Tamami muhtac oldugun kudret damarlarindaki asil kanda mevcuttur olan sozdur.
Mustafa Kemalin genclige hitabesinde kullandigi ve hitabenin en ilgi cekici cumlesidir. kimileri Ataturk un fasizan, nazist oldugunu belgeleyen bir sozdur derken, kimileri ise genclerin ulkelerine ve milliyetlerine guvenmeleri kendilerini diger milliyetlerden asagi gormemeleri icin soylenmesi gerekendi dusuncesini savunur.
konu aslinda suradan cikmakta ki, turkler 1950 li yillarda turk kimligi ile gurur duyarken simdilerde turk olmaktan cekinen gocunan insanlar kitlesi haline gelmistir. kore savasinda savsan askerlerden biri anlatmaktadir ki 1955 yilinda almanyada bir parkin yanina gecip arabanin icinde bir arkadasi ile uyurken, alman askerlerinin sarhos bir sekilde insanlara kufrederek sigara ve para aldiklarini gorurler. cok gecmden askerler onlarinda aracina yaklasir cama vurur ve hey ibneler bize sigara verin derler. yerinden kalkan turk vatandasi hey we're turkish, fucked up der. ve alman askerleri bunun uzerinde sorry derler ve cekip giderler.
bu hikaye gercek bunu anlatan amcam, ama bunun kadar etkileyici aslinda bir cok hikaye var, mesela nefes nefes e kitabinda ayse kulinin anlattigi gibi bir turk elcisinin getto larin elinden 8 tane turk vatandasi yahudiyi kurtarmasi. nazi subayi bunlar yahudi dediginde onlar benim ulkemin vatandasi demistir ve nazi subayi ozurleri ile bir de otobus tutmustur yahudi vatandaslarimiza ve hepsini evlerine iade etmistir. ters tarafta simdilere baktigimizda, turk olmaktan utanmaya baslayan bir genclik ile beraberiz. bunun sanirim temelde bazi nedenleri var. ilki ab olabilir belkide son donem gencligi surekli olarak turk devleti tarafindan yamanilmaya calisilan bir ab gordu. ab surekli olarak bizden sosyolojik degisiklikler istedi ve kulturumuzde, benligimizde yapilmaya calisilan bu degisikler hep uygarlik calismasi olarak gosterildi ve bu durumda biz gencler surekli olarak belki de aslimizdan utanmaya basladik.yoksa neden irtica mi? son donem gencligi surekli olarak irtica tehditi ile buyudu. ortada aslinda irticayi tanimlayabilen ne bir yetkili vardi ne de bir irticaci. aslinda devlet yoneticileri kendi cikarlari icin bir irtica tehditi yaratmisti. cunku dusman yoksa dostta yoktu ve dost yoksa somurulunebilecek insanlar, sonra dindar insanlar irticaya oy verdi bundan rant saglayanlar oldu ters tarafta ise laikler olustu biraz daha cumhuriyetciler onlara oy verdi bu sefer de onlar rant elde etti. Son 50 yildir kopan firtinada irtica irtica diye dillendirilen sey sadece bir 28 subat gordu bir de turban baska biseyde yok bunun icin butun tartisma. iste belki bu din tartismasi da bizi uzaklastirdi kulturumuzden bolunduk parcalandik. ve iste bu genclik suan ki turk kulturu ile ovunemez hal aldi. milliyetcilerimiz eski osmanli'ya ozendi ya da polat alemdara ki hic biri bizim suanki durumumuzu yansitmiyor, ters tarafta ise laikler ve merkeziyetciler ab ye ozendiler. ki onlar da degildik aslinda biz. belki de hepimiz ermeniyiz de bulduk solugu, ya da 200.000 insanin yurudugu bir organizasyonda! nedense bir tane bile bayrak yoktu, bayraktan da mi utanmaya basladik ne? ki sonraki aciklama daha traji-komikti aklimiza gelmedi! ya