Klarnet çalan penguenler gelir aklıma duygulanırım, gayet asil varlıklardır çünkü o penguenler
Sen giderken durakta otobüs kalmaz ben durakta mecnun, senin otobüs şoförü olduğunu anlarım.
Başlayan günün ardına düşer geceyi ararım,
Yollara basarak yürürüm ellerim kanar.
Gözlerimden akan yaşlar musluktan akarcasına, evi su basar isyan ederim.
Senin gözlerine bakar anlamlar yüklemeye çalışırım ama bi halt çıkmaz göz gözdür nihayetinde.
Ve muhterem, olmayacak duaya amin derim senin için ,seçtiğimiz eşek gelirde vururuz altılıdan parayı belkide.
Göz görmeyince gönül katlanır derler, ama ben körüm nerden bileyim bu gönül işlerini.
Zaman zaman içinde kaybolur, ben kendimi zamanın kifayetsizliği içinde bulurum.
Gözler görmez, kulaklar duymaz oldu, kafada saç kalmadı seni tanıdığım günden beri
Bunları söylemek istesemde sana, dişlerde protez hadi akşam gelde iki sigara tellendirelim.
ders: matematik *
hoca tahtaya bir soru yazar çözcek varmı diye sorar, zaten ben çözcem hocam diyen görülmemiştir sınıfta ama hoca nedense her defasında sorar napsın umut işte, tabi çözcek kimse çıkmayınca ulen olum bi kezde katılım gösterin bee der * hadi neyse gene ben çözeyim diye devam eder, yazar çizer çabalar yok ilerleme sonra bi eli tahtaya yaslar bi elde tebeşir bakar durur tahtaya, düşünür düşünür, sivrilik yapar sorarım,
+hocam çözemediyseniz başka soruya geçelim *
-hoca tekrar döner tahtaya bakar bi cacık olmıycak lafı koyar
-bu soru çok karmaşık bunu geçelim
bizde anlamsız donuk bakışlar konu karmaşık sayılardır.
ilk gecenin heyecanıyla geline jest yapmak isteyen, gelinin rahat etmesi için romantik bir ortam ayarlamasının gerektiğini bilen ama olayı abartıp kemancı getirten, akabinde gelinin yüzünü görmek yerine mahkeme celp ini elinde daha evvel gören saf romantik mahur insan.
otururken ve durup dururken aniden bismiiii... çok şükür gibi tepkiler veren, yolda gördüğü bişeyi bastonun ucuyla kurcuklayıp inceleyen, dişlerini fincanda seyretmeyi seven, sizi her gördüğünde daha şu kadarcıktın kısa pantolonlu halini bilirim ben senin diyen bu davranışlarla yer yer bizi sinir yer yer gülme krizine sokan davranışlar bütünü. (bkz: tabi onların yüzünde kendi geleceğimizi görmek ayrı bi dert)
düşük bel pantolon giyme olasılığını sıfıra indiren beden yapısı. bu yapıdaki arkdaşlar hala düşük bel pantolon gitmek isterlerse artık baldırlara bantlasınlar pantalonu, yapcak hiç bişey yok, çok üzülüyom ben bu durumda olan gençlere.
-nazan seninle bişey konuşmam lazım
*benimde
-bi dakika zaten benim için sölemesi zor bunu önce ben
*bende o durumdayım ismet
çocuk heycan içinde, kızın da ondan etkilendiğini sanar
-nazan bence sana.......... mmm
*evet artık bana bi erkek arkadaş lazım çok yalnızım
*var hoşlandığım biri bana yardım edermisin
-he? ne? he tabi tabi.. :(
*sen ne diycektin
-bende ondan bahsetcektim canım
ve genç efkar içinde bi sigara yakar tabi
çakmak vasıtasıyla kablonun uç kısımına yaklaşık iki santim masafeden ısıtılıp, baş ve işaret parmağının birbiriyle birleşimiyle yavaş yavaş büyük bir hazla kabloyu sıyırma işlemini devralması için tasarlanan ama asla o kültürün önüne geçemiycek olnan teraneden bi icattır.
arkadaşlarla geçirilen eğlenceli bir günün ardından. gecenin ilerleyen saatlerinde sohbetin ilerlemesiyle, peşi sıra sek olarak içilen çayların ardından ağızdan çıkıveren ve ardındaki yorumlar sonrasında bizi on dakikalık gülme komasına sokan apsürt fikir.ve bu fikir sonrasında arkadaşların bana töbe yarabbim bu çocuğa nolmuş dercesine bakışlarını bana çevirmelerine neden olmuş bir an aynı zamanda.
genellikle şifalı olduğuna inanılan kaplıcalarda, halk arasında oluşan efsanelerdendir. ve çamurun içinde birbirine yaklaşan tanışan insanlar arasında şu tarz konuşmalara sebep olur.
-selamınaleyküm abi ne zamandır burdasın.
+valla koçum ben bir haftadır burdayım nelere şahit oldum bilemezsin ha.
-hayırdır abi nedir.
adam bu arada bi gerinir, gözlerini kısar gizemli şekilde adamın kulağına fısıldar, adamın şaşkınlığının ardından kafayı sallar eller beldedir tabiykide.
+valla geçenlerde bi adam getirdiler adam mortu çekmiş, dersin ki nalları dikicek.
-eee abi.
+baktım herifi iki kişi zor sokuyo çamura adam mecalsiz.
-hadi beee.
+derken adamı bi kaç gün takip ettim tabi o benden 3 hafta evvel falan gelmiş, her gün 3 kere sokuyolarmış bunu çamura sonra ne görem ben, adam sonrasında sedyeyi attı yürüyo bildiğin yürüyo.
+hatta bi ara koşar gibi oldu gözlerime inanamadım.
-harbimi be abi vay anasını demek baya yararı var yav bu çamurun.
+olmamı yiğenim sen nediyon yav valla durum böyle.
tespit:büyük ihtimal bu olayı anlatan dayı orda çalışan görevli ve her kafeslediği müşteri başına malı götürüyo benden söylemesi.
demoları olan, you are the conductor un ardından, 2007 yılında çıkarmış olduklar the four trees adlı albümleri ile müzik dünyasında yer edinmiş enstrümantal bir rock grubu.
1908 yılında iskoç bir ailenin oğlu olarak dünya ya gelen lan fleming 1964 yılında gözlerini hayata yumana kadar renkli bir yaşam geçirdi. şık giyinmeyi seven, kadınlar, ingiliz cini, rus votkası ve sigaradan asla vaz geçemeyen bir kişilik olup, bir dönem ingiltere nin M16 istihbaratında görev aldı ajanlık yıllarında edindiği bilgi ve deneyim sayesinde 007 olarakda bilinen james bond karakterini kaleme alan lan fleming ünlü bir yazar olarak edebiyat dünyasında da yerini almıştır.