normalde yaşantımda olur olmaz şeylerden saçma şeyler bulup böyle hayat mı olur yıaa diyen birisiydim. sonra bu hafta başında tıp öğrencisi olarak yapmam gereken bir yaz stajı gereği hastanenin acilinde bulunmam gerekti.
acilin kırmızı alanında 5 gün kadar bulunmuş oldum düne kadar. buraya ileri derece müdahele gerektiren hastaları getiriyorlar. yoğun bakım gibi düşünülebilir. bu süre zarfında intihar etme amaçlı bir kutu dolusu ilaç içen hasta da geldi, kolon kanserinin son döneminde hasta da. kardiyak arrest geçirenden bol vaka yoktu zaten. hipertansiyona bağlı geçirdiği beyin kanamasından kaynaklı felç olan bir hastayı görünce yaşamanın onun da ötesinde sağlıklı yaşamanın ne kadar değerli ne kadar bulunamaz bir nimet olduğunu idrak ediyorsunuz.
birçok anım oldu bu staj süresinde kendime çıkardığım birçok ders ama sağlıklı olmanın size sunduğu inanılmaz fırsatın değerini keşfetmek en önemlisiydi herhalde. dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek için cidden herkesin yapabileceği şeyler var. bunları yapmak bir insana yardım ederek onu mutlu etmek pahası biçilemez şeyler.
hayatınızda geçen her bir günün kaderini kaybedilen mi kazanılan mı bir gün olarak belirlemek sizin elinizde.
en kötü diceğiniz yaşamak bile ölmekten daha iyi seçenektir, derdi çok sevdiğim bir dizi karakteri. yazımı da bunla bitirmek istedim. vesselam.
benimdir. instagram insanların çoğunlukla ortaya koydukları malzeme olarak düşünüldüğünde fiziksel özellikleri ile ego tatmini yapmaya çalıştığı, beğeni toplamaya çalıştığı bir platform.
insan psikolojisi hakkında az çok bir şeyler bilen bir insan olarak ben de her zaman egoist biri olduğumu kabul etmişimdir. zira her insan egoisttir. bunu ayrıca abdli psikolog abraham maslowun insanların hiyerarşik ihtiyaçlar piramdinin bir basamağında görmek mümkün.
benim bu platform ile ilgili daha çok karşı olduğum aspekt ise bu ego tatmini ihtiyacının salt fiziksel görünüşler temeline indirginerek samimiyetsizleşmesidir.
dün yaşadığım büyük hayal kırıklığından sonra dinlemeye koyulduğum şarkı. içerik olarak elbette pek uyuşmuyor durumum ama çareyi arıyor insan farklı yerlerde.
Tahir elçiye yapılan suikastte önünden koşarak geçen teröristi 20 el ateş edeyerek vuramayan polisler hakkında en ufak soru işareti yaşamamış birkaç moronun tiyatro diye anırdığı girişimdir.
Adamın ölmesine ramak kalmıştı ulan hiç mi insanlığınız kalmadı?
Bu sene tanıştığım ve bana iyi ki istanbul tıp fakültesini yazmışım dedirten anatomist.
Derslerindeki ciddi otoriter tavrı bana kalırsa branşı gereği epey yerinde olandır. Her ne kadar pek deneyimlemesem de ders dışında adamın dibi olduğunu duydum ve kendim de sezmişimdir.
Size tek sözüm var: Kötülükte adil olacağım, sözü ile adamlığını ortaya koymuştur.