da bu ulkenin belki de en vatansever ili dar agacina gitti trabzon. onlardan da utanmaya mi baslasak? ya da yillar yili, osmanli doneminde 500 sene ayni cati altinda bize ticareti ogreten ermenileri, rumlari son 50 senede kaybetti bu ulke, mubadele ile soykirim yalanlari ile, biz aslinda boyle yapmazdik, iyiydi aramiz. ve son 50 yilda, odtu de ki hocalarimizla da cok fazla tartistigimiz gibi bu ulke insani kimliginden utanmaya basladi. ondan degil midir ki, bize daha dun avuc acarak gelin bizi kurtarin diyen kibrisli vatandaslarimiz simdi ab vatandasi olmak istiyor, bizi hakir goruyor? eger onlar gercekten turk olmaktan gurur duysalardi sizce hic ab icin bizim canimizi acitirlar miydi, ya da kurtler de artik turk olmaktan gurur duymuyor, yoksa neden bir pkk kavrami ortaya ciksin ya da bir kurdistan kurulsun, tabii ki ben de temelde bazi sosyolojik farkliliklarimizin oldugunu kabul ediyorum ama bu ulkede yasamaktan bu kimlige sahip olmaktan gurur duysalar sizce hic ayri bir devlet ihtiyaci duyarlar mi, kac yuzyil sonra hem de. ki ulkesini sevdigini burali olmaktan gurur duydugunu soyleyen son turk hrant dink ti belki de. onu da oldurduler! acaba artik ermeniler de sevmesinler diye mi, ya da kimse sevdigini acik acik haykiramasin diye mi? acaba o da bir isaret miydi, bak bu kadar seven adami bile oldurduler, size kim bilir ne yaparlar?
Fast Moved Consumer Goods un kisaltilmis halidir. Turkceye HTM yani hizli tuketim maddeleri olarak cevrilebilir. Dunyadaki en sert rekabetin bu sektorde oldugu kabul edilir. Ozellikle urunlerin hizli tuketimi, cok fazla alinmasi, kolay ulasimi nedeni ile musteri de bir sadakat duygusu olusturmak zordur. Hizli tuketilen maddeler diyince aklimiza, sampuan, yogurt, jilet, kadin bagi, cikolata, parfum, deterjan gibi bir cok gunluk bakim ve ihtiyac nedeni ile kullandigimiz urunler gelebilir. OZellikle rekabetin sert olmasi nedeni ile bu sektor dunyadaki marketing olusumunu tetikleyen sektordur. Bugun bir marketingten bahsediyorsak bunu bize bahsettirmede, bir P&G, Unilever, CocaCola, Henkel in katkisi yadsinamaz. Ozellikle son Gillette satin almasi ile basini alip giden P&G suan dunya uzerindeki en buyuk FMCG sirketidir.
stajyerlerine verdigi maaslar ile bir cok stajyerini okul bitmeden araba sahibi yapan sirkettir. Sirketin bir buyuk ozelligi (turkiye icin) sirket bulundugu her kategoride pazar lideridir. OZellikle son 1 yil icerisinde omo nun kirlenmek guzeldir kampanyasi ile ariel in elinde bulunan pazar liderligi cok ufak oynamalarla olsa dahi omo ya kaptirmistir. Ancak total market goz onune alindiginda premium kategorisinde alo ve ariel in pazar paylari toplami hala en yakin rakibi omo ya gore en az 10 puan yukarida oldugu icin pazar lideridir. soyle denebilir ki ariel price leader, omo challenger ve persil follower.
yari final salon 2 de cambridge yerine acele ile kings college yazmisim. cambridge olacakti.
ve final
oxford c
cambridge b
sidney g
queesland uni.
ve final konusu: this house believes that economic growth is the only solution to enviromental problems.
ve sampiyon.....
ilk once 18:30 olarak belirlenen announcment saati jurilerin arasinda anlasamamasi nedeni ile 20:45 te aciklanabildi.
