istanbul Kültür Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü iletişim Tasarımı Programı Yüksek Lisans öğrencisi Bilgi Diren Güneş, 15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Kısa Film Yarışması’nda “Eyvah! Babam Emekli Oldu” filmiyle birincilik ödülü aldı.
kendi tanımlamasıyla bir başka irfan atasoy:
''Haber Spikeri, Sunucu, Editör, Seslendirme yapar. Oyuncu. Kitabı olmasa da yazar... Hâlâ öğrenci. (Yüksek Lisans)''
Batı Medeniyetleri'nde aynılığın zorunlu bir parçasından yoksun olmak ''Sakatlık'' -mış.
Farklı-öteki kodu altında sınıflandırıldığımızdan kamusal alanın dışına itilen, sürülen, suskun bırakılan bizler, sizlerin sayesinde gözden uzak yaşamaya maruz bırakılıyoruz.
iETT'nin sakat olmayan otobüs şoförleri; eğer sakat değilseniz otobüs durağında bekleyen tekerlekli sandalyeli yolcu için, oturduğunuz şoför koltuğundan kalkıp, iki adım atıp, orta kapıya gelin (hem biraz spor olur, beyin gelişimi için de iyidir) o rampayı açın ki, tekerlekli sandalyeli sakat yolcu da otobüse binebilsin...
Eğer o kapı bozuk olduğundan dolayı açılmıyorsa (bugünkü gibi), yine yerinizden kalkında kapının açılması için iki darbe girişimde bulunun
''kapı açılmıyor'' deyip gaza basmayın.
Sakatlık yetkin olamama, engel olma, kusur ise ve tedavi edilmesi, tamir edilmesi gerekiyorsa iETTde artık sakat olmayan şoförleriyle, sakat olmayan düzenini ''sakat olmayan çoğunluğun''bir parçası olmanın utancıyla hizmetlerine devam etsin.
17 Ağustos 99 Marmara Depremi'nin 12. anma yılının yaklaştığı bugünlerde sadece ağustos ayında hatırlanan Depremzedelerden biri de Ömür Kınay. Kınay tüm ısrarlarımıza rağmen röportaj teklifimizi geri çevirdi, sebebini de şu şekilde ifade etti...
''Sadece ağustos ayında hatırlanıp, röportaj yapılan bir kaç kişiden biriyim oysaki hatırlanması gereken binler ve çözümsüzlükler''
Söz de yapılandırılan yollar, kaldırımlar, merdivenler;
Rampaların uzaya mekik gönderebilecek kapasitedeki yapısı...
Engelli wc'lerinde sadece ''engelli pictogramının'' uygun bulunduğu...Engelli wc'ye girişte üç kollu turnike sisteminden geçmek zorunda bırakılan ben...
Onbir yıldır sonuçlanmayan Deprem davam...
Sorumlu Müteahhitlerin yakalanamaması, yakalananların da serbet bırakılması...
Yıkılan evimize karşılık tahsis edilen Deprem Konutları'nın girişinde merdiven olduğundan, orada yaşayamayan ben...
Özel iletişim Vergisi, Gelir Vergisi, Emlak Vergisi, Deprem Vergisi vb. ödeyen ben...
Toplu Taşıma araçlarını ''halkımızın hoşgörüsünden dolayı'' kullanamayan ben...
Sirkeci'den vapura binip, ''Üsküdar'a giderikennnn'' şarkısını söyleyemeyen ben...
Havaalanları'nda x-ray güvenlik cihazı yanında ''yürüyebilir misiniz?'' sorusuna, tekerlekli sandalyemi işaret etmek zorunda bırakılan ben...
Şimdi siz benden röportaj talebinde bulunuyorsunuz; Engellilerin sorunlarına çözüm bulunma çalışmalarının 12.yılını kutluyor olsaydık seve seve.
Güneşli bir Pazar, Eyüp'e gidelim, orada bir Haliç turu yapalım dedik; yiyip, içtikten sonra tuvalet aramaya koyulduk.
ilk bakılan yerler restaurant tuvaletleriydi, nafile bir çabaydı çünkü heryerde ;alaturka; diye tabir ettiğimiz o lanet tuvaletler bedensel engelli, tekerlekli sandalyeli kullanıcılarının kullanımına imkan vermemekteydi.
Cami tuvaletleri, zabıta müdürlüğü binası, benzinci...
Her yerde alaturka tuvaletler üstünüze üstünüze geliyor,
Sonunda bir umumi tuvalet bulduk üstelik engelli tuvaleti pictogramı da var, şahane...
Tuvalet alt kata konumlandırılmış, yanında bir de güzel rampası var, rampa da inişe gayet müsayit ancak paçasına işemeye meraklı halkım ve benim aramda gelişen diyaloglar hiç de öyle güzel konumlanmadı.
