öldükten sonra dirilmek anlamına gelen bas, kıyametin kopmasından sonra israfil ikinci defa sur üfürecek ve bütün canlı yaratıklar tekrar dirilecektir.
islâm inancına göre tekrar diriliş, hem beden hem de ruh ile olacaktır. kuran, öldükten sonra tekrar dirilişin aklen mümkün olduğunu ve mutlaka meydana geleceğini ısrarla vurgulamaktadır.
neden dirileceğiz?/ dünyada adalet yerini bulmuyor. halbuki allah'ın adalet sıfatı vardır.
* ölenler dirilecek, muhakeme edilecek.
* zalimler ceza alacak.
* mazlumlar mükâfatlandırılacak.
böylece allah'ın adalet sıfatı tecelli etmiş olacak. nasıl ki hastalık allah'ın şafi sıfatını ister, acıkmak rezzak sıfatını ister. ölmek de allah'ın adalet sıfatını ister...
ingiliz bilim adamları, antarktika deniz yatağında kara seviyesinin 8.000 feet (2438 metre) altında, bilinmeyen türlerin yaşadığı "kayıp dünya" yı keşfettiler...
'sözde' ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasayı kabul eden fransa'ya karşı yapılan boykot hareketlerine, gazinocular kralı olarak bilinen fahrettin aslan'ın oğlu mehmet aslan da dahil oldu.
aslan; sosyal paylaşım sitesi twitter'da, bir öpüşme tekniği olan 'fransız öpücüğü'ne gönderme yaparak,
"bundan sonra french kiss (fransız öpücüğü) yok, osmanlı tokadı var" diye yazdı.
öte yandan aslan, fransa'da eğitim gördüğü ve o dili konuştuğu için utanç duyduğunu da belirtti.
çocukluk zamanları için güzel ve havalı bir durumdur.
bizim ilkokulda sınıfımızda babasının bakkalı olan bir arkadaşımız vardı. hep ordan farklı farklı şeyler alıp yiyerek bizi kıskandırırdı. o zamanlar gerçekten çok havalıydı. ama şimdi dönüp yüzüne bakan var mı bilmiyorum.
biz 55-60 kilolardayız fakat o 70'in baya bir üstünde... *
klavyenin yapışmasına sebep oluyorlar efendim.
geçen gün 3 ü 1 arada nescafe içiyordum, dökülmedi bile bardağın kenarından azıcık damladı sadece. amma ve lakin klavyemdeki enter ve virgül tuşlarıma bastığımda artık içeri göçüp tekrar yükselmesi dakikalar alıyor... iki damla deyip geçmemeli, dikkatli içmeli ve yemeliyiz klavyemizin üstünde...
sakaryaya da hızlı tren geliyormuş. şimdilik trenler kaldırılıyor fakat hızlı tren yapım aşamalarına girişiyormuşuz. çok sevindim, artık tren ile bir yerlere gidebileceğim -kısa sürede- ...
var böyle yazarlar.
araştırıyorum özellikle, isim vermeyeceğim şimdi ama takip etmek için giriyorum özellikle bir bkz görünce, bakıyorum entrylerinin yarısından fazlası bkz. hadi onu geçtim bir de başkalarının başlıklarını bkz yapmıyorlar mı bu yazarlar... bari sen açta bir başlık onu geliştir be abi. öyle yani...
facebook sigara gibi bir şey gerçekten. bağımlılık yapıyor insanda.bi girdin mi içine çıkmak bilmiyor insan, hele bir de oyunlara falan takıldıysan... başın büyük dertte demektir. işin içinden çık çıkabilirsen.
ben facebook u bıraktım. dersler sınavlar arkadaşlar sözlük twitter derken unuttum da bir süre sonra. aramıyorum artık. kokusunu bile hatırlamıyorum, yazık... ama mutluyum harbi, mutluyum. *
bir kaç haftadır gözlemlediğim durumlara bakarak bu başlığı açmakta ve altında gururla tanım yapmak br sakınca görmemekteyim.
öyleki efendim olay şöyle başladı; bir yazar arkadaşımız sohbet ederken ona neden 3 aydır hiçbir şey yazmadığını sordum. cevabı şu oldu;
"bizim sözlükte insanlara yazarsın deyince, aynı zamanda okur olduklarını da unutuyorlar. sadece yazıyorlar.
başkaları ne yazmış, ne demiş hiç merak etmek yok. sadece yazıyorlar.
ben de sıkıldım, okunmadığım yerde niye boş yere yazayım ki dedim, bıraktım."
bana çok ta mantıklı bir açıklama gbi geldi ve ona sonuna kadar katıldığımı fark ettim. fakat ne yazık ki kendim adına konuşursam, sözlüğe yazmamak sadece okumak durumunda değilim henüz, ama ciddi bir sorun olduğunun farkında ve okuma ile yazmayı en azından eşit derecede tutmaya özen göstermeliyiz.
sözlük hepimizin, herkes yazarsa iş boktan bir hal alır. yazılanlar okunmalı, her şeyin bir karşılığı olmalıdır. sevgiler... *
ingilterede yapılan bir araştırmaya göre erkekleri etkilemenin yolu kollarına dokunmaktan geçiyor.
south britanny üniversitesinde yapılan çalışmada erkekleri göz temasından çok kollarına yapılan 2 saniyelik bir dokunuşun etkilediği görüldü.
dr. nicolas gueguen, 20li yaşlarında ve fazla çekici olmayan bir kadından bara gidip karşılaştığı erkeklerle konuşmasını ve bu sırada iki saniyeliğine kollarına dokunmasını istedi.
kadının kollarına dokunduğu erkeklerden üçte biri kadını daha iyi tanımak istediklerini ifade ederken, dokunmadığı erkeklerin sadece yüzde 16sı kadınla konuşmaya devam etti.
