gece lambasi mavi
144 (şirin baba)
yedinci nesil yazar 142 takipçi 2538.77 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    geceye üzücü bir şey bırak

    28.
  1. Bir şeylerin iyiye gideceğine olan inancım bitti. Hayatımın günlerini dolduruyorum.
    1 ...
  2. geceye üzücü bir şey bırak

    27.
  3. iyi giden şeylerin katili ile zorluyorum bir şeyleri ya da o kadar istiyorum ki artık iyi gittiği sanrısı görüyorum.
    1 ...
  4. yazarların çektiği fotograflar

    51.
  5. sözlük yazarlarının itirafları

    159416.
  6. müzeyyen senar çalsa pikapta. Hafiften bir esinti olsa havada. Bir de güzel bir manzara, tabi mümkünse; değilse sorun değil. Çok içsek, çok sarhoş olsak.
    istedim.
    1 ...
  7. yaş ilerledikçe anlaşılan şeyler

    126.
  8. Keskin sınırlar bazen çok anlamsız.
    1 ...
  9. gecenin şiiri

    12606.
  10. Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
    Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
    Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
    Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
    Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
    Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

    Gidersen kim sular fesleğenleri
    Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

    Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
    Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
    Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
    Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
    Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
    Birde seni ekliyorum susuşlarıma

    Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
    Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
    Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
    Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
    Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
    Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

    Gidersen kar yağar avuçlarıma
    Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

    Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
    Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
    Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
    Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
    Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
    Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

    Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
    Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
    Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
    isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
    Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
    Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

    Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
    Bir tufan olurum sustuğun her yerde
    5 ...
  11. birisine çok kırılınca yapılacaklar

    223.
  12. susmak. bazen kaçmak, kendini ve onu kurtarmak için. artık açıklamalar anlamını yitirdi.
    1 ...
  13. gecenin şiiri

    12601.
  14. Yüzün diyorum bir bir bir bir,
    Yüzün diyorum iyi bir gün başlıyor.
    Çoktan durmuş gibi bir şeyler orda.
    Saatler durmuş, sesler durmuş, savaşlar durmuş.
    Ne geç kalma telaşı işçi duraklarında kadınların,
    Ne bir köpek havlaması sokaklarda,
    Ne de ölü bir çocuk sokulmuş fotoğraflara.
    Uyanmayı beklemiş sanki bir dağ yüzyıl boyunca,
    Boynunla saçların arasında.

    Yüzün bu âlemmiş de sanki
    Davud sana gelmiş, Musa sana, isa sana.
    Salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviyede.
    Gökyüzü sanki senden esinlenmiş,
    Zebur senden, Tevrat senden, incil senden.
    Binlerce renge doğru koşmuş yüzün,
    Bilinmez renklere, çizilmez renklere.

    Yüzün adsız bir mevsimi kiralamış,
    Ne zemheriler gibi soğuk,
    Ne kavurgan yazlar gibi sıcak.
    Bir bulut kaçmış da göğünden,
    Sanki yüzüne konmuş.
    Yüzün, koca bir dünyayı
    Islatacak, ıslatacak, ıslatacak.

    insan ölmek için yaratıldı korkuya inanma,
    Ateşe inanma, suya, havaya inanma,
    Aşk bile ölüyor aşka inanma.
    Bir ceket al üstüne,
    Bir geyiği düşle, bir ağacı hatırla,
    insan düşmek için yaratıldı, kuşlara da inanma.
    Sen sıkı sarıl kalbime dünya sandığın yer değil,
    Sandığın yer değil en güzel yerin,
    En güzel yerinde değiliz biz bu şiirin.

    Yüzün diyorum bir bir bir bir,
    Yüzün diyorum huysuz bir yağmur başlıyor.
    Olsun, ben böyle yağmurları da severim,
    Böyle yağmurlarda büyür insan,
    Fırıncılar en güzel ekmekleri çıkarır.
    Acısız bir selam verir,
    Silinmiş sloganlar içinden duvarlar,
    Duyulur en güzel vapurun sesi,
    En güzel trene binilir,
    Ve gidilir bir cehennemden bir cehenneme.
    Ve adına yolculuk denilir.
    Zaten insan bir yolculuk değil midir?

