sigaranın dumanını,
senin gibi,
havaya üflerken ve
yeniden kendime doğru çekmeye
çalışırken
ve tekrar verirken
sen yoktun.
bir tv, bir ben vardım
birde kaptan arka kapı...
erkek olsan matrix i yapan architect e benzerdin. beyaz sakal, saç ve kıyafetler... olaylar sanırım şöyle gelişirdi: keymaker, kaptan arka kapi ya anahtarı vererek vurulur. doğru kapıdan geçen kaptan arka kapı, the source un girişinde architect ile karşılaşır. architect kendisine matrix hakkındaki tüm gerçeği anlatır ve iki seçenek sunar: sağdaki kapı, the source a çıkmaktadır ve bu kapıdan geçerse, zion daki insanlar yok edildikten sonra seçeceği 23 kişi ile birlikte yeni bir şehir kuracaktır. soldaki kapı ise konumuz dışıdır. çünkü architect, bunun daha önce 5 kez yaşanmış olduğunu ve her seferinde kaptan arka kapı nın sağdaki kapıyı seçmiş olduğunu söyler. acaba bu sefer hangi kapı seçilecektir?
hımmm... seçtirme lan kapıyı... kurtulsun işte insanlar. *
yaşadığım gezegenin değerli süper kahramanı... o keskin bakışlarınla millete racon kestiğin, sihirli parmakların ile düşmanlarının götünde olduğun, süper kahraman olarak iyilerin yanında bulunduğun, mavi tişörtün ve sinsi bakışların ile millete ayar vermeye karar verdiğin an;
"the tv is on
and i always sleep with my guns
when you're gone"