ıslata ıslata ,dinlene dinlene dövülecek çocuktur . şimdi , ekonomik durumu bozuksa okumaz diyenleri duyuyorum . abicim , kitapları m e b veriyor . okul aile birliği kırtasiye ve diğer ihtiyaçlarını karşılıyor . bu çocuk hala liseyi bitirmicem diyosa harbi sopalıktır . dün , sinirimi zıplatan 14 yaşındaki zıpırla konuştuktan sonra bu başlığı açma gereği duydum . okumayacağım diyor bana yılşarak .. neden oğlum , diyorum .. onunlamı uğraşacam ,zor geliyor diyor . saçımı başımı yolarak eve geldim . yazık o anneye ve babaya...
tabii ki , atatürk ilk öğretmen .. ama ben ilkokuldaki öğretmenimi asla unutmadım . onun sevgisi apayrı ..
ilkokul öğretmenlerinin ,insan yetişmesinde çok önemli yaptırımları vardır . çünkü , herşeyin ilkini o öğretir . bizi ilk yoğuran odur . ali rıza binboğa ne der ;
ilköğretmenin kim senin ?
kim öğretti alfabeyi ..
yaşlanınca başıma gelmesinden en çok korktuğum felaket .. alzhemier hastalarını gördükçe öyle üzülüyorum ki ; sarılıp ağlamamak için zor zaptediyorum kendimi .. hele birde , o yaşlıların evlatları tarafından horlandığını görmek ... işte sözün bittiği yer diye lanet okuyorum o evlatlara.
irandaki şeriat düzeninin ve şeriat yasaının en büyük düşmanı benim ama bu tepkimden bunun için vazgeçebilirim . artık kusacağım geliyor pis emelleri için kız çocuklarını kullananları okudukça... bu ne midedir , bu ne biçim nefistir .. bunlara recm , yada idam gelsin ilk taşı ben atacağım , veya altındaki sandalyeyi ilk ben tepmeleyeceğim .
çünkü onlar doğarken kaderleri farklı doğmuşlar . onlar ya bedelli yaparlar askerliklerini , yada yalılarının karşısındaki bir birlikte.... ondan sonra bu memleketin nimetlerinden kusana kadar yararlanırlar . benim yakınım , senin yakının bu memleket uğruna can verirken , onlar reina' da alem yaparlar . biz şehitlerimize ağlarken vicdan azabı çekmeyi bırakın , geride gene var , allah ona ömür versin diye saçmalarlar . ulan !! o evlat kolayınamı yetişti ? sendeki hayaller onda yokmuydu ? sendeki yaşama sevinci , gençlik ateşi onda yokmuydu ?
bu ecel olamaz... bu kader de olamaz... bu talihsizlik !! bu bahtsızlık !! tek kusurları , yalılarda , villalarda değil de ; 2 gözlü bir gecekonduda dünyaya gelmeleri ... yaşama 1- 0 yenik başlamaları...
son günlerde , altıncı nesil yazarların fazla eleştirilmesinden dolayı , gelen tepkiler üzerine hükümetimiz , altıncı nesili savunma bakanlığı kadrosunu açmıştır . başkanlığınada bülent ersoyu atamıştır . ilgililere duyurulur .
ilkokul 1. sınıf fişlerinden biri.. taa ilkokulda başlamışlar bizi uyutmaya .. ozaman bir dalmışız uykuya.. hala uyuyoruz. gaflet uykusundayız . bu bazılarının işine geliyor . birde , ''ali ata bak ,, var . ya ali ata baksa nolur , bakmasa nolur .. öğretsene bize , ileriye bakmayı .. öküzün trene bakması gibi yıllardır ata baktırdılar bize .. ata aval aval bakarkende , uyuttular . şimdi de istedikleri gibi kendi atlarını koşturuyorlar .
