Karaman Türkleriyle karıştırılmaması gereken ve Türkçe'yi ilk resmi dil yapan Türk beyliğidir. Beylik sınırlarında ilime ve bilime önem vermişler, özgürlüklere saygı duymuşlardır. Osmanlı'ya yenik düşmemiş ve Karamanoğlu imparatorluğu gibi bir şey kurulmuş olsaydı muhtemelen bugün Anadolu Dünya'nın en gelişmiş ve özgür topraklarından biri olacaktı.
NOT: ilber Ortaylı bunu okursa bana Kıbrıs'a sürülene kadar soyumun tarihini de tam olarak anlatırsa çok güzel olacak.
Gezi Parkı direnişinin artık diğer parklarda lokalleştiği bir gerçektir. Bunun güzel yanı ise mahallelerdeki teyzelerimize, amcalarımıza da bu direnişi rahat bir şekilde gösterebilmek, ulaştırabilmek. Dün (18.06.2013) itibariyle Rumeli Hisarüstü'nde Doğatepe Parkı'nda insanlar bu amaç doğrultusunda saat 18.00 civarı toplanmaya başladılar. Sadece civardaki Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri değil, muhtarından aşağı sokaktaki teyzesine, amcasına kadar insanlar geldiler. Çocuklar resim yapıp, teyzelerimiz notlar yazıp ağaçlara astılar. Notlar çok umut verici, yürek ısıtıcı cinsten. Gelip görebilirsiniz. 15 dakika öncesine kadar oradaydım. "Yarın görüşürüz" diyerek ayrıldık. Neler yapabilirizi, nasıl yapabilirizi konuştuk. Polisi de arayıp haber verdik "biz burada toplandık, bakın haberiniz olsun." diye. Güzel düşünceler var aklımızda. Civarda olan herkesi de bekleriz. Biz yine aynı saatlerde toplanacağız. ister 21.00'da tencere tavanızda geliniz, ister 20.00'de duran insan olmaya geliniz, isterseniz de gelin 22.00'de sessiz eylemi sürdürün. Biz grisinilerimizle, bisküvilerimizle orada olacağız. https://galeri.uludagsozluk.com/r/463513/+
Ararken çıkacağına ihtimal vermediğim başlık. Aylar öncesinde "acaba hala beraberler mi ki?" sorusuna cevap ararken bulunan kızın twitter hesabı dolayısıyla kız tanınmaya başlanır. Gel gör ki; kız çok eğlencelidir. "Oğlum keşke arkadaş falan olsak ya" diye düşünülürken siz de bilinen bir eski sevgili olduğunuzdan takip etmek garip kaçar ve gizli gizli arada girip okuyarak eğlenirsiniz. ****
Nil Karaibrahimgil'in Peri adlı şarkısının yanlış anlaşılmasından dolayı ortaya çıkan sorunsaldır. Oysa ki; kendisi sözlerinde "O beni prenses, peri sanıyor" diyordu. Kızlarımız da kendilerini prenses, peri sandılar. "Düşünemedi..." Şarkıyı bilmeyenler için: http://youtu.be/KIcLlieUpOk
Kadın, oyuncu; yatağa da girer, kasaba da denilebilecek bir durumdur. "Ne zamandır çıplaklık bizi rahatsız ediyor?" sorusunu gündeme getiren eleştiridir. Üzerinde bu kadar durulması gereksiz bir konudur.
Dünyayı ele geçirebilecek azme sahip kadınlardır. Her şeyi kendileri halletmeyi ve bununla gurur duymayı severler. Yaptıkları şeylerle ilgili içten içe övgü beklerler. Her şeyi onlar bilirler. Konunuzsa sizin de bilmenizi isterler, yoksa dünyayı size dar ederler. Size bir görev verdilerse o görevi tam olarak istedikleri zamanda, istedikleri şekilde yapmanızı isterler. Daha iyisini yapmanızı beklemezler çünkü; o zaman bu onların istedikleri olmaz. E pek tabii ki; onlardan iyi bilemeyeceğiniz için daha iyisi de yoktur. Baskın, oturmuş, güçlü kadınlardır. Anaçlık yönünden tartışılır belki ama tam anne olacak kadınlardır. Yönetim onların işidir. Göstererek ve/veya göstermeyerek içinde bulundukları her durumu ve her olayı yönetme eğilimleri vardır. Başak olan annemin kuru temizlemeciyle olan telefon konuşmasından alıntı yaparak bitirmek isterim.
