kendini yalnız mı hissediyorsun? hiçbir zaman sana ait bir surunun olmayacağını mı dusunuyorsun? yanılıyorsun yalnız kurt. bu arkadaşlık hattı tam sana gore. kutup kurdundan kitap kurduna, buffalo kurdundan kıl kurduna milyonlarca kurt seni hattın diger ucunda bekliyor. tek yapacagın asagıdaki numarayı tuslamak. unutma yalnızlık allaha mahsus
"ne ozur dilemesi, ozur dilemesi gereken birileri varsa onlardır" tarzı entrylerle dolmus baslık. ya tabi onlardır!!! sayelerinde turkiyede turk kalmadı degil mi!!!
nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz 80lerin cocukları?
hangi ulkenin tarihi kanla yazılmamıs ki, burada olmamıs olsun? hala cimentoyla kapatılmıs, 10-15 sene oncesine ait toplu mezarlardan bahsedilirken, insanlar sokak ortasında hala linc edilirken; imkansız mı geliyor size 90 yıl once ermenilerin soykırıma ugramıs olması? doguda bir suru kanlı nehir, kanlı dere vardır. orada yasayanlara neden boyle adlandırıldıgını sordugunuzda tek cevap alırsınız: "zamanında ermenileri oldurup buraya atmıslar, ve gunlerce kırmızı akmıs dere "
ben ozur diliyorum; karakola cagırılıp geri donemeyen erkeklerden, tecavuze ugramıs kadınlardan, aclıktan olen cocuklardan ve su an tarlalarında, evlerinde yasayamayan ermenilerden...
cevabı harekette saklı, egosu kapak yemiş insan sorusudur. tabi ki durdurgun için be guzelim , bir bocegi bile hareket etmesiyle farkedersin. ee azıcık gulumse, bir iki kıvırt, kurtul victoria beckham havalarından; gor bak etrafında nasıl pervane oluyorlar...
-cıkartsana o migferi seni gordukce ben bunalıyorum, sıcak basmadı mı?
+yapamam abi, bak valla etrafta kimse kalmaz cıkartırsam
-sacmalama hadi cıkart bakayım, sanki ne var altında!!!
+ilk once soz ver, bak kacmayacaksın!!
-soz lan sooz
+sen istedin al...
-bu ne kokuuuuuu!!! tak be tak o migferi geri. kokusmus dusunceli seni!!
- dunyanın en guzel ırkından sonra en asil ırkı da turkler olmus keriman
+ ne zaman?
- yarım saat filan once işte
+ amma gec vermişler bu "en"i be taco, biz 2 senedir oturaklı helada hacet gidermiyor muyuz?
doktor evlat hasretiyle yanıp tutusan anneye konusma sansı sunmus olay...
-bak kızım coban cocuga, taa nerelerden hangi kosullarda nereyi kazanmıs. insanoglu istedikten sonra başaramayacağı sey yoktur, ben bunu bilir bunu soylerim. sana da ne yakısırdı beyaz onluk, bir kac soru daha yapsaydın...
+anneeeeeee ben istemiyordum tıp filan, yapamazdım.
-sen oyle san! nasıl da becerirdin elin de pek yatkın ameliyata senin, cok yakısırdı
+nasıl yani ya anne ne diyorsun ya ameliyat mı yakısırdı
-yok yok sen farkında degilsin cok yatkın elin, iyi keser biçerdin. dun diktigin cantanın dikişlerine baktım gizliden cok muntazamdı
+......?
-gecenlerde o camurdan yaptıgın sey de cok guzeldi. estetik cerrah olurdun sen farkında degilsin ama...
+kan gormeye bile dayanamıyorum
-dun o bebek sana nasıl gulumsedi gormedin mi? aran iyi senin bebelerle. cocuk doktoru olurdun, anacsın sen ben bilmez miyim...
+doktor olmayı hiç dusunmedimmmmmm...
-senden var ya cok iyi dis hekimi olurdu aslında. bak kerimana resim bile yapamazdı simdi dis yontuyor. senin yetenegin de vardı... işte bizim cocuklar işlerini bilmezler....
+uf anneeeeeee.
-aslında siz var ya bana cekmişsiniz. benim gibi yeteneklisiniz. aslında ben var yaaaaa benden cok iyi bir doktor olurdu....
+.....
-gecenlerde yolda yuruyorum
+yol mu dedin? yol karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık anlamına gelir bunun yanısıra bir diger anlamı da hobodo hobodo hobodo...
-sonra kerimanı gordum
+keriman kız ismidir ve eli acık, comert demektir. keriman halis vardır mesela. 1913 yılında istanbulda dogmustur. 1932 de belcikada dunya guzeli secilmistir.
