gareth keenan
-13 (nihilist)
altıncı nesil silik 1 takipçi 16.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    karne gününde ders yaptıran okul

    1.
  1. teorik olarak doğru bir şey yapar bu okul fakat, pratikte çok yanlıştır. sıcak havalar gelir, öğrenciler bunalır, siz hangi cüretle hâlâ ders anlatırsınız?

    ama bir yandan eğitim derken, bir yandan da bunu demek olmaz tabi. hoş sırf öğrencilere oruç tutturmak için okulun açılmasını neredeyse 1 aya yakın erteleyen zihniyetler olduktan sonra, daha çok karne gününe ihtiyacımız var.
    1 ...
  2. the new den

    1.
  3. millwall fc'nin, 1993'te inşa edilen , 65 bin seyirci kapasiteli stadyumu.

    leeds united, chelsea ve west ham'la olan maçlarda, tribünlerin önüne dikenli tel çekilir ki holiganlar sahaya atlamasın.
    0 ...
  4. grass up

    1.
  5. ingilizce'de ispiyonlamak manasında gelen kalıp.
    0 ...
  6. dragon fist

    1.
  7. ben holding'in yaratıcısı olduğu, mükemmel oyun. karate ve kung fu filmlerinin karakterleri flash'ta güzelce yaratılmış, güzel bir kodlama, street fighter'dan daha iyi bir oyun çıkmış ortaya, kaldı ki bu oyun flash.

    oynayın, oynatın. strese birebir.
    0 ...
  8. nonce

    1.
  9. ingiliz argosunda pedofil demektir. genelde cockneyler tarafından kullanılır, hâliyle ağır bir küfürdür.
    0 ...
  10. spiv

    1.
  11. ingiliz argosunda yalancı, olduğu gibi davranmayan, düzenbaz çakal manasına gelen sözcük.
    0 ...
  12. leave it out

    1.
  13. "kes şunu" , "bırak artık tamam." manasında kullanılan ingilizce deyim.
    0 ...
  14. gurbetçi olmak

    1.
  15. çok zor iştir. zorluğun sebebi, yaşadığınız gevur ülkede değil, atavatanınızda dışlanmanızdan kaynaklanır. herkes size "yurtdışında yaşayan türk kardeşimiz" olarak değil de "almancı" , "ingilizci" vs. olarak bakar, insanın canını yakar bu hadise.

    herkesin size zengin piçi yapma olayı da ayrı bir ayıptır.

    (bkz: gurbetçileri sevelim derneği)
    0 ...
  16. 110 degrees

    1.
  17. drum 'n' bass tarzı yapan gruptur. mükemmeldirler , şarkılarını dinlerken yerinizde duramazsınız , sokakta yürürken mp3 player sayesinde dinliyorsanız , yürüyüşünüz değişir , büyük bir özgüven gelir.
    0 ...
  18. ingiliz sineması

    1.
  19. komedi haricindeki alanlarda , ingiltere'de olan olayları , ingiltere'nin sorunlarını anlatan sinemadır . birkaç örnek vermek gerekirse , the football factory adlı filmde ingilizlerin futbol takıntısını anlatmışlardır , rise of the foot soldier adlı filmde essex'te öldürülen ve hiçbir zaman aydınlatılamayan cinayet anlatılmıştır.

    komedi alanında ise dünyada bir numaradır birçok kişiye göre , rowan atkinson , simon pegg & nick frost ve özellikle ricky gervais ve stephen merchant , alır götürür ingiliz komedisini , koyar birinciliğe.

    alman sineması kadar dünyaya açılmamıştır , uluslararası başarılı öyle aman aman değildir fakat , bakıldığında o kadar da kötü değildir.
    1 ...
  20. holigan olmakla gurur duymak

    1.
  21. ingiltere'de bütün holiganların yaptığı eylem. holiganlığı bir amaç doğrultusunda yapmayan insanların bağlandığı düşünce. neredeyse tamamına yakını der , biz dünyayı değiştirmek istemiyoruz , sadece kavga etmek istiyoruz , nedenimiz de futbol. işte bu da öyle bir şeydir , bir amaç yoktur , kavga etmek vardır. zaten ingiltere'de olan holigan kavgalarının çoğu , liderlerin telefonlaşıp , buluşup , görüşüğ , bir buluşma yeri ayarlamasıyla ortaya çıkar. düşmanlık yoktur , dostluk vardır , tekmeyle surat dağıtma vardır , kavga vardır.
    0 ...
  22. jog on

    1.
  23. ingilizce'de "hadi ikile." tarzında bir anlama sahip olan söz.
    0 ...
  24. askhole

    1.
  25. amerikan argosunda durmadan saçma sapan sorular soran insanlara verilen isim.
    0 ...
  26. smash the granny

    1.
  27. seks yapmak , bir bayan ile seks yapma isteğini dile getirmek için kullanılan cockney deyimidir.

    örnek : i'm gonna smash the granny out of that tonight mate.
    1 ...
  28. beogradski sindikat

    1.
  29. türkçe'si belgrad sendikasıdır. siyasi temalı rap yapan bir sırp rap grubudur. bayağı kalabalıktırlar , rap dinlediğimden değil , burada çıkmışlardı oradan biliyorum.

    (bkz: siyasi müziğin güzel olması)
    1 ...
  30. kendini dürüst sanan ingiliz ırkçısı

    ?.
  31. her zaman "this country was built on decent people like us." diye kıçını yırtan , aptal insan müsveddesidir . buradaki decent nasıl bir decent'tır , merak etmiyor değilim . aborjinleri kes , hindistan'ı sik , önüne gelen her şeyi yak-yık , milletleri böl , sonra decent olduğunu iddia et , oh ne alâ .

    bunun haricinde zeberdee kullan , ticaretini yap , kendini ve etrafındakileri zehirle , sonra vergisini ödeyen , adam gibi çalışan göçmene bok at . istediğine paki de , nigger de , kendine gelince decent.