    Durdur içinde büyüyen hüsran ordusunu,
    Kışla bekçilerini, silah çatanları,
    Silahşörleri durdur ve bekle.
    işgal edilmeli yüzün bir deniz kokusuyla,
    Çocuklar uçurtma uçurmalı,
    Taze çaylar demlenmeli kahvelerde,
    Yüzüne taptaze bir sabah gibi bakmalıyım.

    Yüzün diyorum kayboluyorum.
    Bir kuş bir fili boğuyor sanki, kayboluyorum.
    Yükünü boşaltıyor kızıl atlar, kayboluyorum.
    Kim bulmuş ki zaten kendini kaybolduğu yerde.
    Kim anlamış insanı.
    Yüzün diyorum yüzünde memleket telaşı.

    Binlerce yoldaşım öldürülmüş,
    Binlerce çiçek büyüyor ama hâlâ
    Pınar ağaçları, çınar gölgeleri büyüyor,
    Büyüyor kar bakışlı bir kadın.
    Susamış bir nehir yatağıyla gidiyorum ona,
    Ve yüzün diyorum bir bir bir bir
    Bir yüzün diyorum,
    Yüzüne bir geçiş bulmalıyım.
    8 ...
  15. gecenin şiiri

    12593.
  16. acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun
    izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
    orada o yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili
    benden savrulan parçalar kurusa da,
    izleri var hala yolun kenarında.
    izini sür yolun, acının ormanı büyütür insani
    vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın
    acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun,
    ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
    hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle
    büyük bir ask, hangi sesle ölür, bileceksin.
    ne zamandı bilmiyorum.
    yaşadıklarından sana
    kalan tortu, seni olduğun yere çakan, olduğun
    yerde fırtına koparan korku.
    kendi sarmalında
    döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
    kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
    şimdi, acının ormanından geçiyorsun
    her şey bir daha kanasa da
    ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
    geç meleğim, senin de şarkıların olsun
    içindeki telleri titreten.
    6 ...
  17. sözlük yazarlarının itirafları

    159258.
  18. Kendimi bıraksam, paramparça olacağım. Tutuyorum.
    13 ...
  19. edip cansever

    898.
  20. (bkz: Gecenin şiiri)

    I

    Biliyorsunuz parkların
    Sizi çağıran tarafları
    insanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı
    Orada saklanıyor onlar
    Çünkü her türlü saklanıyorlar orada
    Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
    Dağınık mavisiyle gözlerinin
    Sevgi vermez kadın uçlarıyla
    Korkuya, sadece korkuya sığınmış olarak
    Eskimiş, kurtlanmış ikonlarıyla kiliselerinin
    Yalvaran bakışlarıyla –nasıl da sevimsiz-
    En kötüsü, belki en kötüsü
    Bir duygu açlığıyla soluyarak
    Parklara yerleşiyorlar, parkların
    Onları çağıran köşelerine
    Bir karıncayı selamlıyorlar, besili, siyah
    Bacak aralarından
    Çömelmiş, öyle sakin
    Selamlıyorlar
    “Günaydın” diyorlar atılmış bir kâğıt parçasına
    Kuleler yapıyorlar ayak parmaklarından
    Birinci katta bir kibrit çöpü oturuyor
    Acılar alıp veriyor dünyadan
    Dillerini gösteriyorlar, diz kapaklarını
    Bir sıkıntı şiiri gibi
    Sıkıntı
    işte
    Tam orada duruyorlar.

