Neden evlilikler yaptığı malum peygamberliğin görevleriyle alakalı olup boşama kısmında bizlere şartlara bağlı hak tanınırken O peygambere Ahzab suresi 50. Ayetle "Bundan sonra, güzellikleri hoşuna gitse bile, başka kadınlarla evlenmek, eşlerini boşayıp başka eşler almak sana helal değildir. Ancak sahip olduğun cariyeler başka. Şüphesiz Allah her şeyi gözetleyendir." "Sana bundan öte kadınlar helal olmaz." Muhayyer kılınıp da seni tercih eden dokuz hanımından başka kadınla evlenmek caiz olmaz. Bu hanımlar, Aişe binti Ebi Bekr, Hafsa binti Ömer, Ümmü Habibe binti Ebî Süfyan, Sevde binti Zem'a, Ümmü Seleme binti Ebi Ümeyye, Safiyye binti Huyeyyi'l-Hayberiye, Meymune binti'l-Harisi'l-Lilâliye, Zeyneb binti Cahşi'l-Esediye, Cüveyriye binti'l-Hârisi'l-Mustalikıyyedir. Allah hepsinden razı olsun. "Onları başka hanımlara değiştirmen de olmaz." Yani bunları boşayıp yerlerine başka kadınlarla evlenmen de caiz olmaz. Onlar Allah ve Resulü'nü seçtikleri için Allah Teâlâ da onlara böyle ikram ve lutufda bulunmuş, Resulullah (s.a.v.) de vefatına kadar sadece bu hanımlarla evli kalmış vefatında da onlar müminlerin anaları olarak kalmışlardı. "Güzellikleri hoşuna gitse bile." Alacağın kadınların güzellikleri, senin takdirine layık olmaları varsayılsa bile helal olmaz.Bundan sonra yani bu ayetten sonra boşamak sana haramdır! deniliyor. Bunun gerekçesi aldığı 9 eşi Müslümanların annesi hükmünde olmasından, bir başkasıyla evlenmemeleri içindir. Bunun eleştirilecek yanını bulduğunu söyleyenin kutsallara bakışından ve duyduğu saygıdan şüphe ederim.
Eğer ki söylediğinde samimi isen. yani tanrıya inanıyorsan, bütün tanrıların ki bunu kitaplı inançlarla sınırlıyorum, ateistlerin en büyük inkarlarının temel dayanağı bütün dinler aynı şeyleri söylüyor lafına verdiğim cevap aynı kişi tarafından yazıldığındandır. Mantıklı düşünmeni rica ederek soruyorum; üç aşağı beş yukarı bütün dinler tanrıdan, onun emirlerini yerine getirmekten, cennet ve cehennemden bahsediyor değil mi? Gayet açık hepsinin bozulmadan önceki temeli aynı bilgiden oluşmuştur. Ben şairim, şiir yazarım. ilk yazdığımla son yazdığımın arasında kelime olarak da mana olarak da fark var. 88 senesinde o zamana ait güncel kelimelerle ve insanların ulaşabildiği bilgi kapasitesine ve duygularımın topluma uygun tahliline dayalı kısır kelimelerden ibaretti. Bu gün ise yazdıklarım hem o dönemi, hem de bu dönemi kapsıyor fakat anlatımım bu günkü gelişen teknolojiyle de ilintili. Kimi zaman ise kullandığım bazı kelimeler yaşım gereği günümüzde anlaşılamaz hale geliyor gençler tarafından ve açıklama yapmak, çözümlemesiyle anlatmak durumunda kalıyorum şimdiki nesle. Dinlerin de indirildiği devrin zamanla ifadelerinin ve şartlarının değişmesi sebebiyle güncellenmesidir. insan kendini geliştiriyor fakat önce yazılmış bir kitap zamana uygun kendini geliştiremiyor, sebebi ise peygamberlerinden sonra güne uygun düşmeyen kısımların insanlar eliyle değiştirilmesi. Telefona format atmak gibi düşün veya güncellemeyle son sürüme yükseltmek gibi. Son güncelleme islamiyet olarak geldi. islamiyeti beğenmemek öncekilerden birini beğeniyor olmanı gerektirir. Yok hiç birini de beğenmiyorum diyorsan o zaman tanrıya inanıyorum deme. Ha dersen ki islamiyet mantıksız şeyler barındırıyor, o halde onları sor derim. islamiyet olarak bildiğin belki de yanlış bilgidir, düzeltelim. Kişilere veya devletlere, araplara bakarak islamiyet bu dersen yanılırsın. Sorarsan mutlaka cevabımız vardır. Takıldığın yerleri sor, aksi takdirde bir ilaç yok ki elimizde yutturalım, bir anda anla.
Sormayın bilmiyorum, ilgilenmiyorum yaşımla,
Yaşamadım demeye utanırım, gezdirdiğim naaşımla,
Ne zoraki buradayım, ne de gitmemeye ayarlı zamanımla,
Bir koşum yolu katediyorum, sırtta anılar, göğsümde imanımla.
Sormayın bilmiyorum, ilgilenmiyorum yarınımla,
Yapacağım demeye utanırım, gölgeme sokulmuşluğumla,
Ne mecburi çabadayım, ne de etrafıma karşı duyarsızlığımla,
Bir tutam hayatı tüketiyorum, vebalsiz ufkum, dilimde dualarımla.
Söyleyecek sözü olanların artık başka sosyal platformlara kaymasından kaynaklı bir kenara atılmışlıkla kendi içinde ayakta durmaya çalışan ve tekrardan öteye gidemiyor olması. 5 sene önce paylaştığımı henüz keşfedenlerin ilkmiş hissiyle karışık mutluluk duygularına, arkadaşlarının da ortak olması.