(bkz:dertten başka bir şey değildir. hala osmanlı şöyle osmanlı böyle diye yüceltenler osmanlınında yıkıldığını kabullenmek istemeyenler için bir kaç alıntı paylaşayım. ne kadar zorluklarla nerden nereye gelmiş herşey.
--spoiler--
* osmanlıdan bize kalan sadece dört önemli fabrika var: hereke ipek dokuma, feshane yün iplik, bakırköy bez ve beykoz deri fabrikaları...
* nüfusun % 80i kırsal bölgede yaşıyor. bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40 bin köyün 37 bininde ne okul var, ne postahane, ne de dükkan. 40 bin köyde yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor. bu insanların ancak % 2si okur-yazar. 37.000 köyde okul yok. 1922 istatistiklerine göre 1950 köyde sığır vebası var.
* düşmanların tümüyle yaktığı köy sayısı 830. yanan bina sayısı 114.408. ülkeyi neredeyse yeniden kurmak gerekiyor.
* 4.000 km kadar demiryolu var anadoluda. bir metresi bile bizim değil.
* denizciliğimiz acınacak durumda. donanma, ii. abdülhamit döneminde haliçte çürütülmüş.
* köylü topraksız. sabanı ve öküzü bile yok. doğuda, cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmayan aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni var.
* çok az tarım mühendisi var. güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getiriyoruz. sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.
* tüm türkiyede sadece 337 doktor var. 150 kadar ilçede doktor yok. doktor başına 30.000 kişi düşüyor. sağlık memuru sayısı 434. pek az şehirde eczane var. türkiyedeki toplam eczacı sayısı 60.
* salgın hastalıklar insanımızı kırıyor. üç milyon insanımız trahomlu. sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. bit ciddi sorun. nüfusumuzun yarısı hasta denebilir. bebek ölüm oranı % 60ı geçiyor. ebe sayısı çok az. 40 bin köye karşılık diplomalı ebe sayımız 136.
* telefon, motor ve makine yok denecek kadar az. teknolojiden yoksun bir ülkeyiz. radyo ve sinema sadece büyük kentler de var
* bütün sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. şeker, un ve hatta kiremiti bile ithal etmek durumundayız. avrupanın her çeşit malı için açık pazar halindeyiz.
* elektrik yalnız istanbul ve izmirin bazı kentlerde var.
* yunanistandan gelen göçmen sayısı 400.000i geçmiş. göçmenlere ordunun yiyecek stoklarından yardım ediliyor.
* zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. halkın eğitimi ise hiç çözülmemiş bir sorun olarak duruyor. erkeklerin % 7si, kadınların %04ü okuma yazma biliyor. kürtler arasında okuma yazma oranı %01 bile değil.
* halk kitap okumuyor. 1729dan 1830 yılına kadar 100 yıl içinde osmanlıda basılan toplam kitap sayısı sadece 180. aynı sürede batıda basılan kitap sayısı ise 90.000. basının toplam tirajı 100.000i geçmiyor. gazeteler ve dergiler, sadece istanbul ve izmir gibi büyük kentlerde az sayıda okuyucu bulabiliyor.
* kitap yok, kütüphane yok, müze yok, tiyatro yok, sinema yok, radyo yok; halkı aydınlatacak, bilinçlendirecek, eğitecek kurumlar yok. halk adeta kendi kaderine ve cami imamının, tarikat şeyhinin, medrese ehlinin bilgisine ve insafına terk edilmiş durumda.
--spoiler--
Beşiktaş'ın ilgilenildiği söylenen fransız golcüdür. Hollanda'nın Waalwijk takımında forma giyen 25 yaşında ki golcü bu sezon 8 ligde 3 kupada olmak üzere 11 gol atmış.
her öğrencinin zamanında yaptığı şeydir. '' la hadi üç 61 yada tek 81 atalım öyle başlarız'' diyerek girdaba kendisi dahil minimum 4 kişiyi sürükleyen biri çıkar. o üç 61 biter yarın sınavdan sonra kahvaltısına bi üç 61 başlar. o biter akşam bulaşık için sonra sinema için derken uyumadan ve kitap yüzüne bakmadan sınava gidilir, veya sabah 6'ya doğru kafa vurulup yatılır. tabi sonuç:
sivas'ta ki bir ailedir. bir marketin düzenlediği ve 222 bin kişinin katıldığı çekilişte, 8 otomobilden 2 tanesi, ayrıca aynı çekilişte 1 bulaşık makinası ve 1 duvar saati aynı aileye çıkmış. oha mk diyor ve aileyi yürekten kutluyoruz. bu nasıl bir baldır arkadaş ya. hay şansınızı sikeyim.