    II

    Bu kimin duruşu, bu sizin en gülmediğiniz saatlerde
    Her cümlede iki tek göz, bu kimin
    Ya da kim korkuttu bu kadar sizi
    Bu nasıl sevişmek, üstelik bu kadar hızlı
    Ya da tam tersine
    Boş vermek öperken, severken boş vermek sevmelere
    Sulardan ürpermek gibi dokununca,
    Ya da ben kimi sarmışım böyle kollarımla
    Kime söz vermişim, biraz da unutmak gibi
    Denir mi, ama hiç denir mi, iş edinmişim ben
    iş edinmişim öyle kimsesizliği
    Kendimi saymazsam - hem niye sayacakmışım kendimi -
    Çünkü herkese bağlı, çünkü bir yığın ölüden gelen kendimi
    Konuşmak? konuşuyorum, alışmak? evet alışıyorum da
    Süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.

    Ne çıkar sanki sardıysam sizi kollarımla
    Unutmak, belki de unutmak olsun diye mi
    Onu da tatmak gibi
    Oysa ne bir evim oldu, ne de bir yerim var şimdi gidecek
    Ama gitmenin saati geldi
    Kirli bir gömleği çıkarıp asmak
    Yıkayıp kurutmak ister ellerimi
    Su içmek, saati kurmak ve sebepsiz dolaşmak biraz da
    Açınca camları - diyelim camları açtık ya sonra? -
    Sonrası şu: ben bir camı, bir perdeyi açmış adam değilim
    Bilirim ama çok bilirim kapadığımı
    Öyle iş olsun diye mi, hayır
    Bilirim içerde kendimi bulacağımı
    Dışarda görüldüysem inattan başka değil
    Evet, çünkü bu karanlık işime en geleni
    Kendimi saklıyorum ya, bir yığın ölüden gelen kendimi
    Oramı buramı dürtüyorum, bunu sahiden yapıyorum
    Ve açıyorum bütün muslukları
    Diyorum sular mı böyle, sular mı olmalı
    Ne geldiği, ne de gittiği yer belli
    Olmuyor, gene kendimi düşünüyorum
    Alıştım istemiyorum.

    III

    Binlerce, ama binlerce yıldır yaşıyorum
    Bunu göklerden anlıyorum, kendimden anlıyorum biraz
    insan, insan, insandan; ne iyi ne de kötü
    Kolumu sallıyorum yürürken, kötüysem yüzümü buruşturuyorum
    Çok eski bir yerimdeyim, çürüyen bir yerimden geliyorum
    Öldüklerimi sayıyorum, yeniden doğduklarımı
    Anlıyorum, ama yepyeni anlıyorum bıktığımı
    Evlerde, köşebaşlarında değişmek diyorlar buna
    Değişmek
    Biri mi öldü, bir mi sevindi, değişmek koyuyorlar adını
    Bana kızıyorlar sonra, ansızın bana
    Kimi ellerini sürüyor, kimi gözlerini kapıyor yaşadıklarıma
    Oysa ben düz insan, bazı insan, karanlık insan
    Ve geçilmiyor ki benim
    Duvarlar, evler, sokaklar gibi yapılmışlığımdan.

    Bilmezler, kızmıyorum, bunu onlardan anlıyorum biraz
    Erimek, bir olmak ve unutulmak içindeki onlardan
    Ya da bir başkaca şey: ben kendimi ayırıyorum
    O yapayalnız olmaktaki kendimi
    Böyleyken akıp gidiyorum bir nehir gerçeği gibi
    Sanki ben upuzun bir hikaye
    En okunmadık yerlerimle
    Yok artık sıkılıyorum.

    Umutsuzlar parkı’ndan bir alıntı.
    Devamı diğer gecelere.
    5 ...
  21. sözlük yazarlarının itirafları

    159219.
  22. Çok sevdiğim bir şiir var. Kimse okumasın kimse bilmesin istiyorum, içten içe. Sevgilim olsa bu kadar kıskanmam.
    3 ...
  23. ali lidar

    261.
  24. Sevdiğimiz ölüler var ve sevmediğimiz diriler çok
    Geçtim aralarından kirin pusun ve telaşın
    Gövdemden geçtim önce sonra aklımı kaybettim
    Yalnızdım hep ve bunu mesele yapmayacak kadar
    Şuursuzdum sanırım son çare sana geldim
    Merhamet et merhamet bir bakışınla mümkün
    Çok zaman kaybettim çok üzgünüm ne desem boş.
    0 ...
  25. gecenin şiiri