Ömür: Affedersiniz Engelli Tuvaleti ne tarafta acaba?
WC Görevlisi: Burası
Ömür: Nasıl yani? Burada turnike var (hani şu bilet gösterip, üç kollu metal zımbırtıların dönerek geçiş izni verdiği şey)
WC görevlisi: Eee, Evet, buradan geçmez mi?
Ömür: bippppppppppppppppp (yazar burada bip yazarak okuyucuda merak uyandırmak istemiştir; Acaba ne demiştir???)
(şimdilerde) istanbul kültür üniversitesi rektörü.
dünyanın en şeker ünvanını kendine vermek istediğimiz, adam gibi adam, insan gibi insan dediğimiz (öğrenciler arasında) değerli rektörümüz.
Prof.Dr. Dursun KOÇER ( Rektör )
1945 yılında istanbul'da doğdu. ilköğrenimini Mersin Kargıpınar ilkokulunda, orta ve lise öğrenimini ise istanbul Haydarpaşa Lisesinde tamamlayarak 1963 yılında bu liseden mezun oldu. Aynı yıl istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Fizik Bölümüne girdi ve öğrenciliğinin üçüncü yılında aynı Fakültenin Astronomi Kürsüsüne ;Güneş Gözlemcisi olarak katıldı. 1967 yılında Fen Fakültesinden mezun oldu. Astronomi Kürsüsünde doktora çalışmalarına başladı. 1970 yılında asistan kadrosuna geçti, doktora çalışmalarını tamamlamak için 1970-1974 yıllarında toplam olarak 10 ay süre ile Fransa'nın Nice Gözlemevinde çalıştı. 1974 yılında tezini tamamlayarak Doktor ünvanını aldı ve 1977 yılında italyanın Trieste Gözlemevi;ne giderek 9 ay süre ile Yıldız Atmosferlerinin Analizi konusunda araştırmalarda bulundu, doçentlik tezini hazırladı ve 1979 yılında Doçent oldu. Mart 1983 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi;ne öğretim üyesi olarak atanan Dursun Koçer, 1988 yılına kadar B.Ü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünde Astrofizik Doçenti olarak görev yaptı. Temmuz 1988 tarihinde istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümüne Doçentolarak döndü ve aynı yıl Profesör oldu. Prof. Dr. Dursun Koçer i.Ü. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Başkanlığı, Genel Astronomi Anabilim Dalı Başkanlığı, Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Fen Fakültesi Fakülte Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyeliği, Dekan Yardımcılığı, TÜBiTAK Ulusal Gözlemevi Kurucu Üyeliği ve Yönetim Kurulu üyeliği, TÜBiTAK MAM Uzay Bilimleri Bölümünde Danışmanlık görevlerinde bulundu, 9 öğrencinin lisansüstü tez danışmanlığını, 1 tanesi NATO projesi olmak üzere 12 araştırma projesini yürüttü, yurt içi ve dışında çok sayıda bilimsel etkinliğe katıldı, uluslararası hakemli dergilerde makaleler yayınladı. 15 Eylül 2002 tarihinde istanbul Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik-Bilgisayar Bölümüne öğretim üyesi olarak katıldı. Fizik Bölümünün kurulmasında yer alan Prof. Dr. Dursun Koçer, 2004 yılında Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığına, 2008 yılında da Üniversite Rektörlüğüne atandı. Evli ve iki çocuk babası olan Dursun Koçer, ingilizce bilmektedir.
21-27 mayıs 2011 tarihleri arasında istanbul'da gerçekleşecek film festivali. uzun film gösterimleri ile pera sanat ve mimari koşulları uygun yerlerde gösterilecek(miş). istanbul şartlarında festival yönetimi en çok bu konuda zorlanacaktır bana göre.
ebru ile besime çiftimiz yarışmaya ingiltere'den katılıyorlar; ebru gelir gelmez ''calm down'' olmaya çalışıyorum diyerek, farkını bizlere gösteriyor...liseyi bile ingiltere'de okumuş bu kızlarımız ne muppet show'daki kermit'i biliyorlar ne de elton john hakkında bilgileri; üstelik ingiltere'de yaşayıp elton john'u görme engelli saymaları. *
bir de bunlar master, doktora vs. yapmışlar, hem de burslu. *
18 ay boyunca kullandıgım antidepresan; 1 yıl ara verdikten sonra butun anksiyetelerim yeniden ortaya cıkınca bugunden itibaren doktorumun tavsiyesi ile yeniden başlamaya zorlandıgım ilaç. * günümüz şartlarında antidepresansız yaşayamaz olduk.