abartı olduğunu ikaz eden pilsiz çalışan devenin ayağına hiç çakılmayan , şekli henüz tamamlanmamış genelde petrol aramada kullanılan ham maddesi marstan getirilmiş özel metallerden oluşan bir tür krampon. fenerbahçeli guizaya özel tasarlandğı rivayet edilir.
illaki tanım isteniyorsa alın size tanım ağalar. bilmem yeterli olurmu ki.
tanım: yaşınız 28 de olsa çocukluğunuzun bittiğinin emaresi.
esasında başlığı bir babanın ederi yada tutarı diye açacaktım lakin bir babaya kıymet biçecek bir tanımı şuurumdan geçiremediğim için bu başlığı açtım.şunuda düşündüm . hani bir babanın yada annenin kıymetini ne kadar biliyoruz.yada bildiğimizi sanıyoruz.neyse.
neyse dedik devam edelim.her insanın başına gelebilecek vaziyetler bunlar.ama bir şey bilinmesi gerekiyor herhalde hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
sabah işe giderken onun köşesinin yokluğuna bakamayacakın.yada mesaiye kalınca çalan telefonun baban olmadığını bileceksin. yada cep telefonun ekranında baban arıyor hiçbir zaman yazmayacak. godfather müziğine bir telefon numarası atamanın anlamıda kalmayacak.
babam beni şimdi merak eder hesap sorar eve erken gideyim demeyeceksin. aklına hep onu cansız senin ağlamana aldırmaz buz gibi son hali gelecek.yada onun toprağa ellerinle koyuşun. eski ajandalara düştüğü notlarda kendine ait birşeyler arayacaksın.
herkes seni metanetli olmaya çağıracak. evin dolup taşacak akranlarınla akrabalarınla. bir gün gelip yas bittiğinde annenle yalnız başına kaldığında daha büyük bir yokluğu tadacaksın.
yokluğu yakacak seni. halanı yada amcanı gördüğümde onlara artık daha bir başka bakacaksın. yada sarılıp ağlayacaksın.
bir baba göreceksin sonra. evladını seven. akılna senin baban gelecek. seni sevişi öpüşü. şaka yapışı . yeri gelecek dövüşü bile gelecek ama kendine geldiğinde bu duyguların hasret kokan hareketler olduğunu anlayacaksın.
kendi kendine yerineceksin . şunu demişti keşke yapsaydım . böyle dediydi yapsaydım . keşke ne derse anında yepsaydım dövünmleri gelecek ardından. 28 yaşında da babasızlığın canını yakacak.
yazacak onbinlerce şey varken insanlara babanızın yada annenizin kıymetini bilmeleri gereken bir entry girme hissi doğduğunda içinize saçmalayacaksın.
tek şansın babasızlığa alışmak ve onu bu dünyada güzel bir şekilde temsil etmek sana bırakılan tek şans olduğunu fark ettiğinde , işte o zaman paşam hadi geçmiş olsun başınız sağolun.hayat artık bir uçtan batmayacaktır.
Gencin birisi,Kabe'de hep "Ey dogruların yardımcısı olan Allah'ım,Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah'ım sana hamd'ü sena ederim."diye dua eder.Bu durum herkesin dikkatini çeker.
Birisi,"neden hep aynı duayı yapıyorsun başka bildigin dua yok mu?"der.
Oda anlatır;7-8 yıl önce yine Kabe'deyken,içi altın dolu bir torba buldum.içinde tam 1000 altın vardı.içimden bir ses bu parayla şunları şunları yaparsın diyordu.
Hayır dedim kendi kendime,bunlar benim degil başkasının malı,kullanmam haram olur.Tam o sırada birisi şöyle bi torba bulan varmı diye sesleniyordu,çagırdım onu,nasıl bir torbaydı içinde ne vardı,diye sordum.
Torbayı tarif etti içinde tam 1000 altın vardı dedi.Al öyleyse diyerek torbayı verdim.Adam torbayı açıp bana içinden 30 altın verdi.
Pazara gittim temiz yüzlü bir genci överek satıyorlardı,gencin temiz yüzü dikkatimi çekti.Yanlarına gittim bu köle için ne istiyorsun diye sordum;30 altın dediler.Adamdan aldıgım 30 altınla genci satın aldım.
