dünyanın ilk dışişleri bakanı atilla'nın eşidir. atilla papa'yı muhatap almadığı için onu eşi ile görüştürmüştür. muhtemelen papa'nın karşısında diz çöktüğü kişi, atlla değil karısıdır.
sabahın dördünde sokağın ortasına işeyen bir mensubuyla karşılaştığım kız cinsi.
saat 4 civarı, yürüyüşten dönüyorum. baktım kızın biri, iki tane arabanın arasına çömelmiş bir şeyler yapıyor, çantasını karıştırıyor vs.
ben de herhalde başına bir şey geldi veya bir şeye üzülmüş, ağlıyor diye düşündüm. sonra yaklaştım yanına ama, yaklaştıkça bir farklılık sezdim.
duruşunda bir gariplik vardı kızın, bu duruş ağlama duruşu değildi, acı gerçeği kızın altında şırıl şırıl akan suyla anladım.
siz şimdi diyeceksiniz ki ''kıza ne bakıyon?'' normalde bakmam ama karanlıktı ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. zaten durumu fark ettikten sonra hiç oralı olmadım ve yoluma devam ettim. bu da ilginç ve bir o kadar iğrenç bir anı olarak kaldı bende.
güzel, korkunç, yada kaliteli bir film vs. her şey söylenebilir bu film hakkında, ama en önemlisi; kaç defa izlerseniz izleyin, asla sıkılmadığınız filmler vardır ya, işte bu film onlardandır.
levent kırca'yı seçeceğim karşılaştırmadır. zenci pipisi esprisini herkes yapar. önemli olan bir komedyenin sistemi, hükumeti eleştirebilmesi, halkın davranış biçimleri ile dalga geçmek yerine, onların sıkıntıları üzerine espriler üretebilmesi ve farkındalık yaratabilmesidir.
hiç koşulsuz spor ve diyet. 2008 yılında, 3 ayda tam 37 kilo verdim. verdim ama nasıl verdim:
1. neredeyse sıfır yemek, zaman zaman günü 1 domatesle geçirdiğim günler oldu. bunu yapamayacaklara tavsiyem ülker altınbaşak yada eti form alıp günde sadece 1 paket tüketmeleri, çok acıkırsanız büyük bir bardak ayran yapıp içebilirsiniz.
2.yürüyüş yada spor. ben yürüyüş tercih ettim ve insan içine çıkmayı sevmediğimden geceleri yürüdüm. gece saat 1 de evden çıkıp sabah 5 te dönerdim eve. siz de benim gibi yapacaksanız sokak köpeklerine dikkat etmenizi öneririm, zira ben bir defasında çok kalabalık bir grubun saldırısına uğrayıp sırtımdan ısırıldım.
3.son olarak söyleyeceğim ilk şey sabretmeniz olacaktır. sadece 1 hafta açlığa sabrederseniz, tartıya çıktığınızda yaşanan değişimi görüp, artık bizzat kendiniz açlık hissetmeyecek ve daha fazla hevesleneceksiz. bu sayede kilo verme işlemi bir işkence olmaktan çıkacaktır.
amerika'ya iltica etmeyin yada göçmeyin. bütün uzaylıların, bütün zombilerin, bütün şeytanların ve canavarların amerika'da ortaya çıkmasının başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum.
hiç tartışmasız, gelmiş geçmiş en yetenekli ve estetik futbol oynayan oyuncusudur. tek sorunu özel yaşamına dikkat etmemesiydi, şimdilerde 33 yaşında olmasına rağmen, fiziğinin 28 yaşındaki haline oranla çok daha iyi olması bu sorununu geç de olsa çözdüğünün işaretidir.