Op. Dr. Bilgehan Bilge;
pandemi döneminde aşı(!)lara karşı çıkan;
pıhtı, kalp krizleri, üreme, kanserler gibi birçok konuda uyaran ve haklı çıkan
nadir bilim insanlarımızdan biridir, beyin cerrahıdır.
pandemi döneminde, oldu bitti ile yüzbinlerce insan aşı(!)ya koşturulurken bilgehan bilge itibarsızlaştırılmaya çalışıldı, aşı karşıtı yaftası ile ağıza alınmayacak hakaretler yapıldı.
ekşi yazarlarına baktım da neredeyse tamamı, pandemiden bugüne Op. Dr. Bilgehan Bilge'ye ağzına geleni söylemiş, olmadık hakaretlerle, iftiralarla suçlamış.
günümüzde yaşananlara baktığımızda ise bu yazar(!) takımı gibi bilmeden konuşan, aşıya koşup bugün pişman olan birçok insan yerin dibine geçmiştir.
Doğrular elbette gün yüzüne çıkar.
Unutulmamalıdır ki , hızla mutasyona uğrayan virüslere hiçbir aşı çalışmaz.
Vurulanlar aşı mıydı? O da ayrı bir tartışma konusu.
Pıhtı atması, kalp krizleri maalesef aşı(!) ve pandemi gerçeğini acı bir şekilde açıklamıştır ve açıklamaktadır. Ne yazık ki...
internette içerik üretmeye çabalayanlara çok faydalı bilgiler veren, kaliteli videolar yayınlayan içerik üreticisi.
Sevgili Ozan işini böyle güzel yapmaya devam et. Çok daha iyi yerlere geleceksin. Faydalı, üreten insanlara özellikle şu dönemde çok ihtiyaç var. ilgilenenler şuradan web sitesine ve sosyal medya hesaplarına ulaşabilirler: https://ozansihay.com.tr/
Az önce Apple bilgisayarımda gördüğüm güncelleme. Tabi beraberinde "yükleyeyim mi yüklemeyeyim mi?" soruları insanı germeye başlıyor. harici bağladığım ses kartımı çalıştıracak mı sorusu ayrı bir sıkıntı. telefon güncellemeleri zaten 2-3 güncelleme geriden gidiyoruz. apple'a yakışmayan şeyler. belki de artık yakışıyor. olmuyor apple !
karikatürlerinin her biri ayrı bir şölen. bazıları var ki baktıkça derinlere çekiyor. Tadına doyulmuyor.
Çayla birlikte mükemmel gidiyor. çizimlerindeki kedi çok cici.
muazzam bir sanatçı. nasıl bu kadar geç keşfettim inanamıyorum. değeri yeterince keşfedilememiş sanatçılarımızdan.
vatandaşı suçlamak niye? aptallar ondan mı? madem çok akıllısın sen niye 2 saat kala yasak ilan ediyorsun?
vatandaştan özür dileyeceklerine battıkça batmayı tercih ediyorlar.
birileri de buna alet oluyorlar.
hani büyüğe sevgi? küçüğe saygı?
nasıl oynamışlar bilinçaltımızla. farkına vardıkça kim bunları uydurmuş diyorsun.
atalarını sorgulamayan,
yanlışına da doğrusuna da doğru dedirtilen,
yeni nesiller hazırlığına ayar söylemi.
güya youtube videolarınızın küçük resimlerini etkili bir hale dönüştürüyor. denedim sakın bulaşmayın. anında para iadesi istedim. 2 güne kadar iade bekliyorum.
şirket görünümünde ama değil. tanıtım videolarında da konuşan genç birisinin yazdığı sorunlu bir program.
bahsettikleri fonksiyonların bazıları çalışmıyor.
illallah dedirtene kadar upgrade yani extra para istiyor (önce %50 sonra %70 indirim teklif ediyor. son teklif diyor ancak tümünü reddetseniz de sağda solda teklifleri devam ediyor.)