-en az 4 yıllık fakülte mezunu ( herhangi bir bölüm olabilir )
- iyi ing . konuşabilen ,
-tercihen ikinci yabancı dil bilen ,
- prezantbl , 25 - 30 yaş arası ,
- araba kullanma engeli olmayan , diksiyonu ve insan ilişkleri güzel , eleman aranıyor .
iyi... oldu... ben 4 yıllık fakülte bitirecem .. sonra gelicem , senin ofisinde aya ve temizlik işlerine bakacam ..
oldu yavrum...
aynen böyleydi , hürriyetin ilan sayfasındaki köşe....
anne ve babası ayrılan çocuklar , bunun ezikliğini ve aile olabilmenin eksikliğini , hayatlarının her safhasında hissederler. bunun için ebeveynler , son kale devrilene kadar evliliklerine şans tanımalılar .
yanlış okumadın !!! namusum satılık .. ama sana değil.. aşağı köyün delikanlısına tebessüm etti deyip kızını vuran babaya ... sevdiği gençle hayat kurmak için , kaçan bacısını öldüren abiye ... okumak için metropole gitmek isteyen kızın babasını namussuz olacak deyip dolduran yobaza .. arzularına kapılıp , sevdiceğinden hamile kalan ablasını öldüren namussuza... ben namusumu onlara satıyorum . aynı kızı 2 dönüm arsaya satabilen yobazlar , benim namusumuada fiyat biçebilirler.. sevdiğiyle beraber olan kızlarının , hayatlarını kurtarmak adına namusumu satıyorum .. paraya , arsaya ineğe değil .... ben namusumu onların şerefine karşılık satıyorum .. tüm bu yaptıklarından sonra , hala şerefleri kaldıysa , şereflerine karşılık namusum satılıktır .
ömründen ömür götüren zamanlardır . hele birde 70 in üstünde not alman gerekiyorsa , manyaklaşır insan.. bütün yıl boyu geyik yapıp finallerde tüm enerjisini harcamak bitirir , depresyona sokar zavallı öğrenciyi .. hele birde memleketten baskı varsa , yandı gülüm keten helva ....
gençlerimiz ,günümüzde maalesef kimlik arayışı içinde özlerini unutup , türlü sapkınlıklara yöneltilmektedir . bazı çıkar grupları , 15 , 25 yaş arası gençliği hedef alarak , beyin yıkama , kendi kirli emellerini empoze etme , hatta bazen mecbur bırakarak potansiyel kimliksiz bir toplum oluşturma telaşı içindedirler . gençler artık uyanmalı , kendi kimliğine sahip çıkmalı ve bu konuda hiç taviz vermemelidir .
insanın ergenlik dönemi bitip , oturmuş yaşlara ( sanki diğer yaşlar ayakta.. ) gelince , o dönemde yaptıkları çok abuk sabuk gelir . aileden nefret etmek , değişken fikirler , sevgiliye baygın baygın bakmak ve onun bulunduğu yerlerde tesadüfen ! bitmek , akşam yatarken doktor olup , sabah kalktığında hiçbişey olmıyacağına karar vermek... bunlar uzayıp gider . şimdi bakıldığında ne kadar saçma olsada , yaşanması gerekiyor işte .. hele de ogünlerde , o psikolojiyi taşırken biri kalkıp '' bizim zamanımızda ne geçiş dönemi vardı , ne çıkış vardı . sopa istiyo kardeş bunlar ,, demez mi ... işte o zaman tüm gençlik hormonların hızlanır , adrenalinin en üst seviyeye çıkar , gözlerini dikip , birde okkalı hakaret savurursun ... nasıl olsa sabıkalısın , ergensin ve anlayışlı olmaları gerekiyor , dimi yaa....
şunu bilsinler ki ; islamda şiddet olmadığını söylemekle ,islamın hayat dışı bir hayal olduğunu söylemek eşanlamlı ve aynen küfürdür . çünkü şiddet hayatın kendisidir . hayat , iyi ve kötünün , sonu gelmez çatışmasıdır . bazen iyi , bazen kötü galip gelir . habil ve kabilden beri bu böyledir . dolayısıyla , islamın şiddete yer vermediğini öne sürmek , onu hayat dışı telakki etmek gibi bir itikat bozukluğunu gösterir .
aslında şiddet hiç olmasa... savaşlar hiç olmasa... gönül böyle ister ama..... var maalesef !!!!
ilişkilerde hep bir sınır olması gerektiği söylenir . ayrıca evlenmeden önce birbirinizi iyice tanıyın diye de söylerler . nasıl olacak bu iş ozaman ? hem sınırlı bir ilişki yaşayacaksın , hemde tanımaya çalışacaksın . bence tartışmalarda yüzgöz olunmamalı .. kavgalarda insanlar sınırları zorlamamalı . hoş duygularla geçen saatleri , '' aman sınırlar zorlanıyor ,, diyerek , zehir edilmemeli , kendimizi kasmamalı... tartışmalarda herkes haddini ve duracağı sınırı bildikten sonra , ilişkide sınır tanımak yersiz kanımca ....