2yıl geçti...Genç çok akıllı çok çalışkan çıktı.Onu aldıgıma çok memnun olmuştum.Bir gün onunla giderken,karşıdan 2-3 kişi geliyordu.Genç kulagıma fısıldayarak dediki;efendim ben fas emrinin ogluyum,bu gelenler babamın adamları beni buldular.Senden beni satın almak isterler.Sen iyi bir insansın,beni onlara 30.000 altından aşagıya satma.
Okişiler benim yanıma geldi,bu genci bize satarmısın dediler;Bende satarım dedim,60 altın verelim dediler olmaz dedim,iyi ama sen bu genci 30 altına aldın dediler,biz iki mislini veriyoruz.iyi öyleyse gidin pazardan bi başkasını alın dedim.Artıra artıra 20.000 altına kadar geldiler,bende 30.000 altından aşagı olmaz dedim,çaresiz kabul ettiler.Altınlar verip genci alıp gittiler.Ben o 30.000 altınla iş yerleri açtım ticaret yaptım,daha çok zengin oldum.
Bi gün bana arkadaşlar,çok zengin bir ailenin güzel bir kızı var,babası yeni vefat etti,seni onunla evlendirelimmi dediler.Bende olur dedim.nikah kıyıldı,deve yükü çeyizlerini getirdiler.
Çeyiz arasında bir torba dikkatimi çekti;Kıza bu nedir dedim,içinde 970 altın var.Bunu babam Kabe'de kaybetmiş,bulan gence 30 altın vermiş,kalanınıda bana hediye etti,çeyizine koyarsın dedi.Demekki buldugum altınlar benim rızkımmış...
Eger o gün vermesydim,haram yoldan bana gelecekti.Ama şimdi helal yoldan bana geldi.
Bana yardım edip haramlardan koruyan,nice nimetler nasip eden Rabbim'e hamd ederim.
Ve Peygamberimiz (S.A.V)buyuruyorki;
"Acıda gelse size,zorda gelse,dogruyu söyleyiniz."
ÖYLE Bi HAYATKi BU TAKDiRDEN,NASiPTEN ÖTESi YOK...
tanım: genelde kendi özünden kopan , olması gerektiğinden farklı bir noktaya gelindiğinde söylenen cümle.
ey sevgili bak ümmetin nasıl ağlıyor.
BEN BÖYLE OLMAMALIYDIM
Ben böyle olmamalıydım!
ismini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma,
içime bir ateş düşmeliydi,
Ayaklarımın feri kesilmeliydi,
Kendimden geçmeliydim sonra,
Adını sayıklamalıydım adımı unuttuğumda,
Ama bunu kimse duymamalıydı,
Seni mahşere kadar saklamalıydım
Ben böyle olmamalıydım!
Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur,
Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa,
Çalan her kapıya
;sensin; diye koşmalıydım
Gece yıldızlarını serpince göğe, seni görmek için uyumalıydım.
Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan, ben hep sana yormalıydım.
Şarkılar kime söylenirse söylensin, sana diye dinlemeliydim.
Türküler dolmalıydı odama.
;Ben bir selvi boylu yardan ayrıldım
; deyince bir ses;selvi boylu yar; sen olmalıydın.
;Kömür gözlüm, ateşine düşeli
; senin için söylenmiş söz olmalıydı
Ama bunu kimse bilmemeliydi.
Seni mahşere kadar saklamalıydım.
Böyle olmamalıydım!
Kelimeler Taif;i taşıyınca kulaklarıma, daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı,
Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.
Uhud anılırken, dişlerime sızı düşmeliydi.
Haremde bir ikindi vakti, kem gözler çevrilince sana,
Ve vefasız eller uzanınca yakana,
içim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.
Sen ötelere hazırlanırken, öteler senin için süslenirken,
Son kez baktığın pencerede hayal edip seni,
Perdenin son kez kapanması gibi kapanmalıydı gözlerim.
Sonra içime doğru gerilip, seni bize lutfedenin ismini haykırıp,
;ALLAH;(cc) deyip, düşmeliydim yere.
Ama bunu kimse bilmemeliydi.
Seni mahşere kadar saklamalıydım.