    12564.
  26. Ali lidardan, en sevdiğim,

    Geçtim!
    Dönüp sırtımı kalabalıklara
    Kanayan yerlerime iki kat fondöten sürüp
    (Baba beni makinist yap)
    Gençtim, bilmiyordum o zamanlar
    Gitmeye yeltenmenin gitmek demek olmadığını.
    Şimdi bütün ağrırken, tırnaktan saç diplerime
    Ağaramazken şafak ve ağlarken mütemadiyen
    (Baba beni depresyona sok)
    Doğru ne yanlış ne hepsi iç içe geçmişken
    Sen varken tek güzel olan, bırakıp nasıl gideyim?
    Geçtim!
    Dönüp sırtımı kalabalıklara
    Evim bildim seni, geçmişim ve geleceğim
    Oralarda bir yerdeyken sen ve en güzel ihtimalken
    Bir şey gelmiyor elimden
    (Baba benim kafama sık!)
    N'olur bana bir şey söyle ne yaptığımı bileyim
    Ne eksikse sen tamamla, son derece yorgunum
    Çok uykum var, öp beni, öpersen ne güzel uyurum

    Gecenin türküsünü sorarsanız;
    o da Neşet Ertaş -

    Kurusa Fidanın Güllerin Solsa
    Göynümde Solmayan Gülümsün Benim
    Yaprakların Gazel Olsa Dökülse
    Daha Taze Fidan Dalımsın Benim
    Ağarsa Saçların Belin Bükülse
    Birer Birer Hep Dişlerin Dökülse (Canım Dökülse)
    Vücudun Kurusa Kanın Çekilse
    Yine Şu Gönlümün Yarisin Benim.
    4 ...
  27. sözlük yazarlarının itirafları

    159072.
  28. Birine mesela “nasılsın?” diyorum “iyi nolsun” diyor ya hani “nolsun?” Demek istiyorum ya da “teşekkür ederim” diyorum da “ne demek” diyor ya “ne demek?” Diye sorasım geliyor, tutamıyorum kendimi. Of! Biri şu salaklığıma dur demeli.
    10 ...
  29. kadın olmanın en tuhaf tarafı

    2.
  30. Kıskançlıktan öldürülmeye hak görülmek.
    10 ...
  31. sigarayı bırakmak

    2950.
  32. imkansız olmamakla birlikte, her boş vaktini ve bazı klişeleri sigarayla tamamlayan insanlar için dirayet isteyen eylem.
    5 ...
  33. aşk

    15456.
  34. “istemeye hakkım var mı bilmem ama seni yürekten ilgilendiren şeyleri, başkalarına anlatmaktan kaçınacağın şeyleri duymak isterdim. Anlat bana.” Tomris uyar.

    Şöyle bir şey.
    5 ...
  35. ali lidar

    259.
  36. Eflatun At Olabilir..

    Kapatsan gözlerini uzansan kanepeye
    kapatmasan da olur tabi merak etme problem yapmam
    bu akşam senin için bir sürü fedakarlık yapabilirim
    şimdi istesen benden son sigaramı bile veririm
    şimdi mesela ikimiz son sürat giden bir trene
    yetişemesek bile binmeye niyet edebiliriz
    ameller niyetlere göreyse varsa harbiden öyle bir şey
    niyet etsem sıkı sıkı uyurkenden uyanıncaya
    uyandığımda belki seni yanı başımda görebilirim..

    Bir ikimiz kalsak şimdi terimizi silmeye
    bir üşensek bir üşensek kalsak öyle sırılsıklam
    uyuyakalsak öylece birlikte aynı yere
    sabitlemişken gözlerimizi aynı anda uykuya dalsak
    eflatun bir at görsek rüyamızda aynı anda
    eflatun at olmaz deme deneyelim bak olabilir
    yeter ki uyuyabilelim çünkü beraber uyumak
    her türlü ön yargının üstesinden gelebilir..


