-time machine
-no fax machine
-kim dedi faks machine time machine.
-no fucks machine.
-why the fuck are we speaking english. Türkçe konuştunda ingilizce kaldı, 2ye bas şeklinde devam eder.
kimseler bilmez esasen ama ismindenki mana (nobody knows) kimseler bilmez anlamınının arkasına saklanmaya çalışılmış (nobody -k- now) şimdi kimse k değil ifadesidir. bir zamanlar ki rivayete göre K yazarın kendi isminin başharfi olmakla beraber (Khan) han anlamında kullanılmış ve başıboşluğa ithaf olunmuştur. vakti zamanında ısrarımla sözlüğe başlamış o günden beri günlük yazan çocuk gibi akına estikçe uğrar yazar olmuştur. her ne kadar yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmesede her sözlüğü açışında arar bir haber verir hatırlar mısın ilk başladığım günü diye. o vakit anlarım ki kahve içme vakti gelmiştir yazarın.. bir sisli hazan kesilir ruhumuz beraber bazen saatlerce tek kelime etmeden otururuz. yinede hem fırtına hem liman gibidir. bazen çok deli dolu uçarı kaçarı, kimi zaman çok sessiz, kayıp, uzak, kapanıktır. hep mutlu olsun, klavyesine zeval gelmesin.
sözlüğün el alışkanlığı olmasından aslında nete sözlük için girmesenizde bir anda kendinizi şifrenizi yazmış ve içerde bulursunuz. hele çalışmak gereken bir zamansa çok durmak korkusuyla hemen çıkış butonuna tıklanır. sağdaki kutularda yanan sönen yoksa bir ben kısmına tıklanır, sol frame e bir göz atılır yazmak için kendinizi tutamayacağınız bir başlık yoksa hemen çıkış butonuna basılır.
anlatılan o dur ki hadise yaşanmıştır. ismi lazım değil üniversitenin birinde, kayıt dönemi erkek öğrencimiz ders onayı için danışman hocasının yanına gider. hoca hanım, kendi şifresini girer bilgisayara sonra çocuğa döner:
-şifreni söyle evladım.
-hocam ben yazsam kendim.
-oğlum söyle işte.
-hocam söyleyemem!
hoca iyice kıllanır.
-oğlum sorunlu musun söylesene!
-hocam bakın cidden söyleyemem.
-oğğluuuummm...!!
-hocam tamam bakın siz ısrar ettiniz ama..
-oğlum hasta etme beni işim gücüm var hadii..
- şifre * hocam. ama *
-.................................. :s :s :s
belki tiyatro sanatcısı olmak istiyen ama fırsatı olmamış bir insanın duyguları olabilir. onun için tiyatrodur belki biraz bu yalanlar. bazen çok baysalarda biz onları yinede severiz.
üstünde çalışırken saatler geçince hadisenin ''sketch me up sketch me up i like that'' şeklinde bir şarkı söylediğini duyar gibi olduğunuz program. aynı zamanda google earth üstünde gördüğünüz tüm 3 boyutlu şehirler bu programın meziyetidir. google'ın ücretsiz sürüm dağıtma sebebi google eart'ün gönüllü modelleyicileridir zaten. program yüzeyler ile çalışır. üstüne eklentiler ile oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilecek bir programdır başlangıç seviyesi için. ileri seviye için (bkz: rhino)
aşktan sonra gelen, yağmurdan sonra gelen kara benzer. insan bir kez aşık oldu, bağlandı, güvendi ise ikinci kez aynısını hissedemez. güvenemez. bağlanamaz. hele aşkın saflığına masumiyetine inanmışsa. ama çok sever yine insan, ilki gibi kendini özgürce masumca ve savunmasızca bırakmaz belki bulutların üstünden ama kalbe beyin ile balans ayarı yapıp çok sevebilir bir başkasını. bu sorunsalın daha derinleşmesi açısından yeni bir tez konusu olarak: (bkz: aşığım diyen sevgilinin zaman sonra artık eskisi gibi hissetmiyorum ayrılalım demesi) gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirmek zaten sevmek yada aşk ile birlikte olmak değil eğlencedir. oynadığı oyuncağı değiştirmek gibidir. sorunsalın dışında tutulmalıdır.