final karari 5 e 4 oy coklugu ile alindi.
ve sampiyon maci dinleyen herkesin dusundugunun aksine oxford c degil sidney g oldu.
suan kanadadan bildirmekle beraber yari final oyanayacak universitelerin asagidaki gibi oldugu turnuvadir
queesland university
oxford c
sidney b
st andrews b
sidney g
sidney d
cambridge a
oxford b
turnuvada ilk 32 takim octo finallerini oynamaya hak kazanmistir.
ilk 32 takimin 6 si oxford 5 i sidney universitesidir.
yapilan octo ve quarter finaller sonucunda bu 8 takim yari final oynamaya hak kazandi.
ayrica turnuvada ayri bir siralamaya tabi tutalan esl englis as second language takimlarinin siralamasi yarin aciklancak. umuyoruz ki turnuvaya turkiyeyi temsilen katilan odtu ilk 16 takim arasina girip break yapabilir.
Her yil dunya capinda gerceklestirilen universiteler arasi munazara sampiyonasidir. bu yil canada vankouver da yapilacaktir. turkiyeyi temsilen odtu munazara takimi katilacaktir.
onceki senelerde suregelen oxford-mit cekismesinin cok guzel bir ornegi bu yilda devam edecege benzemektedir, nitekim oxford avrupa 2006 nin sampiyonu olurken mit amerika 2006 nin sampiyonudur.
gecen yilin final konusu This house believes that companies should have right to lay off workers that are smoking
gecen yil avrupada yari final oynayan odtu takimini umariz bu yil yine en azindan finalde goruruz.
acikcasi kibris meselesi durumunda sucu hukumete atmak da on yargili bir bakis acisidir. 1999 helsinki zirvesinde bu sorun basladi. o zaman turk hukumetlerine yakisan yapildi ve sorun otelendi. simdi sorun otelenemez hal aldi. rte nin son hamlesi de aslinda sorunu bi 18 ay felan askiya almak icindi.ic siyasete yonelik bir hamledir bu yani. temel tezat cok acik bu konuda turkiyenin kibris konusunda bir devlet politikaasi var ve bunu hukumetlerin degistirmesi hic de kolay degil. cunku devletimize gore kibrista sorun 1974 oncesi vardi. sorun her gun kan akan bir devletti, son 22 senedir aslinda orada sorun yok ne bir turk katledildi ne de bir turk evi yakildi. ters tarafta ise 99 helsinki ile gelen kibrisin uyeligi aslinda ab icinde sorun olusturdu. cunku ab bm nin cozemedigi bir konuyu kendi bunyesine aldi. ve temelde ab uye ulkesi olan bir ulke ile aday bir ulkenin herhangi bir sorunu olmamalidir. daha kibris ne ki ilerde, 12 mil sorunu, bulgaristandaki turk okullari sorunu, heybeliada ruhban okulu sorunu da devam edecektir. bunlarin suan gundemem gelmemesinin nedeni ise acilan basliklardan birinin ticaret olmasi idi. ve burada turkiye kibris rumuna limanlarini acmadi onlarda askiya aldi.
devlet politikasi ve ab politikasinin catistigi bir konuda bence bu hukumet degil kim gelse bu sorunu cozemez. cunku herhangibir cozum onerisine rum kesimi su cevabi veriyor.tek bayrak tek vatan azinlik haklarina sahip turk azinligi. buarada aslinda gel de uzlas. kim hukumet olsa bu problemi cozemez. asil sorun onlarin 99 da uyelik kabulu aldigi sirada bunun hukuki olmadigini diretmek ve tum ab ye anlatmakti. simdi rum kesmi rahat zor da olan turkiye. kismet.
4 ya da 5 senede bitmesi gereken universite yasantisini 8 hatta 9 seneye ceken arkadaslarin universiteyi bir yasam tarzina donusturmesi durumudur. bir umutlari da yas haddinden emekli olmaktir.
eger elimde tuttugum kahve fincaninin icindeki telve miktari ucuza kacan dukkan sahibi tarafindan azaltilmasaydi, kac vakte kadar cokecegini tam olarak tahmin edebilirdim.