Ve mahşer günü, uzaktan seni seyretsem, sana yakın olmak için can atsam,
Beni engelleseler;sen kim, yakınlık kim; deseler,
Ben ağlamaktan konuşamasam, gözlerini çevirsen bana,
Benim cennetim bana bakan gözlerindir ve tebessüm etsen
Ama bunu kimse görmese, seni ebede kadar saklasam
bir akşam üstü. kız istemekten geliyoruz. kendimi öyle kötü , bitkin , karın ağrılarında hiç hissetmemiştim. ağzımın tadı kaçmış bir acı soluyorum çiğ çiğ. yutkunmak bir yere kadar susmışım gırtlağımda bir acı . demir lebleblebi bu olsa gerek diyorum. hemde paslı demir leblebi. aile fertleri ile eve gidiyoruz işte. birşeyler konuşuyorşar yanı başımda ama bir metre yanımdaki konuşulan bana homurtudan başaka hiçbir şey gelmiyor.
kurban olayım sana. kurban olayım sana . kurban olayım sana ya ezanı muhammedi. ezan okunuyor. koşmaya başlıyorum kollarımı sıvayarak. camiye atıyorum sağ ayağımı .
allahım sana koştum. sana bir adım atana bin adım gelen sen sana koşarak gelen bu günahkar kuluna kapılarını aç. mağfiret buyur. affetmeyi seven sensin. bu sıkıntımı benden al. sana koştum allahım. beni boş çevirme kapından diyorum.
verdiğin nimetlerin şükrünü dahi yerine getirmeye aciz bu ismail kulunu affet rabbım.
iyi polistir. yapması gereken en iyi şeyi yapmış ama komalık etmemiştir. sadece dayak atmıştır. ama komalık değildir çocuk . hayatı boyunca bir kere hastahaneyi gördü bir hafta kaldı. yada kalması istendi.çocuk aynı gün taburcu yoksa. maksat çocuk komalık oldu denilsin. amaç bu . amaç polis e çamur atmak. boktan bir başlık alın işte. başlık açmamış adam sıçmış . kokmuşta . (bkz: çocuğu dipçikle komaya sokan polisi öven zihniyet) bakın kokmuş değil mi.
bir kere çocuk komalık değil.polis dövdü diye komalık dendi .bu ülkede esas komalık olanlara çıt çıkartmadınız . niye . çocuk dayak yedi evet ama bu insanlıktan vicdandan bahseden sıçıklar varya bilmiyorlar evde o çocuk babasından daha büyük dayak yiyor. haaa. olmaz ama değil mi. polis dövdüyse olmaz kardeşim. yapacaklar istedikleri olayları polise taş atacaklar poliste insan değil oruspu çocuğu. yada insan değil ya el kaldırmayacak.
nasıl olsa polis insan değil . insan değil yani. bana kimsenin niyetini bilmiyormuş gibi yada
dünyanın en temiz insanına karşı insanlık suçu işlenmiş insan hakları savunucusu olan modern insan rolu yapmayın kardeşim. yapın ama lütfen helayı kullanın. zira o iş orda yapılır.
polis şimdi çocuğun birini mersinde kelepçeledi . malın bir çıkmış şöyle diyor.
mal adam- işte arkadaşlar . çocuğa kelepçe vuruldu. hemde iki elinden . hemde sıkıca .
işte bakın alın bir model daha. lan dingil neresine vuracak kelepçeyi. ayağına mı taksın adam . bırakın bu işleri. dtp pkk nın partisi değil mi diyeceksin şimdi. lütfen sıçma şu sözlüğe arkadaş ya.
tanım: bir ilahi.
hikayesi şöyle tam anımsayamıyorum ama türk olma olasılığı çok yüksek bir zat-ı büyüğümüz bir kaside yazar efendimize. fazla uzak bir tarih değil lakin osmalı zamanında oluyor bu hadise anımsadığım kadarı ile. sonra efendimizi rüyasında görme şerefine nail oluyor. efendimiz ona yazdığı kasideyi okumasını istiyor. oda okuyor . efendimiz ayakları üstünde sallanarak dinliyor ve çok beğeniyor. sonra adam uyandığında üstünde bürde yi buluyor. bürde efendimizin cübbesi . sonra o yatalak kişi ayağa kalkıp yürüyor. kasidei bürde ilahisi de aşşaığıdaki linkte.
annem- ismail ne yapıyorsun gene o pis bilgisayarın başında .
ben- anne sana anneler günü için hediye bakıyorum. ama ne olduğunu sorma söylemem.
annem- senin altında atlet varmı?
ben- evet anne. ne alaka şimdi.
annem-sana yemek ayırdım yedin mi?
ben-evet anne ne alaka şimdi
annem-tamam ben hediyemi aldım say?
işte paşalar ağalar beyler vede hanım ağa yazar arkadalar. bir anneye verilecek en güzel hediye. atletini giy . dolmaları götür. hepsi bu. vesselam.
anne bu işte anne. başka hiçbirşeye benzemez. parolamız ve sıloganımız.şöyle
itin olayım anne. kölen olayım anne.
biri bizi gözetliyor. gelinim olurmusun. yabancı gelin. yemekteyiz. kaynanam olurmusun. kuzenim olurmusun. yok babaannemin görümcesi olurmusun derken , kivrem olurmusun diye bir proğram çıkarsa şaşırmayacağımız bir proğram olur.