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Bülent Tunç'un isyan ettiği konudur. '' %100 dana eti kullanılıp sucuk yapılsa maliyeti 20 tl'yi geçmez. etin kilosunun üreticiden çıkışı 15 tl, pastırma ise 100 tl. çok büyük bir haksız kazanç var'' diyerek konuya değinmiştir kendisi. sucuk dediğin içine zaten baya bir baharat ve yan ürün eklenerek yapılan bir şeyken nasıl 4 katı fiyat oluyor aklın alması güç.
olm bu ne lan? erotik dergi kapağı gibi '' bir sonraki karede süper frikik var'' ne demek allah aşkına? adamlar resmen am-göt-meme üçlemesinden tıklama arttırmaya çalışıyorlar çok ilginç cidden. yakında cübbeli ahmet hoca pornosu geldi gibi bir başlık görürsek şaşırmıcam.
edit: aynı isimde başka foto çıkmış mk. link yenilendi repleri esirgemeyin teşekkür botununa basın. *.
Fenerbahçe'nin altyapısında bulunan 1996 doğumlu futbolcudur. aykut kocaman a takım kampına kendisini de katmış ve çok başarılıymış. ayrıca aziz yıldırım'da sürekli takipteymiş. semih şentürk'ten sonra altyapıdan gelecek 2. futbolcu olacaktır kendisi. 2009'da nike premier cup'ta fenerbahçe şampiyon olurken, aziz'de 7 golle gol kralı olmuş. geçen sene a2 takımında 9 gol atmış ve şimdiye dek alt kategorilerde 15 kez milli olmuş.
beşiktaş'ın kendisine teklif getirdiğini iddaa eden futbolcu. tunuslu futbolcu tunus gazetelerine ''Beşiktaş'tan çok ciddi olduğunu söyleyebileceğim bir teklif aldım. Fakat takımıma bağlı bir oyuncuyum. Kulübün ileri gelenleriyle toplandıktan sonra başkan Salim Riahi ile görüşeceğim'' demiş. Bu sezon 10 maçta 3 gol kaydetmiş ve ofansa dönük orta saha olarak oynuyormuş. 25 yaşında ki futbolcu 1 kez tunus a milli forması giymiş. kim lan bu djabou?
ilan-duyuru bölümünde gözümüze çarpan ilandır. evinde digiturk, internet her şey varmış. gelirken 8 bira biraz çerez alın gelin diyor. var mı götü yiyen? *
(bkz: hem yanlız hem kominist imam)
çoğu takımdan daha fazla hediye edilen futbolculardır.
altyapıdan
hakkı yeten
rıza çalımbay
ali gültiken
sergen yalçın
nihat kahveci
necip uysal
gökhan keskin
kadir akbulut
transferle
feyyaz uçar
metin tekin
mehmet özdilek
samet aybaba
rasim kara
ertuğrul sağlam
ilhan mansız
tümer metin
oğuzhan özyakup
ibrahim üzülmez
recep çetin
alpay özalan
hepsi milli olmuş ve beşiktaş'ta top koşturmuş oyunculardan oluşmuştur. milli takıma beşiktaşlı az alma zihniyetine de selamlar olsun. süleyman seba gibi bir pırlantayı da es geçmemek lazım. aklıma gelmeyenler için özür dilerim.
90-91 sonrası doğmuşlarda görülen yalancılıktır. internette bilimum sosyalleşebildikleri kıyılarda köşelerde, hayatlarında bir din kitabı okumadan, bir ayeti gözüyle görmeden sağdan soldan duydukları, facebook gruplarında gördükleri yazılarla dindar olmuştur hepsi. iki kelam edemezler. şu ayette bir saçmalık yok mu dersin, la ibneler saygılı olun cart curt derler, said nursi deliydi kuran'da kendinden bahsedildiğini söylüyor dersin, harala gürele küfür eder, yılmaz özdil başbakana bir bira içsin lafını duyar hayda ona da saldırırda saldırır ama 5 gün sonra yılbaşında votkanın amına koyar. ha birde kuran yırtınca maymuna dönmüş kıza filan inanırlar ne hikmetse. kuran'ı yakınca evi yanan içinde kendide yanan insanı paylaşır konuşurlar. hem am delisi hem müslüman takılırlar. eh nede olsa erkeğe helal diye görmüşler. hiçbir ayeti sureyi anlamazlar, dinlemezler, sadece işine gelenleri ve arap kültüründen bize bulaşmış erkeğin sikini kollayan saçma şeylere körü körüne bağlanırlar. nefret ediyorum lan alayınızdan. ne yalancı bir gençlik oldu mk inanılmaz. inci sözlükte sikip sokan, analara danalara küfreden adamlar din konusu açıldığında müftü kesiliyor sikecem ya. ya göğüs üzerinden ya göğsün hayalinin üzerinden kalkmayan adamlar sofu kesildi. 1 rekat namaz kılsanız gam yemicem. kişilik bunalımınıza sokim.
