ankara siyasaldan (bkz: mülkiye) çok üstün başarı ile mezun olmuş tam bir elitist. Aynı zamanda tam bir alfa erkeğidir. Çok ilginç ama okuldayken birileri tarafından kollanmıştı ve bir o kadar derin bir arkadaştı (kolay kolay kimse dokunamıyordu diyebiliriz). Hatta daha öğrenci iken hocalarla birlikte akademik tartışmalara aktif bir biçimde katılırdı. Hocaların yanında asistan gibi yer alırdı. Arkadaş havalıydı anlayacağınız.. Şimdi ise inönü üniversitesi iş hukuku anabilimdalına öğretim üyesi olarak atanmış. Eminim ki farkını şimdiden ortaya koymuştur. Ne diyeyim başarıları daim olsun..
Vallahi dolardaki her kıpırdama akaryakıt fiyatlarını etkileyecek. Bu açık ve net. Dolayısıyla felsefe yapmanin anlamı yok çünkü akaryakitta dışarı bağımlıyiz. Bu bağımlılık bu denli devem ettikçe fiyat arayışlarını hep göreceğiz.
Mesele basit. Gençler isteği ekonomik şartları bulamıyor, işverenler ise isteği özellikte eleman bulamıyor. Demek ki neymiş her yere üniversite açmak çözüm değilmiş. Plansız programsız hareket etmenin sonucu böyle oluyor.
Bu hayatta bize amaç bile bırakamadilar be kardeşim, amacinin olması için biraz umudununda olması gerekiyor. Biz geleceğe umutla bakamadigimizdan bir amacımızda kalmadı. Sadece ölüm zamanini bekliyoruz bakalim, ne zaman ölüm bizi bulacak..
O değilde abi 2 tane golü aynı şekilde aynı organizasyonla aynı kişiyle yemek nedir ya. Hadi bir kez bu hatayı yaptın, ikincisi nasıl oluyor. Beşiktaş daha iyi oynuyor daha istekli ama birseysel hata çok fazla. Ha bide şu var abi var varken neden elin açık ya.
Hayat çocukken güzeldi bee. Dert yok cile yok para kazanma derdi yok ev gecindirme derdi yok. Öğlene kadar olula git sonra ev gel çantayı at ve top oynamaya koş. Tek derdin en çok golü kim atacağı. Hey gidi günler hey.
Kendimizi kandırmayalım. Herşey ama herşey dolara bağlı bu ülkede. Tuvalet parası bile dolardan etkileniyorsa kusura bakmayın evet ama evet dolara bağımlıyız. Önemli değil demek züğürt tesellisi olmaktan öteye gidemez.