dahi evlensem izmirli laik geniş kocalar gibi olacağımı hissettiğim için müthiş bir korku yaşıyorum. bu devirde evlenmek çok zor gerçekten, keşke herkes dini bizim gibi ehli sünnet çercevesinde doğru anlasaydı, dünya ne güzel bir yer olurdu.
sanki alfabenin değiştirilmesi milletin bir talebiydi de alfabe değiştirilince latinize bir tefsir yazılması ihtiyacı hissedildi, bunlar da dini hizmet maksadıyla milletin ihtiyaçlarını giderecek tefsir yazdırdılar.
değiştirmeyeydin kardeşim milletin 1000 yıllık alfabesini, osmanlıca tefsirler ya da diğer dini kaynaklar bu millete fazlasıyla yeterdi. madem bişey yaptınız bunun mahcupluğunu yaşayıp ağzınızı açmayın bari.
bir de şöyle değerler: "ilk türkçe tefsiri atatürk kendi cebinde yazdırdı, atatürk olmasaydı bugün kuranı anlayamayacaktın."
en komiği de bu zaten, sanki osmanlılar türkçe yerine hiç duymadığımız yabancı bir dil kullanıyorlardı da atatürk türkçe tefsir yazdırdı olayı çözdü.
evet osmanlıda ilim dili arapçaydı, bu yüzden arapça tefsirlerin tercümesi fazla yapılmıyor olabilir zaten sıradan halk bu işlerle fazla meşgul oalcak durumda da değillerdi, ancak mızraklı ilmihal gibi temel dini bilgiler yeterli olduğu için bu konuda fazla bir ihtiyaç olmayabilir, ama bu hiç osmanlıca türkçesinde tefsir olmadığı anlamına da gelmez, ruhül beyan ve tibyan tefsiri gibi tefsirler osmanlıca mevcut idi. osmanlının matbu eserlerin çoğaldığı son dönemi incelenirse belki daha fazlası da bulunabilir.
avrupalı yamyamları medeniyetin ve gelişmişliğin ölçüsü zanneden zırtapozdur. üç gün önce ot gibi bitmiş henüz tekamülünü tamamlayamadan ahlaki ve insani olarak iflas etmiş duruma gelen, insanların eşit yaratıldıkları gerçeğinin binlerce yıllık insanlık tarihinde henüz 200 sene öncesinde farkına varabilmiş bunu da sadece kendi medeniyetleri içine hapsederek düşünüp anlayabilecek kadar vasat bir uygarlık bizim için neden ölçü olsun ki?
biz dini mübin islamın getirdiği yüksek insani ve vicdani değerlerle insanlığa yeni ufuklar açıp, beşeriyetinin onur ve haysiyetini yüceltme uğruna fetihler yaparken avrupa dediğin reziller orta çağ karanlığını yaşıyordu, insanlık tarihinde en bariz hakikatlerin dahi farkına bu kadar geç varabilmiş köhne değerlere sahip olanlar karşısında neden kendi iç dinamiklerimiz olan bize yüz yıllarca bu coğrafyada tek güç olma ruhunu ve kuvvetini sağlayan islamiyet nimetini terkedip batılı yamyamların eteğine yapışıyoruz?
nasıl bir aşağılık duygusudur ya rabbi! bir insan tefekkür ve akletme yetisini terkedip kendi haysiyetini ayaklar altına alarak nasıl kayıtsız şartsız bir biçimde yüz yıllarca kavgalı olduğu kültüre teslim bayrağını çeker?
işte erdoğan'ı sevmeyenlerin içinde bulunduğu durum da tam olarak budur. geçmişiyle ve maneviyatıyla irtibatını kobarmış kendisine yeni kimlikler arayışında olan, hiç bir ahlaki ilkeyi tanımayan sadece madde planında günü kurtarma gayretkeşliğinde bulunan zavallılar topluluğu....
kimsenin yadırgamayacağı gerçektir. genel konuşuyorum, kimsenin şansına indirgemiyorum çünkü kimsenin akıbetini bilemeyiz tevbe edip cennete de gidebilir ama genel olarak magazin dünyasının ünlülerinin yaşam tarzlarını, toplumun ahlakını nasıl ifsat ettiklerini göz önünde bulundurursak kimsenin reddedemeyeceği bir husustur.
düşünsene tv'de kıçını başını açıp yeni yetişen gençliği ahlaksızlığa, zinaya teşvik ediyorsun, kim bilir kaç kişi senin yüzünden zinaya düştü, kaç kız orospu oluverip çıktı, kaç ocağı sıçıp batırdın. bunu elbette bir karşılığı olacak.
ne buyuruyor kainatın efendisi:
"kim kötü bir çığır açarsa, o günahı işleyenlerin tümünün günahından o kişiye bir pay vardır."
muhalif cenahta görülen ruhsal bozukluk halidir. adamların erdoğan karşısındaki aşağılık kompleksleri öyle bir hal almış ki milli meselelerde bile hain odaklarla aynı tarafta bulunmaktan çekinmiyorlar, iranı tutarımcılar, rusya işgal etsinciler, "hollanda aaah! medeniyetin eşiği" diye iç çekenler hep bunlardan, peki sebep ne? erdoğan düşmanlığı, biraz daha derine inersek asıl sebep ne? erdoğan gibi dünyaya kafa tutan güçlü bir liderin neden kendilerinden çıkmadığı sorunsalıdır, eğer reis laik değerleri referans alıp avrupayı titreten bir lider olsaydı -ki çelişki var hem laik olmak hem avrupayı titretmek tenakuz içerir, bu sadece varsayım- baş üstünde taşırlardı. hatta onun için mustafa kemal'den bile vazgeçebilirlerdi.
hani bir hikaye anlatırlar, cehennemde kavimlerin yandıkları kuyular varmış, kuyuların başında da zebaniler çıkmaya çalışanların kafalarına tokmakla vuruyorlarmış. türklerin bulunduğu kuyunun başında zebani yokmuş, sormuşlar türklerde neden yok diye(!) zebaniler demişler: gerek yok zaten çıkmaya çalışan oldu mu onlar kıskançlıklarından birbirlerini aşağı çekiyorlar...
işte azizim olay tam da bu, adamlar uzayan kol bizden olsun diyecekleri yerde hasedlerinden yıkıcı, tahrip edici şekilde en şiddetli eleştirileri ülkelerinin haşmetli hükümdarına yöneltmekten geri durmuyorlar....
boşa yaşayan insanlardır. insanin yaratılış gayesi rabbini tanıyıp ona kulluk yapabilme gayreti göstermesidir. bunun yolu da din ilimlerini öğrenmekten geçer, bunun asgarisi de ilmihal bilgisidir.
eğer sen bu yolda çaba göstermiyorsan boşa yaşıyorsun demektir, ömür sermayesi tükenip de öldüğün zaman anlarsın ama vakit çok geç olur.