Youtube'da yeni keşfettiğim anınymous gamer'dır. Tüm youtube'da gamer'ların fotolarının olmasına karşın bu zatın fotoğrafı yoktur. Kendisi hakkında bilinen iki şey North Carolina'da yaşadığı ve 28 yaşında olduğudur.
Biraz kanal içeriğinden bahsedeyim. Kanalında oyunu öğretmekten çok güldürmek için kullanır. Kendine has şarkıları da vardır.
Eğer canınız sıkkınsa bu arkadaşın videolarını izleyin. Biraz gülüp kendinize gelirsiniz.
Sub-Zero kardeşlerin büyüğünün adıdır. Scorpion tarafından öldürülmüştür. Ardından (bkz: Quan Chi) tarafından diriltilerek (bkz: Noob Saibot) olmuştur.
öncelikle Selamun aleykum mübarekler,
Bu gün sizlerle Nakşibendi'nin menzil tarikatı ni konuşacağım.
Ama ondan önce neden bu başlığı açtığım dan biraz bahsedeyim...
Ben bu başlığı malum tarikat hakkındaki düşüncelerimi söylediğim anda ailemin tepkisi ve tatmin edici bir cevap alamamam sonucu açtım.
umarım beni sabırla okursunuz..
Öncelikle rabıta'dan başlıyorum.
Rabıta'nın bir çok çeşidi var ama beni rahatsız eden çeşidi "Nakşibendi'nin seyhıne yaratandan nur indiğini hayal ediyorsun sonrada o nurun sana geçtiğini düşünüyorsun" Bu beni rahatsız ediyor hemde çok.
Nedeni şu neden nur ona indiğini hayal ediyorum ki?
Niye aracı oluyor?
Bunun kuranda yada sünnette yeri sorduğunuzda cevap direk "Hz.Ebubekır'ın, peygamberimiz (s.a.v) hayal etmesi" gibi olayla alakasız bir argüman veriyorlar bu da yetmiyor "Zaten hayal etmekten daha masum ne olabilir ki? " gibi garip bir cümle kuruyorlar.
Bu bana baya yanlış geliyor.
Bir başka mesele tevbe alma,
en rahatsız edeni bu.
Olay aynen şu önce etrafa ip verilir bunu Sofiler tutar. Ucuz şeyh e verilir o da başlar dua okumaya. Sofılerde tekrar eder ve tövbe alınmış olunur.
Şimdi burda beni rahatsız eden husus neden tevbe alıyoruz?
islam'a ruhbanlık yok ama neden böyle bir fiil yapılıyor hiç anlamıyorum. insanların açıklamaları pek tatmin etmiyor beni edecek babayiğit varsa yardırsıb
Diğer bir meselede vird..
Vird, çekilecek tespite verilen addır. Bu tespih zamanla 1000 varır hatta onu bile aşar. Lakin burada si sıkıntı peygamberimizin yapmamızı istediği sadece
her gun 100 defa estağfirullah derdi – muslim –
sabahlayinca 100 kere la ilahe il allahu vahdehu la serike leh lehul mulk ve lehul hamd ve huve ala kulli sey’in kadir derdi – buhari muslim –
gunde 100 kere gene subhanallahi ve bihamdihi derdi – buhari muslim –
Bunları cekmemızı istemiş. E o zaman bu tarikat neden aşırıya kaçıyor?
Bir meselede hatme meselesi...
Hatme De Sofiler Bir Halka Olustururlar Ve Once islami Gorunmek icin 3 Gulhu Bir Elham Okurlar Sonra Ellerine Tas Alirlar Ve Sonra Garip Bir Sekilde Serzakirin Ezberledigi Yaklasik 15 Tane Seyhin ismini ihtiva Eden Sadatlarin isimleri Okunur. Bu Zatlarin isimleri Anilir Ve Bu Ruhlar Oraya Çagirilir Onlarin O Radaki Bosluga Nuzul Ettiklerine inanilir.Yani Olmus Salih Kisilerin Oraya Geldigine inaniyorlar..