    Canım Ali Lidar.
    6 ...
  37. edip cansever

    891.
  38. Unutulmuş gibiyim ben.
    Ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir.
    Bilmem ki nasıl anlatmalı?
    Yalnız bile değilim.
    Belki de yalnızlıktan
    Daha fazla bir şey bu.

    - Edip Cansever
    3 ...
  39. anın görüntüsü

    39051.
  40. kötü şeyler yaşamaktan daha kötü olan şey

    10.
  41. ali lidar

    258.
  42. O kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor
    Saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke
    Uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki
    Ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda
    Bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma.
    Sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum
    içinden konuşma!
    Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna
    Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim
    Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan
    Misal şimdi yan yana uyumak var
    Uyumamakta hayır var da
    Uyumakta ne mahsur var
    Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye
    Secdelere küs alnımda bir kara bir kara
    Kalksak gitsek ya şimdi
    Belki Abant olur belki Porsuğun kenarı
    Bayram namazından sonra
    Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak
    Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana.

    Ali lidar.
    2 ...
  43. geceye üzücü bir şey bırak

    23.
  44. Hissetmekten kendimi alamadığım duygularım var. Mesela güzel günler çok eskide kalmış gibi, saf duygular çok eskide kalmış gibi...

    insaoğlu ne bencil ne nankör bir varlık. Emin olamadığım duygularımı deliler gibi özlüyorum. Deliler gibi yaşamak istiyorum. Zaman geçtikçe daha net görüyorum bir şeyleri. hep böyleyim.

    Hep sonradan gelir aklım başıma.
    6 ...
  45. ali lidar

    256.
  46. Sevgili kalbim!
    Neden hala apartman boşluğunun
    Gün ışığı görmeyen penceresinde
    Kuş sesleri beklersin.

    Ali Lidar.
    4 ...
  47. sözlük yazarlarının şu an hissettikleri

    1222.
  48. sözlük yazarlarının tespitleri

    4566.
  49. Böyle gülüp gülüp ama çok gülüp sonra da “Of!” Diyorsun ya, düşündüm şöyle bi, bunu yapan adamların hepsi çok güzel insanlar. Komik ve iyi oldukları inancım tam. Tanıdıklarımdan örneklem aldım, kendi içimde onayladım hadi bakalım.
    5 ...
  50. sözlük yazarlarının itirafları

    158699.
  51. ‪Yeğenimin doğduktan sonraki ilk dakikalarda çektiğim bir videosu var, ağlarken minicik çenesi titriyor; 50 kere izlesem bu videoyu, 50sinde de ağlarım.
    4 ...
  52. kilo almak

    243.
  53. Hep çok yürüyen biri oldum, günde en az 10.000 adım atardım. Sürekli yürümekten zamanla ayaklarımda geçmeyen bir ağrı oluştu. Yürürken derdim ki bu kadar yürüyorum da bu kilodayım bir de yürümesem... velhasıl o “bir de yürümesem...” zamanlarına da bu ayak ağrısı ile ulaşmış oldum. 3 ay gibi kısa bir sürede 7 kilo aldım. Tabi asla düzenli bir yeme saatim yoktu, tatlı yemeye fazlasıyla alışmıştım, sınırsızca yedim, sadece yedim. Sonunda iş gardrop yenileme mecburiyetine dayandı. Bunalım çok bunalım bu nokta. Neyse frene bastım bakalım 4 günde 1 kilo gitti bile, aç kalmadan üstelik. Artık nasıl sınırsızca bir yeme sistemi oluşturduğumu siz düşünün apdmdl.
    3 ...
  54. nasıl hissediyorsun

    2826.
  55. Memnuniyetsiz -ki böyle insanlardan nefret ederim. Ama mutsuz eden bir şeyler var. Dünyanın alışverişini yaptım hala içimde bir kıpırtı yok.
    1 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük