(bkz: smack that) moderasyonudur. sözlükten ve yönetim ekibinden kaç kişi farkındadır bilmiyorum ama okan bayülgen son 3 haftadır makina da''ekşi sözlük ve uludağ sözlük, ekşi sözlük ve uludağ sözlük'' diye sayıklayıp, yırtınıp duruyor ama ne derece görülüyor bu durum bilinmez. ulu adminimiz zall hala yazar almaktan yanaymış. bak sen... madem öyle, bir cumartesi makinayı seyret okan yine bahsedecek bu sözlükten, ertesi gün sende yazar alımını aç, bak bakalım bir anda nasıl 5000 yeni yazar zıplıyor. tabi birde bizim mevcut yazarlar birer tanede fake alır kendine olur sana 10.000 yazar. oeeh ne ala değil mi? fakeler dahil 3500 adamla başedemeyen uludağa taze kan... zaten liseli çocukların sınıf tahtasına döndü ortalık, abuk subuk nedenlerle çatır çutur çaylak yapılan suçsuz insanlar, nedensiz yere silinen entryler, asla birbiriyle aynı tarzda olmayan, herbiri farklı telden çalan moderatorler vs vs... bu gidiş nereyedir, insanları küfür ediyor diye çaylak yaparak kime ne ceza verdiğini merak ettiğim moderasyonudur. ödülün olmadığı yerde cezanın ne işi var diye sormak lazım gelir mi acep? gül gibi yazarları 3-5 tane denyonun arasında kaçırıyorsunuz elinizden farkında değilsiniz. vandal mimar, devedikeni, cehennem tanrisi, karga, karpuzkabugu gibi isimler sadece bunların birkaçı...gaflet uykun bitsin artık moderasyon. biraz daha adalet, gerekirse diktatörlük istiyoruz kardeşim daha nasıl sağlarsın asayişi sorarım sana?
günümüz güncel konuları arasın da yerini hızla ve liste başı olarak alan sorunsal. yaklaşan seçim furyası, muhalefetler, anayasa mahkemnesi başkanlığına giden dilekçeler, daralan çember ve bu çemberde sıkılan türk halkı... sanırım şu günlerde en çok sorulması gereken sorudur bu.
ankaralı yazarların son dönem zirveleri sürekli ''bayii toplantısı'' havasında geçmektedir. brunchlar, pazar sohbetleri falan filan. böyle prezantasyonel zirveler moda oldu sanırım. yakında ''tunalıda ab'ye entegrasyonu tartışıyoruz'' zirvesi yapılırsa şaşmamak lazım gelir.
ilerleyen saatlerde kapının açılması ve içeri giren şahsın zall olduğunu söylemesi ile dumura uğradığım zirvedir. bir anda olayın seyri değişmiş zall soru ve eleştiri bombardımanına tutlmuştur. şahsen yerinde ben olsam '' dağılın hüleeeyyyn....'' diye bir nara atardım *.
çok sakin mizaçlı bi elemanmış sonuna kadar dinledi elinden geldiğince cevap vermeye çalıştı ama artık sözlüğün yoldan çıktığını kendisi de kabul etti...
emmoğlu isimli ferdi tayfur şarkısını, acid jazz, arapça ve rock'n roll versiyonları ile söyleyen, devlet sanatçısı. türkiyenin yetiştirdiği ender müzik dehalarından.
uzun zamandır çaylak olan ya da olduğunu sandığım yazar. çaylak olduğu halde organize yapabilmesi kafa karıştırıyor doğrusu, kolu baya uzun bir arkadaş olmalı. sözlüğün içinde ki derin devlet mi acaba kendisi ?