ihlas suresi'nin sözlerini değiştirip şarkıya koyduğu gerekçesiyle geçen hafta bir grup süleyman demirel üniversitesi öğrencisi tarafından protesto edilen ve bu sebeple oluşan durumdur. şaka gibi mk. Süleyman Demirel üniversitesi rock grubu topluluğu konuyla ilgili bir açıklama yapmış:
--spoiler--
''Süleyman Demirel Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek olan Duman Konseri yine bir önceki 'rezil' sebeplerden dolayı iptal olmuştur. Bu konuda siz de eminsiniz ki anlaşılmak istenmeyeceğini bildiğimiz için buraya paragraflar dolusu yazı yazmamızın hiç bir anlamı olmayacaktır. Biletleri olan sanatseverlerin bilet iadelerini kulüp odasından iade edebilmeleri mümkündür.''
--spoiler--
adamların üstü kapalı '' rezil '' olarak belirttiği nedenleri az çok anladık sanırım. Bilmeyenler için grubun '' rezil '' şarkısında '' lem yelid ve löp yutar'' sözleri var. hatta şarkının tam sözleri şöyle:
--spoiler--
Ortada bir yanlış var
Yanlışı yapan yanar
Arkasında sandık var
Değmesin akıncılar
Geri kaç geri kaç, oğlancık
Senin de başın yanar
Ortada bir yanlış var
Memleket uyurgezer
mustafa topaloğlu'ndan dangalak memleketim şarkısını dinliyorum gözlerim kapalı. ironi özürlü milletim benim, tek söze bağlı milletim benim, saman kadar mantıkla hareket eden milletim benim.
edit: ne çok yobaz varmış lan sözlükte. değiştirin bari ulucami sözlük olsun adıda mk.. at kafaları adam şarkıda allah deyip ülkeyi yiyenlere laf etmiş çıkmış 1-2 sikikte iyi olmuş deyip eksiliyor. iyi bok yiyosunuz cihat yaptınız sanıyorsunuz heralde şuan. kafanız mı basmıyor anlama güçlüğü mü çekiyorsunuz nedir? şu şarkıda kuran'a hakaret var diyen yemin ediyorum siktirip gitsin okumayı filan bıraksın. 70 iq ile anca bu kadar anlama oluyor demek ki. bir de tayyip'e olurmuş buna niye olmazmış. ulan şarkıda anlatılan zaten tayyip. duman'ın ülkeye bir zararı mı var? te allahım ya. sıkı sıkıya bağlanmışsınız dine kuran'a, ondan sonra her arapça yazı görünce dua sanan teyzeler gibi davranıyorsunuz yemin ederim.
6. maçta juventus'a evinde 1-0 yenilen lucescu'nun mallığıdır. ulan celtic'le oynamak varken sen şimdi git koca dortmund'la uğraş. hemde evinde alt tarafı berabere kalamadın diye olsun tüm bunlar. bahtsızlık mıdır mallık mıdır bilmem ama lucescu taşlara vuruyordur şimdi kafasını. e aldı kafasını vursun taşlara kafasını hadi bahalım.
Dün kü karman çorman anlamsız olaylardan sonra okul yönetiminin öğrencilerini savunması olayıdır. Helal olsun diyoruz kendilerine. Hükümet yalakalığı yapmadan dün olan neyse onu söylemişler ve olayları polislerin başlattığını, anlamsızca güç kullandıklarını belirtmişler. Burda da hala bazı at cinsel organları ahkam kesip protesto böyle mi olur, yok bilmem ne diye ahkam kesmeye çalışıp trollüklerini beslesinler. Protesto bir haktır ve bu hakkın kullanılması için özel izin almaya gerek yoktur. Dün olan olaylara saçma veya böyle yapılmaz demek dangalaklıktan başka bir şey değil yemin ederim.