çoğu şirket ve örgütü etkileyecek mesele 'büyük veri patlaması' olacak. bu 'yaşam interneti', yani birbirine bağlı cihazların ürettiği dev miktarda veri sebebiyle yaşanabilir. şirketler doğru kararlar yapabilmek için, bilişimcilerden daha iyi veri talep ederler. bu çok kolay bir iş değil ama ortaya çıkan dev miktarda veri toplanabilir ve analiz edilebilir. 'yaşam interneti' oyunun kurallarını değiştirecek gibime geliyor. mobil bağlantı, internete bağlanmanın esas biçimi olmakta.
- küçük sırlar dizisinin final sahnesi hava şartları nedeniyle bir türlü çekilememişti.
- kanıt dizisi de yazlık bir dizi olarak yayına başlamıştı.ancak sonra izlenme oranları beklenenin üstünde olunca kış sezonuna kaydırıldı.dizinin bunca ilgi görmesinin en önemli sebebi türkiye'de örneğine fazla rastlanmayan bir özelliğe sahip olması. gerçek polisiye olaylar üzerine kurulu olan dizi adli tıp ile ilgili merak uyandıran ayrıntılara da yer veriyor.
- leyla ile mecnunda da bir kavga yüzünden ushan çakır, ezgi asaroğlu ve beste bereket diziden çıkarılmışlar.
danimarka;
- demiryolunda öpüşmek yasaktır.
- otomobilinin karşısına at arabası çıkan sürücü, otosunu kenara çekmek zorundadır.
kanada;
- yağmur yağarken çimler sulanmaz.
- kapılar ve pencereler pembe renkte olmak zorundadır.
- ağaca tırmanmak yasaktır.
- bank street te pazar günleri dondurma yemek yasaktır.
fransa;
- domuzlara napolyon isminin verilmesi yasaktır.
çin;
- koleje gitmek için entelektüel biri olmak zorundasınız.
ingiltere;
- kadınların toplu taşım araçlarında çikolata yemesi yasaktır.
italya;
- etek giyen erkekler tutuklanır.
iskoçya;
- pazar günleri balık avlamak yasaktır.
- inek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır.
- kapınızı çalıp tuvaletinizi kullanmak isteyen birini içeri almak zorundasınız.
abd;
- kocanın karısını ayda bir kez dövmesi normal; birden fazla dövmesi yasak.
- tiyatro saatinden 4 saat öncesine kadar sarımsak yemek yasak.
- kuaförde saç kurutucusunun altında uyuyan kadın ve salon sahibi para cezasına çarptırılır.
- sanık sandalyesinde ağlamak yasaktır.
avustralya;
- çocukların sigara satın alması yasak, içmesi serbesttir.
- patikada sağ elinin üzerinde amuda kalkarak yürümek yasaktır.
- pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır.
tayland;
- araba kullandığınız zaman gömlek giymek zorundasınız.
"teyzecim, bak bize gelirken şu oğlunu/kızını getirme bir daha, allah'ını seversen yaa." bakışının atılabileceği insan.
madem getiriyosun, sahip çık yahu. dizinin dibinden ayırma mesela...
bazı insanlar vardır ki sözlükleri kız tavlamak ya da erkek düşürmek için kullanır. konuştuğu kişinin hangi cinsten olduğu onlar için çok önemlidir. işte bu durum onlar için tam bir sorunsaldır.
edit:haaydi ordan kim olursa olsun farketmez, burda herşey serbest.
eskiden ders kitapları arasına tommiks dergilerini sıkıştırmakken,
şimdilerde bu iş daha kolay bir hal aldı.
ne de olsa artık herşey internet ile, ders çalışmak bile. bir sayfada dersi açarsın diğer sayfalarda uğraşırsın canın ne isterse. içeri biri gelirse ki şayet bu eksiden olsa bir kaç kez tekrarlandıktan sonra yakalanma ihtimalin çok yüksektir fakat o zamanlar geçti tabi, bir tıkla her şeyi kapatıp dersine çalışmaya(!) devam ediyorsun.
ah anneler ah !
küçükken öyle sanıyorum ki hepimizin yaşadığı durumdur.
misafirliğe gidildiği zaman teyzelerin çay dolduracağı sırada, o kadar çok içmek istediğimiz halde annemiz o lafı söyler ya.
içinden neler geçirirsin fakat duyulmaz. ah anne ah dersin, boyun bükersin.
fransızların, bugün, kendi haber sitelerini tıkladıklarında ilk gördükleri kişi başbakan recep tayyip erdoğan oldu.
Erdoğanın sarkozye kanuni sultan süleymanın sözleriyle verdiği cevabı da paylaşmak istiyorum;
"benki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren allah'ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği akdeniz'in, anadolu'nun, zülkadriye'nin, kürdistan'ın, acem'in, şam'ın, halep'in, kudüs'ün, arabistan'ın ve yemen'in, medinenin ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın üstünde sahip olduğum nice ülkenin padişahi olan sultan süleyman han.
sen ki fransa ülkesinin kralı olan françesko'sun.kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek ülkenizin işgale uğradığını, ve esir edilerek hapse atıldığınız bildirmişsiniz.
bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. gönülünüz ferah tutun ve sakın üzülmeyin. sadece allah'ın dediği olur. ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz"