Iki dunya savasi atlatmis olan dunyamiz bir yanda kyoto protokolunu imzalamayan ulkelerin atmosferi ve cevremizi mahvetmesi ile ugrasiyor, ote yanda ise ozellikle afrikada insanlar aclik ve ic savas nedeni ile can cekisirken, ortadoguda insanligin ilk yasam yeri olan bolgede 50 yila dayanan bir israil-afganistan savasi varken yeni bir dunya savasina hazirlanmakta sanki. ozellikle rusyanin sahin lideri putinin enerji hamlelerine, rusyanin arka bahcesi olan balkanlarda kadife devrimlerle cevap veren amerika son olarak rusyanin amerikan arka bahcesi olan latinlerde silah satis yasagini delerek silah satmasi, latinlerde ard arda sol galip gelirken avrupa ve amerika ve ortadoguda sagin yukselmesi, cinin ekonomik acidan cok fazla buyumesi ile asya nin buna paralel bir yukselisi hindistan tayland gibi ulkelerle devam ettirmesi, free flow of capital in artmasi ile hic beklenmedik zamanlarda gelismekte olan ulkelerin yari yariya fakirlesmesi, avrupanin ne zaman rusya ile uzun donemli enerji anlasmalari yapmak uzere masaya oturmak istese rusyadan kustahca red yemesi, putine karsi ingilizlerin muhalefet satin almasi, putinin bu muhalefeti 1 milyon dolarlik zehirlerle nazikce oldurmesi..
sanirim hepsi iki ana baslik altinda toplanabilir. en onemlisi enerji sorunu, dunyada suan tum gelismis ulkelerin kabul ettigi gibi enerjisi olmayana yasam sansi yok. bu nedenle herkes kose kapma derdinde. amerika kadife devrimlerle enerji yollarini kontrol altina almak isterken rusya elinde bulundurdugu enerji monopoly si ile dunyaya meydan okuyor. ters tarafta armed forces journal da cikan makaleye gore iran lideri ahmedinecad iranda basa geldiginden beri dolardaki yukselis 14 dolar. buradaki yorum ise su rusya petrolun 1 dolar artmasi ile kasasina 500 milyon dolar gunluk fazla koyuyor, neden irak a bir sanction i onaylasin. ya da cin icin irak ve kuzey kore en buyuk petrol saglayicisi iste bu nedenle g7 den bir turlu kuzey kore ve irak a sanction cikmiyor.
enerjide durum buyken ters tarafta dunyanin artik yeni bir super guc arayisi da burada cok etkin. amerika son ceyrek yuzyilda tek super guc olmanin getirdigi dayanilmaz hafiflik ile tum dunyayi yonetti. ama iktidar halkina iyi bakamadi. dunya uzerinde hemen hemen her yerde yeni bir super guc arayisi var. tabii ki amerika yok olmayacak ama iktidar koltugu ikiye bolunecek ya da daha fazlaya .
iste bu durumda bu koltuk yeni bir savasla bolunecekse taraflar ne olur.
benim tahminim itilaf devletleri usa, ingiltere, italya, japonya, guney kore, israil vb olurken
ittifak devletleri ise rusya, cin, almanya, fransa, hindistan, pakistan, tayland
aslinda her ulkenin bir nedeni var ama entry bilgiye bogulmasin.
sigaranin gece boyu bogazinizda akinti yapmasi, kaninizdaki oksijen miktarini azalttigi icin uykunuzu alamamak, sabah uaynildiginda agizdaki o kotu tat nedeni ile her sabah aynaya baktiginizda kendi kendinize verilen soz. umarim bir ara gerceklesir.