Baştan aşağı sıkıntı. sakın bulaşmayın sakın.
inşallah sorunsuzca iademi alırım.
edit: para iade işlemleri de bulmaca gibi. ne 2 günü!!! 19 güne kadar işlemlerin süreceği, 60 günü bulabileceği belirtiliyor.!! Ölme eşeğim ölme...
aslında gece sizin koynunuza girendir, son vermek gerekir.
düşünebiliyor musunuz, uyurken anormal seslerle uyku kalitenizin yerle bir edilmesi vuku buluyor ve bu sürekli oluyor!
es geçmeyin ciddi ciddi düşünün. farkında olmasanız da bu hayatınıza büyük bir darbe vurmaktır, buna son verilmelidir.
düzenli bir şekilde vatandaşının sağlığını bozan, verimsizleştiren bu zamansız eylem nasıl bir iradenin eseridir? bu nasıl bir cürettir? nasıl bir aymazlıktır? dur denilmelidir!
yani bir toplumun üzerinde gezinen birtakım ellerden çıkan planın bir parçası gibi. mutlaka incelenmelidir.
gürültü beladır, ruhen ve bedenen sağlığın zamanla bozulmasıdır.
belediyeleri mutlaka uyarmak gerekir. bu büyük yanlışa son verilmelidir.
Gizli düşman. Cebimizi çekiştiren gizli el. (şimdi epıl mağazasında çalışan arkadaşın neden güncelleme yapmayıp sonuna kadar direndiğini daha iyi anlıyorum)
Hadi sıkıysa engelleyin güncellemeleri. Yani deyin ki ben güncelleme yapmak istemiyorum. Epıl kırmızı 1'i sinsi sinsi bekletiyor tepende. nasıl olsa güncelleyeceksin diye.
Sonra yavaşlayacak o telefonun. Sonra yeni(!) diye başka bir tane sunacaklar sana. Sonra yine ios güncellenecek, yine koşturacaklar.
Sonra bakacaksın ki yıllar geçse de daha önce ne ise yine aynı telefon, aynı işler, fazladan bir şey kattığı yok hayatımıza.
Oyalamaca. Cep çekiştirmece. uyan. silkin.
tam bir bilgi kirliliği. hiç durmadan konuşur. arada doğru şeyler söyleyerek beyinlere hızla hurafeler sokuşturur. çok kibar ve damardan bir üslupla sohbet havasındadır. cici bici gibidir. ama aynı zamanda hurafe pompalamayı öylesine yapar ki siz birisi için uyarmaya kalkmadan arkadan 3 tane daha konuşmuştur bile. siz ayetle konuşsanız sizi dinlemek yerine otomatik konuşma moduna geçer. Şu ayet gelir aklıma o konuşurken:
Fussilet 26
(Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
"inkâr edenler: "Bu Kur'ânı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler."
kuran ile konuşmaz. söylediklerini ayetlerle doğru ilişkilendirmez. mış gibi yapar. ayetleri cımbızlayarak eksik konuşur. bağlamlarıyla ele almaz. kur'andan ne kadar haberdar bilmiyorum adeta tam bir proje adamı gibi profesyonelce hurafe yaymaktadır.
beş dakikada birçok konudan konuya geçer, yarım saat dinleseniz kafanız allak bullak olur. ne anlattı şimdi bu adam dersiniz.
neyse ki mehmet okuyan, caner taslaman, hasan onat, emre dorman, bayraktar bayraklı... gibi kur'an temelli konuşan değerli insanlar sayesinde bu ve bunun gibilerin ne tip insanlar olduğu birçok insan tarafından anlaşılmaktadır.
bir hatırlatma; Allah hakkında yalan uyduranlar asla kurtuluşa eremezler.
Yûnus 69 (Şaban Piriş Meali) "De ki:-Allah hakkında yalan uyduranlar asla kurtuluşa eremezler."
Dikkat edin , kitabı bilmek, değerli bir alim olmak demek değildir. Kaldı ki çıtak'ın kur'ana pek vakıf olduğunu da sanmıyorum. aman şu ayetin kapsamındakileri de kendine örnek almasın:
Âl-i imrân / 78 (Diyanet Vakfı meali) "Ehl-i kitaptan bir gurup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları Kitap'tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: Bu Allah katındandır, derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar."
Onun için kişi kimlerin peşinden gittiğine dikkat etmeli:
Âl-i imrân / 100 (Diyanet Vakfı meali) "Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevkederler."
Âl-i imrân / 187 "Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!"
Nisa 44 (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
"Kendilerine kitaptan bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar, sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar."
Hurafeciler belki kızacaklar ama ayetler çok açık ve net.
isrâ / 41 (Elmalılı Hamdi Yazır Meali) "Biz, bu Kur'ân'da akıllarını başlarına almaları için türlü şekillerde (ikaz ve ihtarı) açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır."
Hepimiz böylelerine karşı uyanık olalım, ve çevremizdekileri hurafecilere karşı ayetlerle güzelce uyaralım.