bilgi çağında yaşadığımızı söylüyorlar. bilgi artık güçmüş, herşeymiş. insanlar bildikleri kadar önemliymiş. peki madem böyle, ne diye yayarız bütün bilgilerimizi facebook gibi sitelerde? cevap insanın içindeki gizli ünlü olma isteği ve teşhircilik duygusu olsa gerek. giriyoruz facebook a bakıyoruz...hedef hakkında edinebileceğimiz bilgiler; adı soyadı, doğum tarihi, memleketi, okuduğu okullar, arkadaşlık yaptığı insanlar, çevresi, işi, ilişkileri, yaşam tarzı...aile albümünü facebook da koyanlar da cabası. kısaca facebook ile ufak çaplı sağlam bir istihbarat çalışması yapılabilinir. kim yapar niye yapar orasını bilemem ama insanın bütün mahremini bu şekilde dağıtması ne derece doğru tartışılır.göz önünde olan ünlü insanların bile haklarında bu kadar çok şeyi bilmiyoruz.yanlış ellerde büyük bir silah facebook.
başka hiçbir ülkede olmayan çılgınlıktır. bütün dünyada bu bakımdan brezilyayla yarışıyormuşuz.belki de geçmişizdir.bu alanda ingiltere ve japonya gibi ülkeleri bile geride bırakmışız.msn nin %300 lük oranla en çok büyüdüğü ülke de yine türkiye.rusyada, almanyada icq kullanılıyorken, amerika bile aol a geçmişken nedir bu msn çılgınlığı anlamıyorum. hayır, microsoft düşmanı değilim kullanılsın tabi ama bir ülkede alternatif bir im da mı olmaz?
en pahallığı faturayı kendimin ödediğine inanarak doğruladığım önerme.
internet 2 ay kullanılıp apar topar yurtdışına gitmiştim.yaklaşık 2 ay sonra internet kendiliğinden kesilmiş ama fatura gelmeye devam etmiş.olaydan 6 ay sonra geri dönüldüğümde biriken toplam borcun bir servet olduğunu farkettim. türk telekoma gittim sordum.meğer bu uyanıklar zaten dünyanın en pahallı internetini satıp yanında bir de kol gibi aylık sabit telefon ücretini dayattıkları yetmiyormuş gibi internetimi borçtan dolayı kesip sabit ücretten aynı faturayı kesmeye devam etmişler.
şimdi bir dakika...ortada alınan mal veya hizmet yok ama ücret talep ediyorlar. e peki kesmeyin interneti borcum borç olsun nasılolsa geliyor ama interneti de kullanayım, yok öyle!
hayatımdaki en büyük kazığı yedim ve hiç kullanmadığım kesik internetin parasını ödedim bununla da kalmayıp hiç kullanmadığım kesik telefonun parasını da dayadılar.tecavüze uğramış gibi hissettim.Allah belanı versin telekom.
insan hayatına verilen değere, polis ve devlet terörü istemeyen tepkisini ortaya koyabilen insanlara sempati duyan türktür. tek istediği belki de kendi insanının koyun olmamasıdır.
patlamış mısırın verdiği susuzluk hissi insanı daha çok içmeye zorlar. susadıkça çay söyleyen insan da çayla beraber mısır yemeye devam eder. bu döngü böyle sürerek gider ve bir bakmışsınız ki esnaf gibi çay içmişsiniz. (bkz: esnaf gibi çay içmek)bunu çok iyi bilen işletmeciler de bazı kafe tarzı mekanlarda çay söyleyen müşteriye dayarlar patlamış mısırı ya da aynı işleve sahip yer fıstığını. hem maliyeti ucuzdur daha sonra susayan müşterinin peşpeşe söyleyeceği çaylarla karşılarlar nasılolsa masrafını.
Batı sibiryada rusya federasyonu altındaki yamal, Khanty-Mansi bölgelerinde mansi lerle beraber yaşayanyaşayan çekik gözlü yerli halk.Aynı adlı dillerini konuşurlar kendilerine Khanti, Khande, Kantek de derler. eskimoların akrabalarıdır.Hatta doğrudan eskimolardır diyebiliriz. Balıkçılık ve avcılıkla geçinirler. geyik yetiştiriciliği de yaparlar.balıkla beslenirler öyle ki biz nasıl ekmek yiyorsak memlekette bunlar da öyle balık yerler.
şamanizm gibi eski inançlarını koruyanları varsa da geneli hristiyan ortodokstur ama pek öyle inanmazlar. tanıdıklarım arasında vaftiz olan bile yoktu. yine enteresandır çoğunlukla kadın oluyorlar erkek nadir oluyor hantilerin.
araplar yüzündendir. zaten islamın imajına zarar verenler de araplardır. anadolu topraklarında en güzel şekliyle yaşanan bu din, araplar ve acemlerle bambaşka bir kimliğe bürünmektedir. doğru ve modern islam modeli anadoludakidir ve geri kalanlar türkiyeyi örnek almalıdırlar.
şayet bir gün toplumumuzda vermek,çakmak,koymak...vb gibi aşağılama odaklı kötü niyetli kelimeler kullanılmazsa ve insanların yaşadıkları sadece onların aralarında kalırsa ve de cinselliğe bir üstünlük, üstün çıkma olayı olarak bakılmazsa insanın canını daha az sıkacak olan olaydır.
sevgilinin daha önceden birisiyle beraber olması durumunun yaratabileceği kompleks senin olanın daha önceden birinin olmuş olmasıdır.kafamızdaki bütün arıza buradadır aslında. Ama şunu da bilmeliyiz ki yalnız gelip yalnız gideceğimiz bu hayatta aslında kimse kimsenin değildir. tabi ki de beraber olduğumuz insanın mahremini bizden başkasının bilmesinin getirdiği duygu hoş değildir ancak bunları fazla düşünüp saplantı haline getirmemek de en iyisidir.
insan geldiği bu hayatta daha kendisi tam tanımıyorken başkasının hayatını sahiplenmesi enteresan.sonuçta herkes kendi hayatını yaşıyor ve kimse kimsenin bedeninin tapusuna sahip olmamaz.
Uygulamada farklı görüşler ve modeller olmasının yanında bazen tahammül bile edilemeyen bireylerle muhatap olmak durumunda kalmak. demokratik yollarla başa gelen değişik kafa yapısına sahip şahıslar tarafından yönetilmek ve onlar tarafından temsil edilmek.o aynı insanların demokrasiyi demokrasiye karşı kulanmaları, en kötüsü ise buna benzer eksikliklerine rağmen şimdilik en adil yolun bu olmasıdır.