aslında şuan sevgilisi olmayıp, millet sevgilisiyle gezerken başına dank eden kişinin eski sevgililerine mesaj atarak eski aşklardan bari birini canlandırır mıyım? diye düşünmesi *
sevgilisi olana ne mutlu, olmayana kendilerince türettikleri yalnızlar gününe hazırlık sürecidir. Ama en önemlisi piyasa bayram eder millet hediye alma telaşındayken ve son olarak o güller ertesi gün direk %100 indirimli satılır.
son sayfasına gelebilmek için çabayla okuduğumuz ancak son kelime okunduğu anda bitti mi yani diye düşündüğümüz ve her zaman akla takılan soru işaretleriyle boğuştuğumuz andır. Acaba sonra ne oldu?, Yani?, Neden?...
gözlerinin içine bakmaktan içindeki nefreti görmekten korkan kişidir. Ya hiç sevmemiştir sizi ya da çok sevmiştir ve sizin yerinize olmadık kararlar alarak size layık olmadığını düşünen kişidir. Her iki durumda da ayrılığı isteyen sizsiz yaşamı tercih eden şahsiyeti tanımlıyoruz işte.
arkadaşının oturacağı sandaleyi çekerek onun yere oturmasını ve totosunun acısıyla kıvranmasını izleyip bir de üzerine gülerek parmakla onu herkese tescil ettirmek.
eskrim dendiğinde akla epe,kılıç ve flöre gelir bir de 007 filmleri. Madonna'nın oynadığı filmde kılıç oynamışlardı ve bütün müzeyi yerle bir etmişlerdi. Küçük yaşlarda başlanmasında yarar vardır yoksa ilerki yaşlarda idmanlara başlamak oldukça ağrı yapabilir kaslarda. Ağrı kesiciler bile çare olmaz. 3 dakika maç olduğuna bakmayın bir maçın toplamda 32 dakika bile sürmüşlüğü vardır. Kıyafetleri çok pahalıdır. Çin malı bile çare olmaz.
her mevsim güneş gözlüğü kullanıcıları için çevreyi rahatlıkla gözlemleyip insanların birbirleriyle göz göze gelmemek için yaptıkları uğraşları ve şaklabanlıkları izlediği hele de elinde tuttuğu kitabı ya da gazeteyi bir türlü çeviremeyen yolcularda varsa işte tam komedi zamanı derim.
ege üniversitesi öğrenci aracı olup televizyon programına bile konu olmuştur. Kampüsün bir ucunda okuyorsan mecburen günde iki kez alınabilir ancak fazlası zarardır. Yan etkileri: sinir bozar, ter kokar, fazla samimi yapar. birde unutmadan bazı şoförleri sanki kampüsten her otobüs geçiyormuş gibi düşündüğü için durakta el kaldırmazsan seni son durağa kadar peşinde yürütür.
beklemeden bilinmez. Seni anlıyorum diyene de inanmayın derim. Ben de anladığımı sanırdım ama harbi safmışım. Kimi anladığımı sanıyorsam artık. Bir yumruk var boğazımda şimdilerde, beklemek,beklemek,... Ne var ki derler insanlar sayılı gün çabuk geçermiş. Askerde ise o kişiyi arayamıyorsanız eğer onu içiniz her acıdığında ya da her mutluluğunuzu onunlar istediğiniz her an paylaşamıyorsanız. işte acı veren en büyük şey budur aslında. Uzakta olması koymaz aslında istediğin zaman ulaşamamak... ve o hep geçen zamanın nedense artık çabuk geçmemesi...