-iş böyle yapılmaz. Söz verdiğiniz saatte gelmediniz, söz verdiğiniz gibi yapmadınız, hala da getirmediniz. Bu kaçıncı arayışım. Müdürünüz de cevap vermiyor. Böyle iş yapılmaz. Bu işi yapamayacaksanız, kapatın gidin.
"Ay, yok. Bizim evde televizyon yok. Gerek duymuyoruz hiç." diyerek entel görünülen ama sonrasında reklamsız bir şekilde dizilerin ve filmlerin çıktıkları gibi izlenmesini sağlayan eylemdir. Çok da keyiflidir. Hı hı, enteliz.
Sözde Sex and The City'den tanıdığımız Carrie'nin seks ve şehirden önceki hayatını anlatan dizidir. Eğlenceli ve * Sex and The City hayranları için heveslidir. Oysa ki; birçok yanlışı vardır. Mesela, Carrie'nin asıl hikayeye göre annesi ölmemiştir, babası terk etmiştir ve annesiyle büyümüştür. Bu dizide henüz Carrie bakire olsa da, gerçek hikayede Carrie ilk birlikteliğini spor salonundaki tenis masasında Seth adlı biriyle, ot içtikten sonra yaşar (ve sanırım 15 yaşında iken). Yine de izlenip eğlenilebilir bir dizidir. Özellikle de "vintage" örgüsüyle keyiflidir.
Sıkça adı nutella'yla bir arada anılan ama özünde pek de ilişkileri olmayan bir doğan döngüdür. 28 günde bir ergenlik döneminden itibaren dişileri ziyaret eder ve kendilerine doğurgan varlıklar olduklarını hatırlatır. Genellikle 3 ile 7 gün arasında sürer. Akıntı kişiye göre değişir. Acı, sancı vs. gibi durumlar da kişiye göre değişkendir. Çok abartmamak gerekir.
Metroda, yatakta, otobüste ve bilimum yerlerde yer kaplayan; diğer şahısı rahat edebileceği yerden yoksun bırakan omuzdur. Teoride hoş, pratikte zorluktur.
Çok abartılan bir acıdır. Siz anlayana kadar geçer gider. Kağıt kesiği bile daha çok acı verir. ilk ağdanız değilse ya da ağdacınız çok başarısız değilse konuşulmaya bile değmez. ilkini atlattıktan sonra hala acı varsa ağdacınızı değiştirmeniz gerektiğinin işaretidir.
Okuduğun bir kitabı tekrar okumak ya da izlediğin bir filmi tekrar izlemek gibidir. Ve/veya daha kötüsü bir devam kitabı/filmi gibidir. Bir şeyler değişir ama olay aynıdır. Aynı zamanda, bilinmezlikten uzak olduğu için de güvenlidir. Bile bile lades demek gibidir. Heyecanlı ama bilindiktir. Zevkler ve renkler tartışılmaz olduğundan, herkesin kendi tercihidir.
Genelde kolunu verdiği söylense de organ nakli ve daha birçok gelişmenin ardından bu konular tartışmaya çok açıktır. Şahsi olarak bugün bana elini veren birinden çok açık bir şekilde yarın bana bir zeplin vermesini bekleyebilirim.
iyi erkek, kötü erkek yoktur. Tıpkı hayatın siyah ve beyazdan ibaret olmadığı gibi. Ünlü düşünür Bihter Ziyagil'in bir özlü sözünü paylaşmak gerekirse "Bazen hiç renk olmadığını düşünün. Gökkuşağının olmadığını...". Erkek de öyle bir şey. *