''ne o bakıyorum genç tecavüzcüler rahatsız'' denilesi yorumları da altında barındıran başlık. bunun benzeri bir deyiş halk arasında şöyle geçer: ''bunlardan ikisini kızılay meydanında çükünden asıp sallandıracaksın! bak bakalım bir daha yapabiliyorlar mı!!'' ***
trt müzik kanalında kamuran yarkın hikayesini şöyle anlatmıştır parçanın: kamuran yarkın anadolu kavağında askerliğini yaparken bir doktor (bkz: doğan ışıksaçan) ile tanışır. Doktor henüz tıbbıye mektebinde talebe iken nişanlı olduğu ve çok sevdiği bir kız vardır. motorsikleti ile gezintiye çıktıkları bir gün trafik kazası geçirir ve doktorun ayağında sakatlığı kalır. nişanlısı bayan bunun üstüne onu terkeder. zaman geçer doktor bir iki kez evlenir boşanır ama mutluluğu bulamaz ilk aşkını hiç unutamaz. hislerini kağıda karalamaya başlar. tanıştıkları zaman kamuran yarkın'a gösterir yazdıklarını dr.doğan ışıksaçan. kamuran yarkın içlerinden bu birini çok beğenir ve besteler:
(bkz: tüm vefasızlara gelsin)
sen kimseyi sevemezsin,sevmeyeceksin!
rüzgarların önünde kuru bir yaprak gibi sürükleneceksin!
şefkat nedir aşk nedir ömrünce bunu bilmeyeceksin!
şimdi ilk okul 1. sınıfta heceler sıra ile gitmektedir: ab ad bu vs. vs. alfabetik olarak 2 harfli heceler geçerken hoşlandığı kızın yanında oturan 7 yaşında ve aşık olan minik çocuğun (bkz: cedric) heyecanla beklediği hecedir.
tüm sınıf: ap, ep, ip, öp
ve cedriccan yanında oturan kızı öper.
kız: niye öptün bee!!
cedriccan: e sen dedin. hihi
kız: salak!
The Times'ın en iyi 200 üniversitesi sıralamasında bilkent ile Türkiye'den listeye giren iki üniversiteden biri ve sıralamanın 183.sü. Pek çok sıralama araştırması arasında değerlendirme kriterleri, daha somut, kalite odaklı, akademinin hayata etkisi üstünde duran ve üniversite nufüsunu göz önüne alarak değerlendirme yapan bu liste içinde yer alan okulların yarısıyla da farklı bölümlerle ikili ortak çalışmalar yönetmekte olan türk yüksek öğretim kurumudur. örnek olarak: mimarlık yüksek lisans programında listenin 151.sırasında bulunan TU delft universitesi odtü'nün partneri olan okuldur. 2 yıllık master çalışması için delft ve odtünün öğrencileri ilk dönemlerini odtü'de 2. ve 3. dönemi tu delft'de 4.dönemi tekrar odtü'de tamamlar ve iki üniversiteden de uluslar arası geçerliği olan birer diploma alırlar. yani iki yüksek lisans derecesi alırlar. bu değişim hocalar arasında geçerlidir. yılın farklı dönemlerinde ortak workshoplar düzenlenir. (bkz: double degree program metu - tu delft)
araştırmanın içeriğini merak edenler için:
Thomson Reuters tarafından toplanan verilerin, dünya genelinde 50 uzman tarafından incelenerek sonuca dönüştürüldüğü araştırmada 5 ana kriter altında 13 başlık dikkate alındı. bu 5 ana kriter:
Eğitim-öğrenim ortamı: Yüzde 30
Bilimsel atıf ve araştırmaların etkisi: Yüzde 32.5
Araştırma faaliyetlerinin hacmi, geliri ve tanınırlığı: Yüzde 30
Uluslararası profilÖğretim üyesi ve öğrenci: Yüzde 5
Sanayi gelirleri ve bilgi aktarımı: Yüzde 2.5 oranlarıyla etkili oldu.
tv kanallarının kronolojik olarak sıralanmasıdır. yada trt1'in tek kanal olduğu dönemde yetişen neslin vefası ve güvenidir, bilinçaltıdır. (bkz: saatlerin trt1'in saatine göre ayarlanması)