    "peki bütün bu yaptıklarınız?" dediğinizde ise , karşlığında aldığınız cevap çoğu zaman aynıdır . "güçlüydük , yaptık , siz de yapsaydınız."

    (bkz: bsg)
    4 ...
  32. heaven knows

    1.
  33. austin howard'ın , insanı düşündüren , bulunduğunuz yerden alıp , sizi çok düşündüren şarkısıdır .

    rise of the foot soldier adlı filmin sonunda çalar , insanı ağlatabilir , ağlatır da...
    0 ...
  34. bütün gurbetçilere kıro muamelesi yapmak

    1.
  35. türkiye'de yaygın olan durumdur . yurtdışına farklı sebeplerden dolayı gitmiş birçok türk insanını kırmaktan başka bir şeye neden olmaz . iki-üç almancı tanıyıp , ailenin kızının kızıl saçlı ismail yk dinleyicisi olduğunu görüp , milyonlarca gurbetçiye aynı yaftayı yapıştırmaktır . cehaletin genelleme ile birleşmesi sonucu , büyük bir saçmalık çıkar ortaya.
    1 ...
  36. kebab shop

    1.
  37. ingiltere'de bir türk'e karşı edilebilecek en büyük hakarettir , eğer takmazsanız ve gurur duyarsanız karşıdaki daha bir delirir , her şey çok güzel gitmeye başlar .

    (bkz: yersen)

    the football factory adlı filmde , bebeler maç yaparken fred ve bill'in tartışmasında bill , fred'e söylüyordu . açın bir daha izleyin , bill'in kebab shop demesinden sonra , fred'i oynayan kıbrıs türk'ü olan tamer hassan'ın suratında bir ekşime ve sinir oluşuyor ya , işte o sinir gerçek bir sinir . zira frank harper (bill) o konuşmanın tamamına yakınını doğaçlama yaptı . nick love da tamer hassan'ın sinirlenme sahnesini kesmeyince , böyle doğal bir tartışma çıktı karşımıza .
    0 ...
  38. türk gibi sigara içmek

    13.
  39. sırp , polonyalı , alman , italyan ve doğal olarak ingiliz arkadaşlarımdan duyduğum , çok sık kullanılan deyim . kimi zaman racial slur olarak kullanılır .
    1 ...
  40. zeberdee

    ?.
  41. ingiliz argosunda kokain demektir .

    edit : evet , the football factory'de de bir karakter . tommy johnson'ın dediği gibi "we call him zeberdee 'cause he loves sniffing powder."
    1 ...
  42. frank harper

    1.
  43. 1962 doğumlu ingiliz aktör . londralı'dır , cockney aksanında konuşur . kendisini the football factory , this is england , bend it like beckham ve rise of the foot soldier'da görmüşlüğümüz vardır .

    nerde tam manasıyla psikopat bir rol var , onu oynar . muhtemelen bend it like beckham haricindeki bütün filmlerde psikopat rolündedir .

    başarılı bir aktördür .
    0 ...
  44. who dares wins

    1.
  45. special air service'in mottosudur . cüret eden kazanır anlamına gelir .
    1 ...
  46. i got wood

    1.
  47. ingiliz argosunda "azdım." manasına gelen kalıp .
    1 ...
  48. carlton leach

    1.
  49. icf'in kurucularından olan , büyük holigandır . west ham united'ı çok sever , daha sonra hayatı çok karışmıştır , bulaşmadığı bok kalmamıştır.

    ailesi ile birlikte hâlen essex'te yaşamaktadır.
    0 ...
  50. ricci harnett

    ?.
  51. ingiliz aktördür. 28 days later'da karşımıza irlandalı onbaşı olarak çıkar . rise of the foot soldier'da ise carlton leach olarak çıkar .

    ingiltere'nin birçok aksanına hakimdir , bu yüzden küçük , büyük bütün rollerin adamıdır.
    0 ...
  52. bermondsey

    1.
  53. güney londra'ya verilen isimdir . bu alana bermondsey denilir . mal amerikanlar "be-möndsiy" diye okur , ingilizler "böömezi" diye okur .

    çok güzel bir yerdir vesselam .
    1 ...
  54. rise of the foot soldier

    ?.
  55. taşaklı bir icf üyesi olan carlton leach'in hayat hikayesini anlatan , kaliteli bir ingiliz yapımı. imdb'de büyük ihtimalle amerikanlar tarafından 6.8/10 oylanmıştır.

    oyuncu kadrosu sağlamdır , ricci harnett , bill murray , craig fairbrass , roland manookian gibi ünlü ingiliz oyuncuları yer alır kadroda. the football factory izleyenler bu filmi izlerken "bu ne lan , kadro aynı." diyebilir , normaldir.
    0 ...
  56. faşizan yaklaşım

    1.
  57. yeni modalardan biridir bu tabir. nerde milliyetçi bir girişim var , "faşizan" olur. buradaki esas amaç , bunun faşizan olduğunu belirtmek değil , anti-faşist olanları yanına çekmektir , saçmalıktır yani.
    1 ...
  58. fuck off we re full

    ?.
  59. ingiliz faşolarının sloganıdır . göçmenlere karşı "siktir git lan , doluyuz." tarzında bir tepki vermeleri son derece normaldir .

    edit : ulan ingiltere'de yaşayan göçmenim, ben rahatsız olmuyorum bana siktir çekilmesinden, sen ne bok yemeye eksi basıyorsun güzel yazar?
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük