biraz emek isteyen sözlük. gerek başlıktaki eski entrylere bakıldığında gerek özhakiki uludağ sözlükteki eski entrylere bakıldığında kendini belli ediyor zaten...
nice birinci nesil yazarlarını beklemektedir... ya aslında ben bu tarz reklam kokan entryleri seven bir insan değilim, sözlük hayatımda da oldum olası "allaaan gerizekalılarııı" diye bakmışımdır bu tarz entrylere... ama bu kez durum farklı, bizler bıktık sözlükte iplenmemekten, uludağ sözlük'ün keyfe keder uygulamalarından ve aynı yerde dönüp durmasından, sözlük kavramından gittikçe uzaklaşmasından, moderasyonun yazarlarından kopuk olmasından...
ama burdaki arkadaşlarımızı, arkadaşlıklarımızı da seviyoruz... bu yüzden bu yazarlarla güzel vakit geçirebileceğimiz en azından bunu deneyebileceğimiz bir yer için çabalıyoruz... dediğim gibi öyle büyük beklentiler yok... olmazsa da tamam der köşemize çekiliriz...
bu başlığa sayfalarca sözlük şöyle sözlük böyle, gelinen noktada sözlüğünün ne kadar kötü bir noktaya ulaştığıyla ilgili yüzlerce entry girilebilir ki binlercesi var zaten. bir fazlasını eklemenin gereği var mı?? yok, çünkü değişecekbir şey yok... o yüzden özhakiki uludağ sözlük diye bir oluşumda eğlencelik şeyler yapılıyor... amaç yığınla yazar gelsin de şöyle yapalım böyle yapalım diye reklam entrysi tarzında entryler girmek de değil... biz bu sözlüğe emek verdik zamanında, bizim yerimizdi, en bi güzel arkadaşlıkları burda kurduk ama yine gelinen noktada gördük baktık ki son 3 senede yazarlar neyden şikayetçi olursa olsun değişen hiçbir şey olmadı...
uludağ sözlük sevilen bir yer(di) eskiden... http://ozhakikiuludagsozluk.sozlukspot.com uludağ sözlük yazarlarından oluşan belki de tepkiyle ortaya çıkmış, eğlencelik bir yer... bu mudur? evet budur...
eskiden çok güzel muhabbetler dönerdi bu sözlükte, kendilerine uludağ sözlük'ün arka bahçesi demişlerdi.. hani öyle çok büyük beklentileri yok, sadece eğlenmek için uludağ sözlük'ün geldiği duruma belki de bir tepki olarak ortaya çıkmış eğlencelik bir oluşum... dedik ya büyük beklentileri yok amaç eğlenmek, eğlendirmek... buyrun;
insanlara bu bölümde okuyorum dediğinde, sana yönelen bakışlar değişiyor, sanki uzaylıya bakıyorlarmış gibi bir hal alıyor, aman allahım fizik mühendisliğimi, elektron tabancası nasıl bir şey şeklinde sorulara maruz kalmaya sebep oluyor. sanki bölümde elimizde elektron tabancası counter oynuyoruz. mutlaka herkesin tepkisi; ayyy çok zor yaaa nasıl okuyorsun orda. şimdi diyeceğim şey kabullenmesi zor, hemde çok zor bir şey ama eğlenceli bir bölüm 3 yılda insan alışabiliyor. yazacak olan insanlar olursa çekinmeden yazsınlar bu bölümü, türkiye de toplam iki bin küsür ferdi olan bir bölüm, iş olanağı geniş, ama elbette diğer bütün mühendislikler gibi kişinin kendisini geliştirmesi ile alakalı,bu arada ankara/kızılayda da fizik mühendisleri odası vardır.
bi arkadaşımın başından gecen olayı anlatacağım. bu arkadaşım yaklaşık iki metreden uzun bir insan. bir diğer özelliği de adam sürekli fermuarını kapatmayı unutuyor. bir gün bu arkadaş otobüse binmiş. ayakta gidiyor, hemen önünde çocuğun teki oturuyormuş. tabi bizim oğlanın fermuar yine açık, çocuk bizimkine doğru bakmış pis pis sırıtmaya başlamış. ne var demiş bizim arkadaş, sonrasında çocuk beni gülme krizine sokan o cümleyi söylemiş.
-maşallah abi çıkartta seviyim birazcık...
arkadaş ne diyeceğimi bilemedim direk düğmeye bastım ilk durakta indim diyor.
bu duruma düşen garibimin götünü kaldırdığı kızdır. kızın bi kere götü kalkmıştır. ama ne gelen vardır ne giden, götünün kalkıklığından memnun olan, bu durumu korumak için sürekli çocuğun üzerine gidip gelip gidip gelip havalara giren kızın yapacağı şeydir.
olayı bir arkadaşımdan dinledim. ne kadar gerçektir bilmiyorum.
çocuk eski kız arkadaşı ile aynı otobüse biner. paralı otobüsdür. muavine daha yakın olan çocuk, muavine iki kişilik para uzatıp;
-"abi şurdan bi öğrenci, bi fahişe alırmısın" der.