--spoiler--
Protestocu gruptan herhangi bir hareket gelmeden polisin yoğun gaz bombası kullanmaya başladığı ifade edilmiştir. ODTÜ'nün ve ülkemizin bir an önce şiddetten arınması için öncelikle güvenlik kuvvetlerinin dikkatli davranmasını bekliyoruz. Polisin, protesto hakkını kullanmak isteyen öğrencilere karşı şiddet kullanmaktan kaçınmasının, güvenlik tedbiri alırken olaylarla ilgisi olmayan öğrencilerin ve çalışanların yaşadıkları büyük olumsuzluklara karşı duyarlı olmasının önemini ve gereğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz"
--spoiler--
--spoiler--
"TÜBiTAK Uzay binasına yürümek isteyen yaklaşık 300 kişilik öğrenci grubu, yol boyunca bir hat oluşturan polisle karşı karşıya gelmiştir. Olay çıkmasını önlemek için orada bulunan öğretim üyelerimiz, protestocu gruptan herhangi bir hareket gelmeden polisin yoğun gaz bombası kullanmaya başladığını ifade etmişlerdir. Protestocu grup ise polise taş ve şişe atarak karşılık vermiştir"
--spoiler--
--spoiler--
"Atılan gaz bombası kapsüllerinin isabet ettiği öğrenciler yaralanmış, binaların camları kırılmış, mensuplarımıza ait araçlar hasar görmüştür. TOMA tabir edilen araçlardan öğrenciler üzerine su sıkılmış ve polisin 'ses bombası' kullandığı belirtilmiştir. Geniş bir bölge içindeki binalarımızda dersler, laboratuvarlar ve sınavlar aksamış, derslikler ve ofisler boşaltılmak zorunda kalınmıştır"
--spoiler--
--spoiler--
"ODTÜ'nün ve ülkemizin bir an önce şiddetten arınması için öncelikle güvenlik kuvvetlerinin dikkatli davranmasını bekliyoruz. Polisin, protesto hakkını kullanmak isteyen öğrencilere karşı şiddet kullanmaktan kaçınmasının, güvenlik tedbiri alırken olaylarla ilgisi olmayan öğrencilerin ve çalışanların yaşadıkları büyük olumsuzluklara karşı duyarlı olmasının önemini ve gereğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Üniversite yönetimi olarak, şiddet içermeyen, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayan, eğitim-araştırma faaliyetlerimizi engellemeyen ve çevreye zarar vermeyen protestoları özgürlük ortamının parçası olarak görüyoruz. Öğrencilerimizin de protesto haklarını şiddete başvurmadan kullanmaları gerektiğini düşünüyoruz."
--spoiler--
Yakında odtü'nün rektörü görevden alınmaz umarız. padişaha akıl öğretip yapılanları kınayınca kellesi gidiyor bu ülkede insanların.
anlamsızdır. 3 milyon adet kurşun için ihale açılacakmış. bu kurşunlar yapısından dolayı normal kurşun gibi girdiği bölüme kendi çapı kadar zarar verip, çıktığı yere daha büyük hasarlar verecekmiş. güya öldürmeden durduracakmış. ilk üreten almanya bile vazgeçmiş bu kurşunlardan. bizde neden böyle bir istekte bulunuldu anlamak güç. mk gidip eylem yapanlara atarsınız bir de tam olur.
'' benim adım tatar ramazan! ben bu oyunu bozarım!!!'' diye nara atacağı durumdur. hocam dur sen yanlış anladın, adam öldürmeyi bre tatar oyun mu sandın?
martin mcfly amcamızın hatasıdır. şimdi bu arkadaş geçmişe gidiyor iyi güzel. geçmişte hiçbirşey değişmemesi anne baba olayları zart zurt ona da eyvallah. ama sonraki filmlerde geleceğe gittiğinde kendisini görmesi saçma değil midir? sonuçta 2012'de ben bu dünyadan ayrılıp geleceğe gitsem, farzedelim 2042'ye gitsem, bu önümüzde ki 30 sene kendim dünyada olmadığım için gelecek çizemeyen kendimi nasıl görebilirim? adam bir gidiyor iş kurmuş sonra tavuk dedi diye kovuluyor. yav korkak tavuk dediler diye gaza gelende bir bu dalyarağı gördük ya neyse. nasıl olabilir yani mantığa tamamen ters. neyse.
Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞnin (BEDAŞ), TEDAŞ'a ait %100 hissesinin özelleştirilmesi ihalesidir. 17 tur gerçekleştirilen ihaleyi Cengiz-Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu, verdiği 1 milyar 960 milyon dolarlık teklif ile almış. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun. Ne ilk ne de son özelleştirilen yer olmuştur BEDAŞ.
Hala devam eden duruşmadır. daha doğrusu 13.30'da öğle arası verildi. duruşmadan şimdiye kadar gelen bilgiler mevcut.
--spoiler--
Ergenekon Davasında duruşma savcılarının esas hakkındaki mütalaayı açıklayacağı beklentisi üzerine birçok sivil toplum kuruluşu üyeleri Silivriye akın etti.
istanbul 13. Ağır Ceza Mahkemeside görülen 67si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davasının 270. duruşması şimdiye kadar görülmemiş ve şiddetli tartışmalarla başladı.
53 Ü TUTUKLU 8 SANIK SALONDA
Silivri Ceza infaz Kurumları Yerleşkesinin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP izmir Milletvekili Mustafa Balbay, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral ilker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili ibrahim Şahin, emekli Albay Dursun Çiçek ve Danıştay Saldırısı dosyasının tutuklu sanığı Alparslan Arslanında aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanık hazır bulundu. işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgenral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçükün de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Odatv Davasından tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük ile birlikte teğmen Mehmet Ali Çelebi, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınçın da aralarında bulunduğu 27 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
SANIKLAR AYAKTA ALKIŞLAR ARASINDA SALONA GiRDi
Saat 09.45de tutuklu sanıklar salona alındı. Tutuklu sanıklar ilker Başbuğ, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal ve Tuncay Özkanında aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanığın salona girmesiyle izleyciler alkış tuttu. izleyiciler "Türkiye sizinle gurur duyuyor", "Sizi almadan gitmiyoruz buradan" şeklinde slogan atarken, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve ilker Başbuğun da aralarında bulunduğu sanıklar, izleyicilere el sallayarak karşılık verdi. Tuncay Özkan, ""Adalet istiyoruz. isteklerimizin hepsi Türkiye ve adalet için. Adalet meşalelerini her yerde yakın. Yurtseverlik için adalet. Burada hukuk yok. Burada adalet istiyoruz. Bu dava açıldığı gün, bizim cezalarımız verildi. Önemli olan halkın vicdanıdır. Biz kendimizi halkın vicdanına bıraktık" diye bağırdı. Mustafa Balbay da, "Burada çürümeyeceğiz. Adaleti sizinle yayacağız. Burada adalet terazisini yükselteceğiz. Biz Türkiyenin yediveren gülleriyiz. Sizinle birlikte adalet arayacağız" diyerek izleyicilere seslendi.
YÜKSEK TANSiYON NEDENiYLE DURUŞMAYA BAŞLANAMADI
izleyiciler de "Mustafa Kemalin askerleriyiz" diyerek Balbaya karşılık verdi. Bu karşılıklı alkışlamalar ve sloganlar nedeniyle duruşmaya uzun süre başlanamadı. Salonda görevli mübaşirin, Özkanı, "Tuncay Bey lütfen oturun" diye uyarması üzerine de Özkan, izleyicilere dönerek, "Siz de bağırın Tuncay Bey diye" şeklinde seslendi. Seyirciler de, "Tuncay bey" sloganı attı. Mübaşir tarafından izleyiciler, alıkışlamamaları, bağırmamaları ve yuhalamamaları konusunda uyarıldı ve sessiz olmamaları halinde duruşmanın başlayamayacağı açıkladı.
Saat 10.00da mahkeme heyeti duruşma salona girdi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Burası duruşma salonu. Herkes sessiz olsun. Herkes sorumluluğunu bilsin. Gerekirse izleyicisiz olarak duruşma yaparız. Burada yargılama yapılıyor" diyerek uyarıda bulundu.
"ERGENEKON" iDDiASININ SAHiBi 3 SAVCI DA DURUŞMA SALONUNDA
Öte yandan ilker Başbuğ, Hurşit Tolon ve Mehmet Haberalın en ön sırada yan yana oturdukları görüldü. Duruşmada Cumhuriyet Savcıları Mehmet ALi Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş da hazır bulundu.
