evinde internet olmadığı için komşusundan bağlanıp gerekli tanımları girdikten sonra komşusundan konunun takipçisi olmasını isteyen ve sonunda müjdeyi komşusundan alan yazar.
kazanan kişinin gerçekten üstün bir yetenek olduğuna delalet eden durum. muhtemelen vergileri falan çıkıldıktan sonra ortada yarım kilo hıyar alacak bir para ya kalır ya kalmaz.
diyarbakır'da bugün barış mitingi adı altında düzenlenen mitingde yaşanan çatışmalarla artık iyice ayyuka çıkan bir gerçektir. avrupa'nın türkiye'de azınlıkları sürekli kışkırtmasıyla, ab dönem başkanlarının sürekli gelip diyarbakır'ı ziyaret etmeleri ve hükümetin son kürt açılımı ile artık türkiye fiilen resmen bölünmüştür. orada ayrılık istemeyen insanlarla pkk'lıların bir iç savaşa girişmesi yurt sathına yayılırsa bunun baş sorumlusu, ab karşısında sürekli edilgen vaziyette kalan ve pkk'yı cesaretlendiren hükümettir.
başbakan erdoğan'ın iktidar oldukları tarihten beri ahmet türk'ü muhatap olarak görmemesi olayıdır. ahmet türk'ü muhatap almıyor pkk'ya sırt çevirmiyor diye ama kürt sorununu pkk'ya havale eden, pkk'yı da besleyip büyüten emperyalist devletleri muhatap alıyor. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. başbakan ileriyi gören bir lider olsaydı ahmet türk'ü muhatap alırdı, ileriyi gören vizyonu olan bir lider olsaydı dtp ile muhatap olurken güneydoğu'da bombalar patlamaya devam etseydi dahi bu yoldan vazgeçmezdi. zira pkk her zaman diyalogdan nefret eder, diyaloğu sabote eder, bütün iyi gelişmeleri zamanında, tam yerinde kesmek için gereken eylemleri yapar. işte liderlik böyle zamanlarda ortaya çıkar, dalgaları göğüslemesini bilmeyen adamdan lider olmaz.
muhtemelen evden çıkarken kolbastı oynamak hiç aklının ucundan dahi geçmezken bulunduğu mekanda ortamın müsait olduğuna kanaat getirip, oyunun havasına ister istemez yenik düşüp kolbastı oynamaya başlayan kızdır. son zamanlarda artık böyle bir kızın varlığı daha net görülmeye başlandı. enteresan bir zevk, bir o kadar da ilginç. ayrıca da o ayakkabıyla kolbastı oynamayı nasıl başardıklarını hala aklım almıyor.
müziği son ses açarlar, sürekli balkona gelir giderler günde ortalama 10 km yol yaparlar bu geliş gidişlerde, pembe dizileri izledikleri tahmin edilir.
bir kısım sözlük yazarlarının her gün mutlaka sabri sarıoğlu ile dalga geçmesi, ve bunun bariz bir şekilde farkedilmesi durumu. baydı artık kardeşim anlıyosunuz mu? bu adam futbolun hakkını vermeseydi, görevini layıkıyla yapamasaydı bu takımda yer bulamazdı, düşün adamın yakasından, yetti be.
kesin cevabı hiç kimse tarafından bilinmeyen, bilinen cevabı üzerinde de mutabık kalınamayan sorudur. aslında büyük bir kesim "evet tayyip erdoğan vatan hainidir bunun tartışması bile olmaz" der ama yine büyük bir kesim de "tayyip erdoğan bir kahramandır" der.
edit: birinin kahramanı bir başkasının gözünde hain olabilir. bu dünyada ilk kez rastlanan bir olgu değil.