aslinda sarisin olmak turk insani icin surekli olrak ic cekilen bir durumdur. ozellikle esmer bir akdeniz toplumu olan turk toplumu farklilik yaratmak farkindalik yaratmak ve ilgi toplamak uzere en goze carpan yerleri ola saclarinin rengini degistirir. yalniz giderek sarisin olamama ezikligi toplumumuzda azalmakta, giderek kizil, kumral saclarin da sayisi artmakta. egitimle bir alakasi olabilir mi?
aslinda organizasyonu yapanlarin amaci nakit ya da sicak paraya erkenden ulasmaktir. cunku konsere cikacak olan kisiye on odemem yapilmistir, yine ses-isik icin on odeme yapmistir ve sirketin acil olarak nakite ihtiyac duymasi nedeni ile kapidaki fiyattan daha ucuza bilet satar. ayrica konsere ne kadar kisinin katilacagini daha raht tahmin edebilir sirket. boylece ekstra tanitim masrafina girip girmeme, sponsroluk calismalarinda katilimci beklentisini daha rahat belirtme gibi kolayliklar icin onunu gorebilmesi onemlidir. tum bu nedenler konser fiyatinin neden kapida daha pahali oldugunun aslinda aciklamasirdir.
ek not: konser bileti onceden alacak olan kisi ayni gun ya da hafta yapilacak diger konserler arasinda bir secim yapar. ve bu secimi yaparken konser kadar fiyat da onemlidir. (bkz: fiyat performans orani) iste bu noktada sirket katilimciyi onceden cekebilmek icin konserin fiyatini kirip albenisini arttirmaya calisir. ancak kapiya gelen kisi zaten bu konsere girmeye karar vermistir, orada konserin biletinin satilacagi bellidir. bu da sirketin yukarda yazan nedenler disinda biletini daha rahat olarak satmasina neden olur.
insalla ciddiye alinir.
bir cok katki saglayabilir.
iki tarafli dusunmek lazim. ikamet eden insanlarda daha mutlu olur iyilestirme calismlari ile
ters taraftan da gercekten bir cok kulturun besigi olan bir sehirle cok buyuk tanitim yapilabilir, hayranlik olusturulabilir
aslinda ben durumu anlamadim herlade ama ulan durumu anlamadiysan ne bokuma entry yaziosun da diyenler olabilecegini bile bile bazi seyleri yaziyorum. simdi bana gore ortada aslinda oto boka irtica diyen bir kitle yok. ozellikle buraya ordu asker gibi kavramlari koyarsan bunu demeye hic kimsenin hakki yok. bu aslinda aba altindan sopa gostermek, kizim sana soyluyorum gelinim sen anla demekten baska bir sey degildir. simdi bir entry acarsin orada kimsenin itiraz edemeyecegi bir kavram vardir ki bu kavram da mesela oto boka irtica diyendir. simdi bu entry altina ne desen olur hocam ver coskuyu misali ile aslinda hic bir zaman oto boka irtica dememis kurumlari kotulemeye kalkmak aslinda oto boka camur atmaktir.
durum aslen oto boka irtica demek degildir, aslinda irtica denen sey aciklamalari ile karsi cikilarak yapildigindan uzerinde herkesin hemfikir oldugu, genis konsensusun olustugu bir durumdur. sundan rahatsiz olabilirsin; surekli tekrarlanma durumu ile kavramlarin icinin bosaltilmasi gibi. ancak bunun surekli tekrarlanmasi eger ki bazi gerizekalilarin bir konuyu bir kere soylenmesi ile degil bin kere soylenmesi ile anliyorlarsa bu tek yoldur. ayrica eger bu beyinsizlerin iktidar olma hevesi ile kurduklari hayaller gotun kadar buyukse bunlari bitirmek adina da bunu cok defa tekrarlaman gerekir.
neyse en muhimi sudur ki, mutabik kalinabilecek olan bir entry ile sayginlik zedeleme hareketinin baslatilmasina karsi durulmasi gerekliligidir, ki oda sozlugun kendi homojen yapisi icinde kolayca gerceklesebilir.