MAHKEME BAŞKANI ÖZESE GELEN EVRAKLARI OKUDU
Mahkeme Başkanı Özese, dosyaya gelen evrakları okudu. Özese, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan yazıya cevap verildiğini, Ayhan Çarkına ait ifadelerin gönderildiğini ve dosyaya konulduğunu açıkladı. Mahkeme Başkanı Özese, dosyaya gelen evrakları sadece hangi kurumlardan geldiğini belirtirken, bazı avukatlarda gelen evrakların ayrıntılı olarak tarihleriyle birlikte okunmasını istedi. Mahkeme Başkanı Özese de daha sonra evrakları inceleyebileceklerini belirtti. Mahkeme Başkanı Özese, ilker Başbuğ ve Hurşit Tolonun avukatı ilkay Sezerin savunma tanıklarının dinlenip dinlenmeyeceğine ilişkin dilekçe sunduğunu belirtti. Özese, bazı sanık avukatları tarafından, mahkeme heyetinde yer alan hakimler hakkında reddi hakim talebiyle ilgili sunulan reddi hakim talebinin, istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmediğini belirtti.
YENi iDDiANAME MAHKEMEDE
Mahkeme Başkanı Özese, Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında "Silahlı terör örgütüne silah temin etmek" suçundan yeni bir iddianame hazırlandığı ve iddianamenin istanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiğini ve kendi mahkemelerinde görülen Ergenekon Davası ile bu dosyanın birleştirildiğini belirtti.
200 AVUKAT PROTESTO AMAÇLI AYAĞA KALKTI
Mahkeme Başkanı Özese, 4 sanık hakkında açılan iddianameyi okunmasına geçileceğini belirtmesi üzerine avukatlar söz istedi. Mahkeme Başkanı Özese de, "Duruşmayı sekteye uğratmayın. Birinize söz vermem halinde hepinize söz vermek durumunda kalacağım. Taleplerinize ilişkin yazılı dilekçe sunun. iddianameyi okuyacağım. Lütfen oturur musunuz yerinize?, Bizi istemediğimiz tedbirleri almak zorunda bırakıyorsunuz. Duruşma disiplinine herkes uymak zorunda. iddianameyi okumak zorundayım. Böyle duruşmaya devam edemeyiz" dedi. Bu sırada duruşmaya katılan yaklaşık 200 avukat hep birlikte ayağa kalkarak mahkeme heyetini protesto etti. Bu sırada izleyiciler de avukatları alkışlamaya başladı.
JANDARMAYA "iZLEYiCiLERi ÇIKARIN" TALiMATI, DURUŞMAYA ARA
Mahkeme Heyeti Başkanı Özese, jandarmaya izleyicileri dışarı çıkarılması talimatını vererek duruşmaya ara verdi. Ancak izleyiciler uzun süre salondan çıkmamak için direndi.Jandarma görevlilerinin ikna etmeye çalıştığı izleyicilere bazı tutuksuz sanıklar çıkmaları konusunda ikna etti. Daha sonra izleyiciler duruşma salonundan çıkartıldı.
32 MiLLETVEKiLi DURUŞMAYI iZLEDi
CHP Milletvekilleri Emine Ülker Tarhan, ilhan Cihaner, SÜheyl Batum, Mahmut Tanal, isa Gökün de aralarında bulunduğu 32 milletvekili duruşmaya izleyici olarak katıldı. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, istanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Şair Ataol Behramoğlu, Ressam Bedri Baykam, gazeteciler Ümit Zileli, Mustafa Mutlu ve Meriç Velidedeoğlu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Eski istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan,Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve CHP istanbul il Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da duruşmaya izleyici olarak katıldığı görüldü. Salonda oturacak yer kalmaması üzerine bazı izleyiciler, basın mensupları ve CHPli bazı milletvekilleri duruşmayı ayakta izledikleri görüldü. Öte yandan salonda 350 kişilik izleyici bölümünün tamamen dolması nedeniyle, çeşitli şehirlerden gelen izleyiciler de salona alınmadı.
DURUŞMADAN NOTLAR
Basın mensupları, avukatlar, sanıklar ya da sanık yakınları, duruşma salonuna güçlükle girebildi. 350 kişilik kapasitesi olmasına rağmen salona bu rakamın çok üzerinde izleyicinin girmesine izin verildi. CHPli milletvekilleri ve basın mensupları müdahil avukatları için ayrılan bölümde oturdu.
AVUKAT VE HAKiM TARTIŞTI
izleyicilerin salondan çıkarılmasının ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme Başkanı iddianamenin okunmasıyla duruşmaya devam edileceğini açıkladı. Ancak Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve avukatlar arasında yeniden söz alma tartışmaları başladı. Avukat Vural Ergül söz almadan ayağa kalkarak, "Savunma söz hakkı istiyor" şeklinde 2-3 kez bağırdı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "Lütfen dışarı çıkın avukat bey" dedi.