Bu bana gayet garip gelen bir sey çünkü benim bildiğim kuranda da hadidede delıl yok bunun hakkında.
Bu yüzden bu da garip geliyor.
Uzun lafın kısası bu Tarikatın yaptıgı çoğu şey bana garip geliyor. Sizden isteğim dediğime katılıyorsanız neden katıldığınızı açıklamanız.
katılmıyorsanız nedenını açıklamanızdır.
öküzün teki olan kişidir. bu yaptığının yanlış olduğunu dediğiniz anda ya söver ya da herkes neler yapıyor, ben yapıncamı batıyor gibi sacma cümleler sarf eder bu tipler.
bir örnek vereyim benim babam,
gecenin 2 sinde sokakta yürürken bağırarak konuşur (gerçi her yerde konuşur) uyarmaya çalışınca anında saldırır. alın dünden bir örnek :
-babacığım sesimizi biraz kısarak konuşsak malum çevredekiler yatıyor.
=sanane amk. burada millet pencere açık (çok afedersiniz) sıkışıyorda utanmıyor ben mi utanacağım... (Bir kaç saniye sonra)
ulan bağıran biri olduğunda onlara deme (yine çok afedersiniz) seni sıkerım.
-babacıgım herkes kendinden mesul dur. ben eğer ahmet kötü bende kötü olmalıyım kafasıyla hareket edersem ve edersek bu dünya yaşanılacak bir yanı kalmaz. bu yüzden hep iyi ve doğru olanı yapmalıyız.
=ulan sanane yaşım olmuş kaç sen mi beni yontucaksın?
-gerekirse evet. çünkü yanlış bir şey yapıyorsun ben bir yanlış yaptığım anda ezıyorsun ama ben sana katiyen öyle bir şeyde yapmıyorum ama bağırıp duruyorsun. olmaz ki böyle...
= ulan burada ki herkesin ne bok olduğunu biliyorum...
-baba bilmen birşey değiştirmez...
ardından sövdü baya sokak ortasında...
açıkçası bazen düşünüyorum yahu bu adam benim babam mı? diye...
toplumun erkeklere yüklediği saçma sapan bir tanımlamadır. neden mi?
çünkü insan konuşan bir yaratıktır ve konuşarak anlaşır.
ama bundan bi'haber olan bazı andaval lar tartışmada köşeye sıkışınca kullanırlar, kendince kurtulacağını sanar ama böyle saçma bir sözle bu imkansızdır...
Olay kısacası şu genç kardeşimiz internetten puana bakıyor derece yapmış olarak görüyor. Plaket falan alıyor, tam kayda gidecekken kayıt olamazsınız çünkü puanınız yetmiyor deniyor. Şikayette bulunuluyor.
Kısacası burdada "bu kız yalancı bir halt yapamamış bir şey koparmaya çalışıyor. Dava açıyoruz " deniyor l.
Şimdi bu olayı kendi açımdan yorumluyorum.
Şimdi bu kıza yalandan plaket vermiş olamazlar değil mi?
Ve yine yalandan üni kazandınız yazısı gelmiş olamaz değil mi? ..
Her şey bir yana kendisine sahtecilik davası açılacağını biliyordur neden bu tehlikeye girsin ki?
Bunun yanında kız ilk linkteki videoda "bana verilen cevap anahtarın da 29 mat diyor amma Ben 30 mat yaptım" dıyor...
birazda ösym cephesinden bakalım...
Aslında burdan bakmak çok zor cunku olay burda karışık kasıt olabilir, hata olabilir baya baya ıhtımal var o yüzden girmek istemiyorum. Haberleri okuyup kanaat getirmenizi rica ediyorum..
Kısacası bence kız haklı gibi geliyor bana...
Sizin görüşleriniz nedir?
Edit: Şunu belirteyim kızla en ufak alakam dahi yoktur. Sadece haberi görünce tepem attı yazıyım dedim. Lütfen bunu göz önünde bulundurarak beni eleştirin...