bir sağlık çalışanı olarak bizzat şahit olduğum bi olay:
-doktor
+hasta
-+hasta yakını
-neyin var
+valla göğsüm sıkışıyo dr.bey, nefes almakta zorlanıyorum (bu arada hasta ayrıca telaş halindedir.)dr.kalp krizinden şüphelenmektedir ve sorar:
-ölecekmişsin gibi bi hisse kapılıyormusun?
-+ya kardeşim ne biçim soru soruyorsun, biz adamı sana yaşat diye getirdik; ölümü hatırlat diye değil...
daha sonrasında acil servis karıştı, araya polis felan girdi, hasta yakını özür diledi vs...
devlet bahçelinin matematik dehası olduğunu gösteren teoremi değil kanunudur.niye? çünkü adam kanıtladı.eee kanıtlanınca da yasa (kanun) olmuyomu.ama bahçeliyi şimdiden düşündüren 2010 yılında nasıl bir teorem bulacağı düşüncesidir bence.ya bulacak ya da istifa edecek yoksa seneye demezler mi adama hani lan teorem diye?
bir insana rolü bu kadar mı yakışır dediğim en sevimsiz sanatçı tipi ama allah razı olsun onun sayesinde eşimin ekrana kilitlenmesi ve benim de arkadaşlarla okeye gitme şansını veren şahıs...
memleketim olan ilçe.eski adı haruniye'dir.abbasi halifesi Harun Reşid'den gelmektedir adı.Halen onun adını taşıyan bir kale vardır.ayrıca kaplıcaları meşhurdur.haruniye kaplıcaları, düldül dağı, berke barajı ilçemizde bulunmaktadır.
mensubu olduğum, ama yaklaşık 50 yıl kadar önce atalarımın bıraktığı göçebelik türü...
ama o yaylalar yok mu? insanın herşeyi tekedip oralara yerleşesi geliyor billah.
Dedem DADALOĞLU'nun dediği gibi;
Ölürüz de kömür gözlüm ölürüz
Dost ağlasın zalim felek utansın
Kıyamette kavuşmak var biliriz
Dost ağlasın kahpe felek utansın
Bir çıkmaza girdi bugün yolumuz
Geçit vermez sağımızla solumuz
Kalır gayrı bizim burda ölümüz
Mert ağlasın namert olan utansın
Avşar eli yaylasına göçmedik
Aşırı yeyip sularını içmedik
Tenhalarda kendimizden geçmedik
Can ağlasın hayın felek utansın
Dadaloğlu'm yine coştu çağladı
Ak üstüne karaları bağladı
Firkat odu yüreciğim dağladı
Ben ölem de Çapanoğlu utansın
-aile yeriniz var mı?
-kör müsün kardeşim, ne yazıyo kapıda?
-aile yerimiz vardır.
-eee!kaç kişilik olsun?
-tamam, ben hanımla kaynanayı bırakıyorum.
-türksün di mi sen?
sebataycıların yaptığı söylenen, ancak maalesef alevi kardeşlerimize mal edilen çok çirkin yakıştırmalardır.bırakın aleviyi, sünniyi,müslümanı, hristiyanı hangi iğrenç zihniyet eşini,çoluğunu çocuğunu böyle bir olay içine sokmak isterki...
maalesef üniversitede alevilerin mumsöndü yaptıklarına inanan arkadaşlarım bile vardı...
yurdum insanının samimiyetinden dolayı her olur olmaz duruma bulduğu ve cuk diye oturan sözleridir.aslında bunların çoğunun normal olarak dile getirildiği atasözleri vardır ama dedim ya anadolu insanının samimiyeti işte..