MESLEKTAŞLARI ERGÜLE ETTEN DUVAR OLDU
Bunun üzerine duruşmaya izleyici olarak katılan CHPli bir kaç milletvekili ayağa kalkıp avukatlara, "Ne oturuyorusunuz ayağa kalkın" diye bağırdı. Avukat Ergül duruşmadan çıkmayacağını belirtmesi üzerine diğer avukatlar da ayağa kalkarak Avukat Vural Ergülün etrafında çember oluştu. Ve Jandarmanın Ergülün salondan çıkarmasına engel oldu. Duruşmaya ara veren Mahkeme Başkanı Özese, jandarmaya avukat Vural Ergülün duruşmadan zorla çıkarılması talimatını verdi. Ancak Avukat Ergül avukatlar için ayrılan bölümden henüz çıkmadı. Duruşmaya saat 13.30a kadar öğle arası verildi.
--spoiler--
gerçekten artık şu tiyatroya bir son verilmesi gerekiliyor. hiç yoktan insanlar 1-2 sene içeride tutuldu. yok evi ararken bomba bulduk, yok toprağı kazarken silah çıktı gibi saçma sapan hatta olmayan suçlamalardan helak ediliyor insanlar. buna sadece '' gün gelir devran döner, horoz domalır tavuk siker'' denebilir. bu hükümetin rüzgarıyla yol alanlar, o rüzgar kesildiğinde nereye kaçacaklar çok merak ediyorum. hepsinin gelecekte bir tepkisi olacak elbet.
teknolojinin getirdiği nimetlerden faydalanarak iş yapan papanın yaptığı olaydır. hatim indirmeyi download şeklinde yapan karikatürler gerçek oluyor resmen. tanrıdan retweet ile cennet kapısı aralamaya çalışırsa şaşırmıcaz.
gün geçmiyor ki yeni bir mantık hatası karşımıza çıkmasın. mortal kombat'ta bildiğiniz gibi 3 rounddan ikisini kazanan taraf karakterlere özgü bir son yapma şansı elde ediyor. scorpion dediğimiz vatandaş kafasını çıkarıp ateş üfler, cage dediğimiz vatandaş aparkatla kafa kopartır ( hatta 2 kafa çıkardım lan eheh muhabbeti de var bunun), raiden denen çinli abimiz elektrikle kafayı koparır falan fıstık. gelelim mantık hatasına. sonya denilen bir dilberimiz var hani alevden öpücük atıyor kendileri. şimdi rakibim sonya iken 2 round'u aldım ve ekranda bir yazı belirdi: Finish him... ulan sonya nasıl him olur? sikti mi çinlileri bir oyun yapacaksınız madem adam gibi yapın. hayır sonya saplı sultansa, önceden sedatken döndükten sonra sonya olmuşsa haber verin ona göre karakter seçelim. Anamız var bacımız var. Ben mahallede kendime travesti karakterin olduğu oyunu oynuyor dedirtmen. kahvede bir kere asuman benimki demişim. hassiktir be goro abi. Ha bu arada goronun hangi eliyle 31 çektiği sorunsalına girmiyorum bile. Neyse.
algıda sorun yaşadığının göstergesidir. ulan para kazanmak ne kolay değil mi esracık? trollük yap paraları kap oh ne ala. şuna inanarak söylediyse sikimi keser ona yediririm yemin ederim. rasim ozan kütahyalı'nın alkolik, bununda eskiden telekız olduğunu duyduk hala yok şeriat yok demokrasi bilmem ne. karga suratına çıplak ayağımın içiyle şaplak atasım seni uzak köşeye gönderesim geliyor yemin ederim. bir de türban takmış te allam. lan seni yakıp sabun yapsalar o sabunun ortasını delip 31 bile çekmem arkadaş o kadar iğrenç. hayır şaşıyorum şunlar eşek yüküyle para kazanırken bizim troller neden pizza yiyip kola içip buralarda harcanıyorlar. olm bakın çok kolay lan. 2 allah 1 şeriat, arada demokrasi dicen, baktın altta kalıyorsun bi kavga çıkarıcan hop ayda 20-50 bin dolar.
