tıp fakültesinde ilk seneden itibaren düzenli çalışma disiplinini oturtamazsanız 6 yıl eziyete dönüşür. özellikle ilk 3 yıl herkes defalarca kararlarını sorgular, çalışmaktan bıkar, "keşke" der. çalışma yükü altında ezilirsiniz. tüm bunlar olurken başka bölümledeki arkadaşlarınız sınav dönemleri hariç rahattırlar. siz asla rahat olamazsınız. her gün "ders çalışmam lazım" düşüncesiyle vicdan azabı çeker ve strese girersiniz. komite yaklaşınca sizi nasıl bir dönemin beklediğini çok iyi bilirsiniz çünkü.
demem o ki, her gün düzenli çalışacaksanız tercih edin tıp fakültesini. yoksa üzücü günler sizi bekler. 6 yıl öyle geçmez. her sene okulu bırakan kişiler oluyor. özellikle ilk senenin yarısında ve sonunda bir sürü insan gidiyor. herkese göre bir bölüm değil.
girmediğim ve giren kimseyi de tanımadığım için mutlu olduğum sınav. çekilecek dert değil. bu sınavlarla boğuşanlar umarım bu seneden sonra bir daha arkalarına bakmak zorunda kalmazlar.
Kimse kimseden üstün veya alçak değildir. Herkesin geldiği ve gideceği yer bellidir. Hepimiz toprak olup gideceğiz, kimin nereli veya neci olduğunun hiçbir önemi kalmayacak. Ne üstünlüğünden bahsedebiliriz ki bu kadar acizken?
Bugün yürürken ayağın takılsa düşsen belki felç kalacaksın sonsuza dek. O zaman ülkenle veya inancınla övünecek halin kalacak mı?
Karşıdan karşıya geçmeye çalışan insanları tehlileye atacak olan saçma karardır. Üst geçidin olması ve insanların burayı kullanarak ezilmemeleri teyzenin evini görünmesinden daha mı önemsiz anlayamadım. Teyzenin neden perde, film vb bir şey kullanmadığını da anlayamadım. Veya üst geçidin etrafı çevrilebilirdi.
Üst geçit yıkmak nedir? Özellikle bu kadar trafik canavarı barındıran bir ülkede...
iktidar parti olduğu ve ülkenin sahibiymiş gibi davrandığı için olması gerekendir. Kimi suçlamamız gerekiyor anlamadım. liberal parti'yi mi suçlayalım? Kimi muhatap alalım?
Akp döneminde olduysa akp suçludur, akp beceriksizdir. Bu kadar basit ve net.
Gençliğinizi okula adamaktır. Girdiğiniz her arkadaş ortamında otomatikman en çok ders çalışan kişi statüsüne erişmektir. Kimsenin sizin kadar zorlanmadığını bildiğiniz halde herkesin bölümünden şikayet etmesini kafa sallayarak dinlemektir. Sorgulamaktır. Herkes dönem dönem tercihlerini sorgular tıp fakültesinde. Siz eve kapanmış ders çalışırken dönem ortasında yurt dışına gezmeye giden arkadaşınıza özenmektir.
ileride iş arama derdinizin olmayacağı gerçeğiyle avunmaktır. "Mecburi hizmette çok zor bir yere düşmem umarım" diye düşünmektir ara ara. insanların hayatlarının kurtulmasına vesile olacağınız için heyecanlanmaktır. "Ya bir gün biri yakınını kaybettiği için bana saldırırsa?" diye korkmaktır. bazı saçma teyzeler tarafından "aa yavrum sen kızsın, ne ara evlenip de çocuk doğuracaksın" yorumlarına maruz kalmaktır.
medeniyetsiz kimsedir. insanı yer verdiğine pişman eder. illa teşekkür etmese de olur, bir tebessüm etse veya başını sallasa da yeterli olur aslında. Ama nedense insanların yüzlerinden bir gülümseme koparmak çok zor.