-alla alla!!! neyse abi nerde kalmıstım? işte keriman tramvayda angutun tekiyleydi
+allah allah albume de ismini veren bir ibrahim tatlıses sarkısıdır. soz muzik yine kendisine aittir. album 1989 yılında cıkmıstır. tramvaya gelecek olursak bir sanayi devrimi urunudur. ilk atlı tramvay bizde 1871 yılında 4 hatta çalışmaya başlamıstır hobodo hobodo ... angut ise bir kus tururdur. duzgun iniş yapamayıp yuvarlanır bu ozelligine gonderme yapılarak argoda da kullanlır. bunun yanısıra osman pamukoglunun boyle bir kitabı vardır. kitap hobodo hobodo hobodo...
-yeter be bilgi yarsımaları peyda olduktan beri konusamıyoruz. birisine katılsan da kurtulsak. agız tadıyla bi anlattırmadın be. aaaaaa
+ a alfabemizin ilk harfidir.......
ayyyyy bebişlerim,
son moda D&G tabutları gordunuz mu? pembişleri bile çıkmış, içi hani benim bir tane vardı ya beyaz tuylu şeysim onunla kaplı, bole pofuduk pofuduk. zaten gorceksiniz kikikiki. salak nazlıcanın de haberi varmıs ayyy bu sefer onu gecicem kikiki. ilk ben olücemmm ilk ben gomulücemm pembiş tabutumla, gorur o kikiki. bayzzz optum bebişlerim hepinizii mujuk mujuk. kocaman sefiorum janlarımııı.
şeys benguyle serdarı getirin onlar soylesin pembiş tabutumun basında. yıkılacak ortalık kikiki ay dayanamiiicam hemen olücemmmm sabırsızlıkla bekliyorum torenimi, kopacak ortalık ayyyyyyy. bayzzzzzzzzz.
ateş böceği sandığım kırmızılı-siyahlı böcekleri sözde popolarından, ışık saçacaklar diye toplar, şeffaf poşetlere tıkar, gece boyunca odamı aydınlatmalarını beklerdim. uykusuzluktan canım çıkar, beklenen ışık odaklanan popolardan çıkmazdı. sabah o böcekleri arızalı oldukları gerekçesiyle çimlere salar, yeni bir parti toplardım. malum ışık bana bir türlü malum olmazdı. zamanla benden çekindiklerine, ışık olayının aslında aralarında bir sır olduğuna inanmış ama yılmamıştım. ne olursa olsun aydınlanacaktı yüzüm popodan çıkan ışıkla. yatak altı, dolap içi, perde arkası yeni dikizleme alanlarım olmuştu. yaz tatili geçmiş gece yüzümü aydınlatan sadece ve sadece 60-100 watt arası değisen ampuller olmuştu. yıllar sonra öğrendim yaz tatilimi eritip bitiren kıytırıktan vasıfsız böceklermiş
A: yavrumuz 2 senedir boyle doktor bey; gitmedigimiz yer, basvurmadıgımız uzman kalmadı...
D: bir de ben bakayım... merhaba yavrum boyle kendi kendine ne konusuyorsun?
Y: kendi kendime degil, gormuyor musun? bak işte yanımda! akıllı, bilgili, kulturlu ülkücü.
A: gordunuz mu doktor bey? gecen hafta da e.t ile konustugunu soyluyordu....
-selam aytmatov nasılsın bugun? hava da ne guzel degil mi?
+oyle uzaktan selam vermek olmaz kocum, gel once toslasalım
-ah!!! ee nasıl gidiyor hayat?
+ne demek nasıl gidiyor? lan hain misin terorist misin nesin? canım vatanımda kotu gider mi hayat? sen memnun degil misin yoksa? bak kotu seyler seziyorum sıradan insan!!
-ne alaka abicim? yanlıs anladın, ozur dilerim .koy o cakıyı içeri, "çat"ma aksam aksam bu sıradan insana..
+catma dedin de catlı geldi aklıma; ne esaslı adamdı yarabbi! bir silah kavrayısı vardı ki... ne guzel cana kıyardı...
-uefwegfgfuıwef
+lan ne dedin sen? nece konustun hain ? o dilini kesip kopeklere atacagım lan senin. yiyorsa tekrar soyle!! benim ulkemdeeeeeeee baska dil konusmak? bolucusun demek? asenaaaa getir kız oyuncak tabancamı!!! gosterecegim sana 28 yasındaki bir cocugun(!) ulkesinde baska dil konusmayı....
+: padisah
-: ordu bası
*: ordu toptan
s: sehsuvar
c: cengaver
+: ey gaziler yol göründü
-: evet padisahım ileride de ikiye ayrılıyor hangisinden gitsek acep?
+: dur bir dakika ne yazmıstım? "daglar taslar dayanmaz benim ah u zarime".. e o zaman ucunda dag gorunen tas yoldan gidecegiz.
-: emret padisahım. sagaaaa sap!!!!
+: ah u zar kısmını es geciyorsunuz, koparttırmayın kellelerinizi!!!!
-: emret padisahım. 'ah u zar' a baslaaaa!!!