kadın 9 nefsine sahip çıkarken , erkek tek nefsine yenik düşermiş . çok duyardık çocukluğumuzda bu cümleyi .. ama günümüzde , nefsine yenik düşen kadınlar çoğaldı . ya para adına , ya heyecan adına , ya aşk adına ya da ne bileyim , kıskançlık adına , türlü yanlışlar yapabiliyorlar artık ..
genelde beş vakit namz kılanlar , alkol almazlar . alkolü günah saydıkları için almazlar . ama öbür yanda , kötülük adına ne varsa yaparlar . bu , her namaz kılanlar için söz konusu değildir tabi.. istisnaları tenzih ederek yazıyorum ki ; bu tür ortada kalmış insanların acilen yardıma ihtiyaçları vardır .
olay : 11 yaşında bir erkek çocuk akciğer ameliyatı için masaya yatırılıp ,yüzüstü pozisyon verilir . ekip hazır , anestezi hazırdır . dr bistüriyi alır ve sol akciğeri , koltuk altının hizasından alıp sırtın orta yerine kadar keser . cilt katmanları sırayla kesilir ve akciğere ulaşılır . tam o anda dr bir çığlık atar :
- eyvahh !! yanlış açtık . sağ akciğerdi .
tabi oanda ekibin morali sıfırlanmıştır . açtıkları yeri tekrar usulüne uygun kapatıp , diğer tarafı açarlar . böylece 11 yaşındaki çocuğun sırtı eninden ikiye bölünmüş olur . çok merak etmişimdir , bunun hesabı ailesine nasıl verildi diye..
son zamanlarda hemen heryerde ,mantar gibi çoğalan özel hastane ve poliklinikler , sağlık hizmeti kalitesini kesinlikle düşürmüştür . soğuk algınlığı için gidiyorsun , devleti sömürmek adına , ne röntgende , ne labaratuvarda yapılmadık tetkik kalmıyor . polikliniklere çoğu zaman oturttukları , 60 ını aşkın emekli doktorlar .. bir doktorun diğer doktordan istediği konsültasyon da ücretli olduğu için , '' gelmişken birde falanca bölümüne gönderiyorum ,, diyalogları bol miktarda zaten . bunlara dur denmeli artık . ya da bu saçmalıkları önleyecek yasa çıkarılmalı ..
tahminen ,güvensiz ,kompleksli , kendini eksik hisseden erkek tipidir . kendisinin de kabul ettiği olumsuz bir yanı vardır ki ; o yanını gizlemek için , konuşurken küfürlü konuşmayı tercih eder . kendini böyle rahatlatır .
ne güzel memleket o öyle allahım ... karadenizin içine doğru tıpkı bir inci gibi süzülmüş . çantanı , havlunu al sırtına , ayağına giy terliklerini , canın hangi yönden denize girmek istiyorsa , ordan denize gir . ister yürüyerek git , spor olur .. ister vasıtayla git . denizden çık , pikniğini yap , mangalını yak .. akşamları ise tüm sahilde ve özellikle aşıklar caddesindeki parklarda , hem canlı müzik dinle , istiyosan , çık piste , dök kurtlarını.. sonrada enfes çeyını iç..
doyum olmaz sinop' un ne gecesine , ne de gündüzüne.. yeşilin ve mavinin bakir uyumunu , başka hiç biryerde görmek mümkün değil ..
velhasıl gurur duyuyorum memleketimle .. seni çok özledim s i n o p ...
günümüzde , böyle tehdit savuran binlerce zavallı var . ve onlar bilmezler ki , çocuğun cinsiyetini erkek kromozomları belirliyor . onlara söylenecek tek söz ;
- senin gibi hayırsız olmasında , ne olursa olsun .
... kederli ailesine baş sağlığı dileriz ,, nefret ediyoruz artık bu gösterilerden.. bugün , gene bir şehitimiz vardı ve tv ye çıkıp , pişkin pişkin bu dileklerini bildiren sayın büyüklerimizin ,çocukları , yakınları nerelerde askerliklerini yapıyorlar acaba ? cevabı çok zor değil.. nereye kadar yanacak bu anaların yüreği.. ? bu vatan sadece bizim mi ? biz koruyalım , siz rahatınıza bakın.. haram zıkkım olsun , benim vergilerimle şişirdiğiniz göbekleriniz..