akşam ki maçta semih'in gol atması sonucu olabilecek durumdur. bu adam bildiğin deli zaten mk. bir keresinde bir kilo çekirdekle reklam panolarının arkasında maçtan önceki geceyi geçirmiş bir herif. dakika 32'de semih golü koyunca taraftara doğru koşsa, tam orda kendine cillop gibi bir abi kestirmişken fener amigosu rambo klas bir vücut çalımıyla sıyrılıp semih'i enseden yakalasa, aman yarabbi diyorum. nietzschevari bıyıklarıyla şap şup öpülen semih artık gençliğinin baharında futbolu bırakabilir. olay bekir'in ki gibi değil yani. orda ki abi parlaktı burda kıllı kılçıklı rambo var lan. zaten 22 aralıkta geliyor. olamaz mı? bence olabilir.
bu akşam olabileceklerdir. hayır gidip sende yedek takımla sahaya çıkacaksın bir. ikincisi daha geçen sene göt zoruyla 29 senelik rezaleti halletmişsin. dur bi motorun soğusun demeden ki daha senin maçın geçmeden bir endam bir taşak. olm bi durun lan. bari akşam eleyinde öyle taşak geçin bak sonra üzülüyorsunuz burada karşılıklı 6-0 yea uefa kupası yea diye atışmaya başlıyorsunuz, eşek kadar adamlar veya tüyü bitmemiş ergenlere yakışmıyor yani. tamam yeni nesil ergenlere yakışıyorda 30 yaşında adamlar var olmaz. neyse efenim olabileceklerden en ihtimallisi akşam sözlüğün fenersiz geçmesi olabilir. yine de maçtan önce bekir'e bir şans öpücüğü versin biri.
bugün işe gelirken parkta gördüğüm çocuklar üzerine yaptığım tespittir. ipneler aşağı kayılsın diye yapılmış kaydırağa tırmanmaya çalışıyor, tahtıravalliye ( mk arnold'un soyadı gibi buda) binip diğeri havadayken inmeye kalkıyor, aptal aptal gülmeler bilmem neler. zeka özürlü müsünüz mk diyecektim baktım anaları var yanında, sabah sabah olay çıksın istemedim. yok aga kesin gerizekalı taklidi yapıyorlar yoksa böyle salakça hareketleri kimse yapamaz. tamam 5'inden 1'i gerizekalı olabilir ama 5'i de mi gerizekalı? o kadar reklam dönüyor '' mamalarda a'dan z'ye anasının amı kadar vitamin koyduk. maksat sizin çocuklarınızın az biraz zihni gelişsin'' diye, hepsi mi yalan lan? işedikleri kumdan kale yapmaya çalışanları saymıyorum bile.
büyük ölçüde gerçekleşecek durumdur. yoksa bu kadar çalıp çırpmanın hesabı başka nerde sorulacak? sen eline her geçen yeri sat, araplara süper peşkeş çek, yandaşını yükselt karşıtını düşür oh ne ala dünya. ha bir de bunları yaparken allah'ın adını kullan. e diğer tarafa gidince demezler mi '' paşam bi geç bakalım şu köprüyü nasıl geçicen'' diye? bir bakacak sıratta engelli koşu var. ha bu tayyip bizim bakkal olan bu arada. dini kullanıp okunmuş çekirdek satıyor ondan yazdım.
şaka gibi lan. yaşasın şeriat. demek ki birine tecavüz etmeden önce etek giydirmekten sonra alkol vermenin de suçsuzluğu kanıtladığını görmüş olduk. bi de dubai birleşik arap emirliklerinin en modern ülkesi gösterilir. allahuekber wuhuuu.
sonuçta yasak olmayan eylemdir. bu takım elbise zorunluluğu olan yerlere ismail abinin ki gibi parlak bir takım elbiseyle gidip, patronla '' sayın iş veren senin ağzından çıkanla kulağının duyduğu aynı şey mi?'' diye hönküresi geliyor bazen insanın. hatta cafe bölümünden çay isterken:
- çaycııı!!
-hoppp!!
-1 çay ver!!
-nasııaaall?
-çay diyorum!!
-nasıaaal?
-ananın... çay ver çaay!!
-tamam abiii
şeklinde replikler gelişsin istiyor insan. mavi yakasına soktumu entellerine inat kirli sakalla işe gidesi geliyor insanın. sonra çıkışta servisin kapısının önünde durup sanki o orda yokmuşta arkada birine el sallıyormuşsun gibi davranası geliyor insanın. çok içlendim mk... nasıalll? sen sus. tamam.