*: ühühüüh, aaaah ahhhhhhh , ühühühühh, ah aaah , ühühühüh, hey heyyyyyyyy , ühühhüh
c: sehsuvar abi, ben korkuyorum abi. bu marş uyarlamalı savas tatktigi hepimizin sonunu getirecek bak gor.
S: ben de cengaver, bir soylentiye gore basımızı tasa sırtımızı topraga koyup yuzumuzu yapraga donecekmişiz. bu kıs gunu nerden bulacagız yapragı ki bulduk diyelim bu sogukta kim gormus tasa topraga yatanı bok yoluna gidiyoruz affedersin...
-sukufe kız, bir el at cantaya cıkariver lepitoooopu!!! lepitooop diyorum lepitoooop!!!!
+duyduk be!! ne bagırıyorsun ???
-sen duydun da bakalım 33 numaralı koltuktaki yolcu duydu mu????
+!?!??!!?
sans eseri denk geldim bu baslıga ve yazılanlar klişe olacak ama beni dehsete dusurdu.
cocuk...
sadece cocuk....
onun yanındasınızdır veya karsısında ama o cocuk....
sizin neden onun yanında veya karsısında oldugunuzu idrak edemeyecek bir cocuk...
yatmadan once hayal dunyasında yuzen bir cocuk...
geceleri hala annesinin gogsunde uyuyan bir cocuk...
ne anlıyorsunuz olum naraları atmaktan? neden yasamak dururken olume ve oldurmeye bu kadar acsınız?
"bu vatan için olurum-oldururum, anam için olurum-oldururum, yarım için olurum-oldururum, ekmek için olurum-oldururum, ot için olurum-oldururum, bok için olurum-oldururm"..
bu kadar mı ucuz hayatınız?
sormam yersiz attıgınız naralarla cevabınızı coktan vermişsiniz siz.
bu kadar heveslisiniz madem bok yolunda hayırlı seyahatler....
evet tokusmadan hemen once tedirginlik mi yasıyorsunuz? tokusma esnasında canınız mı yanıyor? gecici hafıza kayıplarıyla ugrasmaktan sıkıldınız mı? o zaman "reis baretleri". renk renk, desen desen; darbelere dayanıklılıgı dermington universitesi tarafından test edildi, onaylandı. iç yuzeydeki elastik bantlar sayesinde kafanızı sararken, pamuksu yumusak doku tokusmalarda canınızın yanmasının onune geciyor.
"reis baretleri".. bana bir sey olmaz deme, onlemini almadan gecme....
bazen dusunuyorum da; birbirimizden bu kadar nefret ederken nasıl olur da karsılıklı oturup konusamadıgımız, goz goze gelmediginiz ve hayatta olmayan birisini bu denli sevebiliyoruz, sevebiliyorsunuz? yanlıs anlasılmasın amacım hakaret etmek, kucumsemek degil. sevin tabi ki... ama asıl sevgiye ihtiyacı olan ataturk degil, karsındaki; az once kufur ettigin, bir anlık ofkeyle nefreti ustune kustugun, tum gunun hıncını cıkardıgın karsındaki işte.
tanımak için fırsat vermedigin ama hala tanıma fırsatın olan karsındaki işte.
daha toprak olmamıs; biraz yaklassan kalp atıslarını, sıcaklıgını hissedecegin karsındaki işte...
farklı dili konustugun aynı seylere gulup, agladıgın karsındaki işte
ataturku sevmek mi??? birbirimizden bu kadar nefret ederken mi!!!
en son kullandıgı bardagı, tabagı, annesini, dedesini, ona adını veren ogretmenini, yasadıgı evi, son uzandıgı yatagı, kaldıgı kosku, arabasını, kravatını, takımını, rakısını bile bu kadar sevmek karsındaki yerine ne kazandırır ki sana, bana ve bugune?
+duydun mu necati? ferman yayınlanmıs; baskı yokmus, sanat ozgurmus artık.
-bir bit yenigi seziyorum bu işte keriman, hayatta inanmam!
+ferman diyorum necati ferman!!!
-e o zaman getir kalemimi, defterimi baslayayım yazmaya
-tamam necati sen yazarken ben de cizeyim. ozledim valla agız tadıyla cizmeyi
duzenli aralıklarla tekrarlanması gereken budama islemidir:
-geppetto usta yine uzuyor, dallanıp budaklanıyor
-geppetto usta hadi ama kuslar yuva yapıyor
-geppetto usta bak tomurcuklar da acıyor
-geppetto usta yapraklarım soluyor
-geppetto usta bana bir seyler oluyor....
+yeter be! ben budamaktan bıktım seninki uzamaktan bıkmadı. kusura bakma pinokya hayatımı senin tahta uzuvun onunde geciremem, vuruyorum bu sefer baltayı kokune!!
delik bir torbada, avuclar dolusu misketti cocukluk; renkli ve sesli. kosarken olgunluga kayıp gitti misketler teker teker. simdi elde kalan tozlu bir torba; sangırtılar uzaklarda.