önce sünnet olmamış 20 çocuk bulunur. ve 20 kirve adayı. çocuklarla iletişimi en kötü olan kirve adayları halktan gelen sms ler yoluyla her hafta elenir. ve her hafta yatağını en çok ıslatan çocukta elenir. final haftası sünnet gerçekleşir. en çok oy alan kirve ile yatağını en az ıslatan veled finalde büyük ikramiyeyi kapar. ikramiye bedava sünnet. diğer çocuklarda ömür boyu sünnetsiz kalacak şekilde cezalandırılır. bekliyorum . vesselam .
inatçı bir sineğe denk geldiyseniz sinir bozucu bir olaydır . kovarsınız kovarsınız o gelip aynı yere konar . sanki girdiğiniz entry i okuyup siz ekle butanuna basmadan gidip başka yazarlara fısıldayacakmış gibi hissettiriyor .(sanki bayakı birşey yazıyorum da. mantıntığa bak hele . kendini beğenmiş ukala .) dahası insanın aklına hemen halka flimi geliyor . birde bağlantıyı koparmaya çalışıyor galiba .
dünya kime kalmıştır ki. bir kaçtane çapulcuya mı. yoksa yüreği mangal yeri gibi olan delikanlı insanlara mı.
hayır! pes etmez iyi insanlar.kıyamet in koptuğunu görse elindeki fidan ı dikmeye devam eder. iyi olmak masfarlı değildir belki zor da değildir ama birazcık zahmetli olabilir. yaşımız kaç şimdi. ne yaptık ki . kimsenin bilmesini istemdiğimiz kötü işlerin yanında kimsenin bilmesini istemediğimiz kaç tane iyi hareketlerimiz oldu ki..
hayır! dünya bir kaç tane çapulcuya kalmadı. iyi insanlarda yaşıyor bu dünyada ve bu dünya o iyi insanların. ağlayan adama gülerek göz kırpıp tüm sıkıntıları karanlıkta boğan insanların.
yıldızlar gecenin değildir
Ceylanları vurulmuş dağlardan
Bir tutam kekik getireceğim size
Bir avuç kan.
Bir selvi gibi dikilip önünüze
Ölümü hatırlatacağım durmadan.
Keklik zindanı gözlerinize
Mil çekip
içinize bükeceğim bütün yolları.
Hangi yola çıkarsanız çıkın
Hep kendinize döneceksiniz
Siz
- Ey bu şehrin karanlık sokaklarında
Kaf dağını arayan kervanın
Sefil yolcuları-
Boşluğa giden hayatların
Ayaklarına prangalar vuracağım
Ellerine zincir.
Dağ yellerini doldurup göğsüme
Haykıracağım:
- Yıldızlar gecenin değildir.
Karanlıktır,köhnedir dünya
Bir yolcusunuzdur siz...
Bunu size nasıl anlatsam
Hani yüzünüz görünmez ya kirli sularda
Sırı dökülmüş aynalarda
Hani silik
Hani paramparça...
Boynu bükük çiçekler getireceğim size
Koparılmış Dicle'nin, Sakarya'nın kıyısından
Yüreğimin tam ortasından
Taşıp gelen bir sesle
"Ağlayın",diyeceğim
Ağlayın
Ey analardan şefkat
Çöllerden merhamet emmiş çocuklar
Ağlayın
Ve göz yaşlarınızla sulayın
Kuytularda kuruyan çiçekleri.
Bir Yunus Sabahı çalacağım
Bütün kapıları bir bir
Kırmızı bir şal gibi örteceğim şafakları
Çıplak omuzlarına
Ve sarhoş gecelerine şehrin.
Minareleri dayayıp şakağına
Uyandıracağım kirli uykulardan:
- Çıkın koynundan karanlığın
Geceyi bu kadar sevmeyin
Yıldızlar gecenin değildir.